Google Play Store
App Store

İzmir’de yolda yürürken elektrik akımına kapılarak yaşamını yitiren iki kişi ile ilgili iddianame tamamlanırken; hazırlanan bilirkişi raporunda Gediz Elektrik, İZSU, Gediz Elektrik ve taşeron firmaların ihmali ortaya kondu.

İhmaller zinciri ölümü getirdi
Olay anı bir işyerinin güvenlik kamerasına da yansımıştı. (Fotoğraf: AA)

Tuğçe ÇELİK 

İzmir’in Konak ilçesinde 12 Temmuz günü yaşanan faciada iki kişinin ölümüne ilişkin savcılık iddianamesi ve bilirkişi raporu tamamlandı.

Özge Ceren Deniz ile İnanç Öktemay'ın elektrik akımına kapılarak ölümüne neden olan olayla ilgili savcılık iddianamesi tamamlandı. 13’ü tutuklanan, 2’si hakkında yakalama kararı çıkarılan toplam 44 kişi hakkında ‘bilinçli taksirle adam öldürme’ suçundan dava açıldı. Davanın ilk duruşması 5 Eylül’de İzmir 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nde gerçekleştirilecek.

BİLİRKİŞİ 'ORTAK SUÇ' DEDİ

Konuyu inceleyen bilirkişi heyeti Gediz Elektrik'ten taşeron firma Argan Mühendislik'e oradan İZSU'ye kadar birden fazla kusurlu kurum ve kişi tespit etti.

Bilirkişi raporunda öne çıkan başlıklar şöyle:

• Gediz Elektrik’te kusurlu olan altyapı tesisini kabul tutanaklarında kusursuz gösterip denetim görevini gerektiği şekilde yapmadığından 16 kişi kusurlu bulundu.

• Yağmur suyu ızgaralarının montajını Arif Kapuş’a ait Argan Mühendislik yaptı. Ancak ızgaraların bakımı yapılmadı, çamur ve çöpler ızgarada birikerek su akışını engelledi. Yağmur suyu akım yüklü kablo ve ızgarayla temas edince ölüme sebep olan kaçak elektrik yüklü su birikintisi oluştu. Argan Mühendislik ızgara ihalesine teklif veren tek firmaydı. Firmaya 43 milyon 938 bin 500 TL ödenmişti. Ayrıca İZSU, yer teslimi ve sözleşmek yapılmaksızın firmaya ızgara montajını yaptırmıştı.

• Argan Mühendislik çalışanları yağmur suyu ızgaralarının montajını yaparken kabloları zedeleyerek suyla temas etmesine sebep oldu. Kapuş da dahil olmak üzere toplam 5 kişi teknik yönden kusurlu bulundu.

• Olayın yaşandığı yolun tretuvar üst koduna kadar 20 cm yüksekliğinde yağmur suyu dolması ızgaraların gerekli bakım ve onarımdan geçmediğini gösterdi.

• Kanalizasyon sistemlerinde ihmal, yatırım ve planlama eksikliği vardı. Kanalizasyon yağmur suyu altyapı şebekelerinin bakım ve onarımından sorumlu olan İZSU Kanalizasyon Dairesi Başkanlığı’nda görevli 12 kişi teknik yönden kusurlu bulundu.

• Demircan İnşaat Elektrik şirketinden 10 kişi kusurlu bulundu.

• İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Konak Belediyesi’nin kusurlu olmadığı tespit edildi.

SORUMLU OLAN YARGILANACAK

İnanç Öktemay’ın ailesinin avukatı Ceng Düzgüner olayın yaşanmasında Gediz Elektrik ve İZSU'nun ağır ihmalleri olduğunu belirterek, “Mahalle sakinlerinin yaptığı ihbarlar mevcut. Savcılık bu konuda araştırmalar yaptı ve bu ihbarlar tescillendi. İki kurum da taşeronları da gerekli tedbirleri almamış, aksine derin bir aymazlık içinde umursamamışlardır. Bu kurumlarda görev yapanlar, hiyerarşik olarak bu elem verici kazadan dolayı ‘olası kasttan’ yargılanmalıdır. Herkes işini yaparken prosedürlere, kanunlara ve ahlaka uymak zorundadır. İnsanlar yaptıkları işin önemini, bundan doğacak sonuçların nelere mal olacağını bilmelidir. Bu olayda ölüm resmen gelmiştir, geliyorum demiştir” diye konuştu.

Özge Ceren Deniz'in ailesinin avukatı Ayşe Sarıçiçek, “Baba Ahmet Abi, bilirkişi raporlarında ölüm olayının yıllardır süren ihmaller ve hatalar silsilesi sonucu meydana geldiğinin tespiti üzerine bu süreçte görev yapan ihmal ve kusuru bulunduğunu düşündüğü yetkililer hakkında da şikayetçi olmamı istedi. Ailenin talebine istinaden bu olayda ihmali ve kusuru olduğu düşünülen kişiler hakkında suç duyurusunda bulunduk. Ailenin tek dileği kızlarının ölümünde ihmali, kusuru bulunan tüm kişi, kurum ve kuruluşların, işledikleri suça ilişkin gereken cezayı almaları; ölüm olayının ve davanın gerçekliğinden uzaklaştırılmamasıdır. Aile herkesten acılarına saygı duyularak bu konuda gereken hassasiyeti göstermelerini beklemektedir” dedi.

