II. Dünya Savaşı kahramanı Onbaşı Ayı Wojtek’in İran’dan İskoçya’ya uzanan macerası

ENGİN ÖZER - @enginzer - listelist.com

Dünyanın kesinlikle en iyi askerlik anısıyla karşı karşıyayız. Hem gerçek hem de sevgi dolu bir hikaye. “Komutan beni o kadar çok severdi ki kızına alıp, karargahı üstüme yapacaktı” tarzı uydurmalardan da değil. Üstelik II. Dünya Savaşı’nda ve çatışma ortamında geçiyor. Şu dünyada bir kere yaşanabilecek olaylardan. Onbaşı Ayı Wojtek ile tanışmaya hazır mısınız?

>>Zavallı Polonya, zamanında hem Almanya hem de Rusya tarafından işgale uğrar

Naziler Dünya Savaşında Büyük Almanya hayaliyle Sovyetlere de saldırır. Sovyetler işgal zamanında Polonya’dan topladıkları savaş esirleri ve mültecileri Rus topraklarındaki çalışma kamplarına getirmiştir. Savaşın kanlı cepheleri açılmaya başlarken diğer yandan hiçbir şeyden habersiz bir ayıcık İran’da annesiyle dolaşmaktadır. İranlı bir ayıcığın Polonyalı bir askeri birlikle Ortadoğu’da karşılaşma ihtimali ne kadar olabilir ki?

>>Kader ağlarını örüyor

1939 yılında Kızıl Ordu’nun esir aldığı Polonyalı askerler

Rusya’da o dönem binlerce Polonyalı esir vardır. Almanya kudurup her yana saldırmaya başlayınca Sovyetler Polonyalı savaş esirleri ve mültecileri serbest bırakmak durumunda kalır. 300.000 Polonyalı, İngiliz kontrolündeki İran topraklarına doğru göçe başlar. Bunların arasında oluşturulan savaş birlikleri İngiliz ana komutasına girecek ve İran’dan İtalya’ya kadar olan bir bölgede Nazilere karşı savaşacaklardır.

>>İşte bu göç esnasında Irena Bokiewicz adlı Polonyalı bir kadın İran’ın sarp Elbruz Dağlarını geçmektedir

Irena, Hamadan şehri yakınlarında bir çocuğun yanında minik yavru bir ayıcık görür. Zavallı ayının annesi vurulmuştur. Çocuk, ayıyı biraz yiyecek karşılığında Irena’ya verir. Irena bir süre zaman geçirdiği yavru ayıyı İran - Filistin hattında konuşlanmış Polonya 22. Topçu Birliğine götürür. Savaş ortamında böylesine şirin bir yaratıkla karşılaşan askerler ayıcığı adeta evlat edinirler.

>>Adını Wojtek koyalım

Wojtek (Voytek) slav kökenli bir isimdir. Anlamı güler yüzlü savaşçıdır. Askerler yutma problemi olan Voytek’i boş votka şişelerinde doldurdukları sütle beslerler. Zamanla kahvaltılık reçeller, bal ve meyveler de diyete eklenir. Tüm birliğin sevgilisi olan Voytek bir senenin sonunda inanılmaz büyümüş tam tabiriyle ayı gibi olmuştur.

>>Sıcak Filistin topraklarında başka çare yok

Voytek de durumdan pek memnunmuş hani. Dağlarda yalnız başına muhtemelen ölüp gidecekken bir anda koca birliğin gözdesi olmuş. Askerler onu o kadar çok seviyormuş ki savaş zamanında en değerli şeyleri olan sigara ve içkilerini onunla paylaşıyorlarmış. Hatta Voytek kısa sürede sıkı bir bira sever olmuş. Yanında sigara da ‘çiğniyormuş.’ Bildiğiniz asker olmuş koca oğlan.

>>Kariyer basamaklarını pençelemeye başlaması ve “zorunlu” onbaşılık süreci

Polonya birliği içinde bir sıkıntı yoktur ancak 22. birlik bir süre sonra İngiliz kuvvetleriyle birleşmek zorunda kalacaktır. İngilizler birlik içinde muhtemelen bir ayıyı kabul etmeyeceklerdir. Böylece 22. Polonya Topçu Birliği Voytek için çözümler düşünmeye başlar; çünkü kimse ondan ayrılmak istememektedir.

>>İran dağlarından İngiliz Mareşalin komutasına

İskenderiye’den İtalya’ya giden gemiye biniş

Archibald Brown, iki Dünya Savaşında da görev alan ünlü Mareşal Bernard Montgomery’nin postasıdır. Mısır - İskenderiye üzerinden gelen gemideki Polonya birliğini Napoli Limanı’nda karşılama görevi onundur. Brown anlatıyor: 1944 Şubat ortalarıydı. Alman ve İtalyanlara karşı Roma’da çarpışacak birlikleri topluyorduk. İskenderiye’den gelen askerler Napoli Limanı’na inerken elimdeki listeden yoklama yapıyordum. Elimdeki listeye göre sadece bir asker eksik gözüküyordu. Onbaşı Wojtek adında biri. Firar etti diye düşünerek adını bir iki sefer tekrarladım. Sonra Polonyalı askerlerden biri o İngilizce bilmez, sadece Polonyaca ve Farsça anlar dedi... Ve gemiden dev bir ayı çıktı. Birliğin en popüler askeriymiş. Adı Onbaşı Wojtek!

