10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü dolayısıyla bir basın açıklaması yapan İnsan Hakları Ortak Platformu, “2020 yılında Türkiye’nin insan hakları karnesinin önceki kötü karnelerinden çok daha kötü bir karneye sahip olduğunu belirtmek isteriz” dedi.

İHOP: Türkiye’nin 2020 insan hakları karnesi, önceki kötü karnelerinden çok daha kötü

DİDEM MERCAN

İnsan Hakları Ortak Platformu, 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü nedeniyle Türkiye’de hukukun üstünlüğüne dikkat çeken ortak bir basın açıklaması yaptı.

Eşit Haklar için İzleme Derneği, Hak İnisiyatifi Derneği, İnsan Hakları Derneği, İnsan Hakları Gündemi Derneği, Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi, Yurttaşlık Derneği’nin aralarında bulunduğu platform tarafından yapılan açıklamada, hükümetlerin her koşulda, insan onuruna yaraşır biçimde yaşamın sürdürülmesi için insan hak ve özgürlüklerine saygı duyması gerektiği hatırlatıldı.

Hukukun üstünlüğüne vurgu yapan platform, “2017 yılı Olağanüstü Hal (OHAL) döneminde keyfi ve hukuk dışı uygulamalara karşı uyarılarda bulunan, öncelikle insan hakları savunucuları olmak üzere, Türkiye’nin bağlı bulunduğu tüm uluslararası sözleşmelere ve içinde yer aldığı pek çok uluslararası kurumun da beklentilerinin aksine problemleri daha da derinleştiren başta Anayasa olmak üzere bir dizi kısıtlayıcı yasal değişiklikler gerçekleştirildi. Bu değişiklerle birlikte zaten sorunlu olan yargı kurumunun bağımsızlığı neredeyse tamamen ortadan kaldırıldı” dedi.

Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından verilen ihlal kararlarının görmezden gelindiğine dikkat çeken platform, “Hükümet politikalarına ve uygulamalarına muhalif olmanın suç haline getirildiği bir sistem içinde siyasetçiler, gazeteciler, yazarlar, sanatçılar, işçiler, meslek örgütleri yöneticileri terörle mücadele mevzuatı kapsamı adı altında kısıtlanmaktadır” açıklamasında bulundu.

Türkiye’de insan hakları, hukukun üstünlüğü, temel hak ve özgürlüklerin daha önceki dönemlerle de sorunlu olduğunu belirten açıklamada “son birkaç yıl içerisinde geleceğimize dair umutlarımızı canlı tutacak herhangi bir iyileştirmeden söz edemeyeceğimiz gibi, tersine var olan haklarımızın da kısıtlandığına tanık olmaktayız. Yaşanmış ve yaşanmakta olan insan hakları ihlallerine baktığımızda, 2020 yılında Türkiye’nin insan hakları karnesinin önceki kötü karnelerinden çok daha kötü bir karneye sahip olduğunu belirtmek isteriz” ifadeleri yer aldı.