YOLDA YÜRÜRKEN ÖLDÜLER

Özge Ceren Deniz, Osmaniyeli bir ailenin üç kızından biriydi. Babası fizik öğretmeni, annesi ev hanımıydı. Özge, ailenin en büyük kızıydı, 23 yaşındaydı. İzmir Demokrasi Üniversitesi Tıp Fakültesi 5’inci sınıf öğrencisiydi. Ortanca kardeşi Kıbrıs’ta tıp okurken, en küçük kardeşi de bu yıl üniversite sınavına girmiş ve tıp bölümünü kazanmıştı. 12 Temmuz günü Alsancak’a yolu düşen Özge, yağmur suyunu tahliye edemeyen ızgaraların küçük bir gölete çevirdiği sokakta yolun karşısına geçmeye çalıştı. Ancak sokak kameraları genç kadının elektrik akımına kapılarak yere düştüğünü kayda aldı.

İnanç Öktemay, 44 yaşındaydı. 60 yıl önce İzmir’e göçen Burdurlu bir babayla Denizlili bir annenin iki oğlundan biriydi, doğma büyüme İzmirli’ydi. Liseden mezun oldu, babasıyla yer döşemeleri üzerine kurduğu işletmede çalıştı. Eski döneme ait giysilere büyük merakı vardı. Hem kendisi için farklı giysiler toplar hem de internet üzerinden hobi olarak bu giysileri satardı. 12 Temmuz günü Öktemay, İzmir’in Konak ilçesinde Enver Dündar Başar sokakla Cumhuriyet Bulvarı kesişimindeydi. Hava yağışlıydı, yayalar su birikintileri içinden geçerek yürümek zorundaydı. Yağmur suyu ızgaralarının bulunduğu noktada saat 19.22’de yer altı alçak gerilim kablo tesisindeki elektrik kaçağından kaynaklı olarak Deniz’in 230 volt gerilime maruz kalıp birden yığıldığını gördü. Genç kadına yardım etmek istedi; hamle yaptığı an su birikintisine o da yığılıverdi. Ağabeyine saat 19.11’de mesaj atıp ‘TIR şoförü olalım, bütün Avrupa’yı karış karış gezelim’ yazmıştı. Mesajların son görülme saati 19.12 olarak kayıtlara geçti, öylece de kaldı. Öktemay, 10 yıl önce sosyal medya hesabında, “Bir ülkeyi tanımak isterseniz insanların nasıl öldüğüne bakınız” yazan bir paylaşım yapmıştı.

Ağabey Gökhan Öktemay kardeşini şu sözlerle anlattı:

“İnanç, ailesine çok bağlıydı. Kaç kişi annesinin gençlik resmini koluna portre şeklinde dövme yaptırır? 15 yıl önce Alsancak’ta bu dövmeyi yaptırdı, aynı semtte de öldü. Bekardı ama tam bir gariban babasıydı. Buca, Şirinyer, Konak ve Yenişehir ilçelerinde ne kadar evsiz, kağıt toplayıcısı, muhtaç varsa onları bulur giydirir, giysi koleksiyonundan çeşitli hediyeler verir; onlara yemek yedirir, ceplerine harçlık koyar ve gönderirdi. Çok para kazanmak ya da zengin olmak gibi bir hayali yoktu. Gezmeyi, yeni yerler görmeyi, farklı insanlarla tanışmayı severdi. Ağırlıklı olarak felsefe kitapları okur, farklı bakış açılarını inceler, her görüşe değer verirdi. Bu olayda suçu, ihmali olan kimse hepsinden şikayetçiyiz. Adalet istiyoruz."

AKLA MANTIĞA AYKIRI

Öktemay’ın eniştesi Hasan İncekara, “İnanç, oğlum gibiydi. Kendi oğlumla birlikte onları çifte düğünle evlendirmeye söz vermiştim. Nasip olmadı. Yolda yürürken elektrik çarpmasıyla yere yığılan bir insana yardım ederken elektrik çarparak ölmeyi hayatımda ilk kez duydum. Elektrik bu çarpar tabii ama yolda yürürken suya basıp da elektrik çarpan dünyada kaç ülke var bilmiyorum? İzmir’in göbeğinde Alsancak’ta suya basıp elektrik akımına kapılarak vefat etmek akla mantığa sığmıyor. Ne belediyenin ne Gediz Elektrik’in bununla ilgilenmemesi inanılır gibi değil. Bu davada tamirci, teknisyen gibi kişiler tutuklanacak ama bu kurumsal bir hata olarak kabul edilmelidir. 10 yıldır bir kurumda sorunlar giderilemiyorsa bu şahsi bir hata değildir. Kurumun başında kim varsa, sorumlular kimse yargılanmalıdır. Davada bunu gündeme getireceğiz” dedi.