‘İhvan kardeşliği’ sen nelere kadirsin!
‘Sıfır Sorun’ politikası ile yola çıkıp ülkenin dört bir yanını “düşman komşular”la çevirmeyi başaran AKP dış politikası onca hasara rağmen hatalarından ders çıkarma niyetinde değil. Yeni Osmanlıcılar “taşralı tüccar özgüveni”yle Türkiye’nin yalnızlığını daha da derinleştirecek stratejiler üretmeyi sürdürüyor. Libya’da dünyanın tanımadığı radikal İslamcıların hükümetiyle görüşen, Suriyeli cihatçıların korsan hükümetine ev sahipliği yapan AKP Türkiyesi, şimdi de Müslüman Kardeşler’in sürgün hükümetine kapılarını açtı.
Kahire’de pazar günü dört yıllık bir aranın ardından parlamento ilk kez toplanırken, aynı saatlerde İstanbul’da da Müslüman Kardeşler’in başını çektiği Mısırlı muhalifler “Sürgünde Mısır Parlamentosu”nu topladı. Beş yıldızlı bir otelde AKP himayesinde. Bir tarafta darbeci dedikleri Sisi ile el altından iş çeviren Yeni Osmanlıcılar öte yandan Sisi karşıtı İhvancılara kol kanat gererken yaşadığı ‘ideolojik körlük’le ne yardan ne de serden vazgeçebiliyor!
• • •
Dikkatlerdne kaçmış olabilir. Mısır’da üç yıl önce dönemin Genelkurmay Başkanı Sisi yönetimindeki ordunun, Mursi yönetimini görevden uzaklaştırması sonrasında ülkeden ayrılan Mısırlı parlamenterler, ikinci kez yıllık toplantılarını İstanbul’da yaptı. Toplantıya Mısır’da yasaklı olan Müslüman Kardeşler’in siyasi kanadı ‘Hürriyet ve Adalet Partisi’ başta olmak üzere ABD’den Sudan’a kadar farklı ülkelerde yaşayan farklı Mısırlı siyasi partilerin temsilcileri katıldı. Toplantıda konuşan “Sürgünde Mısır Parlamentosu” Başkanı Cemal Haşmet, Mısır’daki parlamentonun tüm Mısırlıları temsil etmediğini, onu tanımadıklarını, Mısır’ın meşru ve yasal parlamentosunun kendilerinin kurduğu parlamento olduğunu söyledi.
Mısır hükümeti, Müslüman Kardeşler’i 2013 yılında “terörist” grup ilan etmişti. Ordunun 2013’te eski Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’yi görevden indirmesinin ardından, Müslüman Kardeşler başta olmak üzere birçok gruba yönelik açılan davalarda binlerce kişi tutuklandı, yüzlerce kişi hakkında da idam cezası kararı verildi. Müslüman Kardeşler Erdoğan’ın dostu Kral Salman’ın Suudi Arabistan’da da yasaklı durumda.
Mısır Anayasa Mahkemesi, 2012 yılında bağımsız adayların seçiminin kanuna aykırı yapıldığı gerekçesiyle parlamentoyu feshetmişti. Bir yıl sonra da Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi, yoğun protesto gösterilerinin ardından 2013 yılında askeri müdahaleyle devrilmişti. Sonraki süreçte Sisi, yeni cumhurbaşkanı oldu.
• • •
Sadece Mısır mı? Tabii ki hayır. Suriyeli cihatçıların “sürgün hükümeti”nin merkezi İstanbul! Ve bu hükümet belli aralıklarla İstanbul’da çeşitli toplantılar düzenliyor. Öyle ki bu hükümetin Antep’te kendi binaları ve konsoloslukları dahi var! Libya’da radikal İslamcıların üşüştükleri Trablus hükümetinin de ilk ve tek tanıyan ülke Türkiye. Şaşırdık mı tabii ki hayır. Uluslararası çevreler tarafından Libya’nın resmi Başbakanı olarak kabul edilen Abdullah Tani’nin geçen haftalarda yaptığı açıklama gözlerden kaçtı. Tani, Katar ve Türkiye’nin ülkesine siyasal İslamı dayatmaya, empoze etmeye çalıştığını söyledi.
Abdullah Tani’nin Başbakanlığını yürüttüğü Tobruk merkezli hükümet, uluslararası güçler tarafından tanınıyor. Ülkenin başkenti Trablus ve Batı bölgeleri ise farklı aşiretlerin ve mezhep gruplarının etki alanına giriyor.
Merkezi Trablus’ta bulunan ve kendisini ‘Ulusal Kurtuluş Hükümeti’ olarak tanımlayan radikal İslamcı hükümetin başında ise Başbakan Ömer el Hasi bulunuyor. Başbakan Yardımcısı Emrullah İşler, Ankara’nın Libya özel temcilcisi olarak Trablus’u ziyaret etmiş, el Hasi ile görüşmüş ve Türkiye Trablus’taki hükümetle resmi temas kuran ilk ülke olmuştu.
• • •
Yeni Osmanlıcıların zikzakları kimseleri şaşırtmıyor. AKP hükümeti, dış politikada son bir ayda iki kritik geri adım attı. Önce İsrail ‘dost ülke’ ilan edildi. Sonra da Mursi’yi devirerek koltuğa oturan Sisi’yle ilişkilerin ‘normale’ dönüştürülmesinin adımları atıldı. Nisan ayında İstanbul’da yapılacak İslam İşbirliği Teşkilatı toplantısına Mısır da davet edildi. Sisi’nin zirveye davet edildiğine ilişkin haberler yalanlansa da Mısır’ın hâlihazırda zirvenin dönem başkanı olduğu vurgulanarak, 10-15 Nisan tarihlerinde İstanbul’da yapılacak zirveye katılmasının doğal olduğu ifade edildi.