>>II. Dünya Savaşı’nın en kanlı çatışmalarından biri olan Monte Cassino cephesinde kahraman bir Onbaşı

Her türlü araç - ekipmana girip çıkma izni

İskenderiye limanından gemiye binerken ilk sorunlar çıkmaya başlamış. Yetkililer geminin sadece askerler için olduğunu, bu yüzden haliyle ayıyı içeri alamayacaklarını söylemişler. Polonyalılar “Ona öyle ayı falan demeyin namluyu ağzınıza veririz” diye çıkışmışlar. Hemen Kahire’deki komutanlar devreye sokulmuş ve birliğin bir üyesi olduğuna dair ilk belge hazırlanmış. İnanmayacaksınız ama Onbaşı Voytek’in bu yüzden maaş kağıtları bile var.

>>Wojciech Narebski aynı zamanda birlikte onunla ilk karşılaşan askerdir

Birliğe ilk katıldığı günlerden

Minik ayı birliğe geldiğinde er Wojciech Narebski henüz 17 yaşındadır. Ona kendi isminden esinlenerek Voytek adı konulur. İtalya’ya gidene kadar er Wojciech Narebski ve ayı Voytek hiç ayrılmazlar. Nisan 1945 yılında Narebski, Bolonya çarpışmalarına katılmak zorundadır. İkili birbirlerini son olarak İtalya’da görür. Vedalaşmadan sonra yolları ilerde başka bir şekilde de olsa yine kesişecektir.

2011 yılında “Savaşa katılan Ayı - Wojtek” adlı BBC belgeseline konuşan Polonya birliğinden Wojciech Narebski: İşgale uğramış ülkelerinde esir düşmüş askerlerden bahsediyoruz. Ülkelerini kaybettikleri yetmemiş bir de Rusların ölümcül çalışma kamplarında tutulmuşlar. Sonra yine savaşa katılmak zorunda kalmışlar. Yıllardır ailelerini, çocuklarını görmemişler. Neredeler bilmiyorlar, savaş ne zaman bitecek belli değil. Voytek o dönemde bizim için yaşama sevinci demekti. Askerlerin moral ihtiyacını tüm şirinliğiyle o karşılıyordu.

>>Kahraman Voytek ve birliğin değişen arması

II. Dünya Savaşı’nın kritik mevzilerinden biri de Roma yakınlarındaki Monte Cassino tepesiydi demiştik. Roma’ya ulaşan bir yolu da kontrol edebilen konumuyla bu tepenin alınması çok önemlidir.

Alman birlikleri bu tepede inanılmaz mücadele ederek savaş tarihine geçerler. Müttefikler özellikle Polonya kuvvetleriyle birlikte saldırırlar. 22. Birlik ağır kayıplar verir. Voytek’de cephededir. Cephe gerisinden mevzilere Howitzer mermisi taşıdığına yemin eden onlarca asker vardır. Bu olay o günlerden buyana anlatılır durur. Howitzer bugün bile kullanılan bir top cinsidir. Birliğin arması Howitzer mermisi taşıyan Voytek ile değiştirilir.

II. Dünya Savaşı sonunda biter. Polonya, Sovyetler Birliği kontrolündedir. Savaştan sonra askerlerin çoğu Sovyetler kontrolünde bir polis devletine dönmeyi reddederler. 3000 kadar Polonyalı asker Voytek’le birlikte İskoçya’da terhis olur.

Polonya hükümeti Voytek’i geri ister ancak askerler buna karşı çıkar. Kahraman Onbaşı Voytek’in İskoçya’da kalmasına karar verilir ve 1947 yılında Edinburgh Hayvanat Bahçesi’ne konulur. Polonya’ya dönen askerlerin kaderi de farklı olmaz. Birçoğu Sovyetler tarafından yine hapishaneye atılır. Onca maceradan sonra Voytek’in de askerlerin de demir parmaklıklar ardına düşmesi kaderin cilvesi falan değil düpedüz adiliğidir.

>>Yaşamının son günleri

İskoçya - Polonya dayanışma derneği Ayı Voytek’i yalnız bırakmaz. 1963 yılında bir Aralık günü Onbaşı Voytek 22 yaşında hayata gözlerini yumar. İran dağlarında başlayan hayat İskoçya’da son bulur. Ayı Onbaşı Voytek bu süre zarfında Asya, Afrika ve Avrupa dahil 3 kıtadan geçer. Onlarca ülkenin toprağında iz bırakır ve dünyanın en büyük savaşının en kanlı cephelerinden birinde savaşır. Minik bir ayıcık olarak birliğe katılan Voytek, hayata gözlerini yumduğunda 230 kilo ve 1.80 metre boyundadır.

Bugün Voytek anısına dikilen heykeller sevenleri ve hayatta kalan tertipleri tarafından hâlâ ziyaret ediliyor. Polonya’da, Londra İmparatorluk Savaş Müzesi ve Kanada Savaş Müzesi’nde Voytek’in heykelleri ve anma bölümleri bulunuyor. 2013 yılında da Edinburgh’ta Voytek anısına 200 bin sterlin değerinde bir heykelin açılışı yapıldı.

>>Heykelinin açılışı basında da yer aldı

Edinburgh onu çok seviyor. Tıpkı Polonya, İtalya, Kanada, İngiltere ve dünyanın farklı yerlerine dağılmış silah arkadaşları gibi. II. Dünya Savaşı insanoğlunun en büyük katliamı ve şimdilik son büyük savaşı. O vahşetten geriye kalan en dokunaklı sadakat öykülerinden biri de kuşkusuz Ayı Onbaşı Voytek’in İran’dan İskoçya’ya uzanan hayatı.