Ticaret Bakanlığı, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın talebi üzerine zeytinyağının dökme olarak ihracını yasakladı. Sadece kutulu, ambalajlı zeytinyağı ihracatı serbest. Üreticiler ve ihracatçılar ise karara tepkili

İhracat yasak ithalat serbest: Çiftçiyi yok sayarak krizden çıkılmaz

Aycan KARADAĞ

Ticaret Bakanlığı İhracat Genel Müdürlüğü, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın talebi üzerine zeytinyağının dökme olarak ihraç edilmesine 31 Ekim 2021 tarihine kadar yasak getirdi. Sadece kutulu, ambalajlı zeytinyağı ihracatına izin verilecek. Aynı karara göre ayçiçeği, aspir ve kanola yağının ithalatında 30 Haziran tarihine kadar gümrük vergisi alınmayacak.

Alınan bu karar da gösteriyor ki Bakanlığın çiftçinin durumundun haberi yok. Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği’nin verilerine göre, geçen sezon 1 Kasım 2019 ile 28 Şubat 2020 tarihleri arasında toplam 19 bin 714 bin ton zeytinyağı ihracatı gerçekleştirildi. Bu ihracatın yüzde 48'i dökme, yüzde 5'i varilli ve yüzde 47'si ise kutulu olarak ihraç edildi. Bu sezon ise, 1 Kasım 2020'den 28 Şubat 2021'e kadar 16 bin 653 bin ton ihracat yapıldı. Bu ihracatın yüzde 47'si dökme, yüzde 4'ü varilli ve yüzde 49'u kutulu olarak ihraç edildi. Üreticiler ve ihracatçılar, ayçiçek yağında yüzde 110, zeytinyağında ise yüzde 50’ye varan fiyat artışlarına karşı çare olarak zeytinyağında dökme ihracatının yasaklanmasına tepkili.

'ÖNCELİK ÜRETİCİYİ KORUMAK OLMALI'

CHP Muğla Milletvekilli Süleyman Girgin, Meclis’e verdiği soru önergesinde zeytinyağı ihracatının yasaklanmasını sordu. Tarımı yok ederek, çiftçiyi yok sayarak krizden çıkılamayacağını kaydeden Girgin, “Tüketici korunacaksa, KDV’de indirime gidilebilir, zincir marketlerin ve aracıların yüksek oranlı kâr yapmalarını engelleyecek düzenlemeler yapılabilirdi” dedi. CHP Milletvekili Girgin, bakanlık bolitikalarında önceliğin üreticiyi korumak olması gerektiğini söyleyerek “Üreticiyi korumak için zeytinyağında uzun yıllardan beri değişmeyen zeytinyağı primi artırılmalıdır. Zeytinyağlarının depolanmasında kullanılan plastik ve demir bidonlar yağın kalitesini ciddi oranda etkilediği için zeytinyağlarını uzun süre değişmeden saklayabilen krom tanklar kullanılmalıdır. Üreticilerimize krom tankla zeytin hasat makineleri hibe edilmelidir. Zeytin üreticisine ücretsiz plastik kasa dağıtımı yapılmalı, sertifikalı depoculuk teşvik edilmeli, iç tüketimin artırılması için, üreticilerin de katılımıyla tutarlı bir politika oluşturulmalıdır” diye konuştu.

‘BÜYÜK ŞİRKETLERİN PİYASA OYUNU’

Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi (UZZK) Başkanı Ümmühan Tibet de, son derece önemli olanm bu konuda kendilerine herhangi bir şekilde danışılmadan alınan kararın sektörde şok etkisi yarattığını belirtti. Tibet, “Zeytinyağı bizim milli ürünümüz ama hâlâ toplam yağ ihtiyacımız içerisinde payı yüzde 10’larda. Ülkemizdeki bitkisel yağ ihtiyacı 2-3 milyon ton civarında. Zeytinyağının ortalama 200 bin ton üretimiyle bazı yıllar yüzde 10’ları bile bulamıyoruz. Tüketimdeki payı da aynı şekilde. Zeytinyağının yaklaşık 2 kilogram kişi başı tüketimle 25 kg içerisindeki payı yüzde 10’dan daha az. Dolayısıyla zeytinyağının enflasyona olan etkisi çok çok düşük. İhmal edilebilecek seviyede. Haliyle böyle ani kararlar ticaretimizi olumsuz etkileyecektir. İç piyasada bu konunun etkileri de olacaktır” dedi.

Zeytin üreticiliği yapan Hasan Cengiz ise bu kararların büyük şirketlerin piyasa oyunu olduğunu belirterek, “Piyasayı devletin kontrolüyle ellerinde tutuyorlar. Piyasa büyük şirketler için serbest, küçük şirketler, bizler için serbest değil. İthalatı durdurup üreticiyi korumak yerine tam tersini yapıyorlar. Küçük üreticinin ambalajlı ya da ambalajsız ihraç etme şansı yok. Zeytin yağı fiyatları 40 liraya kadar çıktı. Fiyatları düşürmeye yönelik bir hamledir. Bu durum küçük üreticiye zarar verir” dedi.