Google Play Store
App Store

Veli-Der, 2022-2023 eğitim öğretim yılının ilk yarısını değerlendirdi. Raporda, her iki çocuktan en az birinin açlıkla karşı karşıya kaldığı, 1 buçuk milyondan fazla kız öğrencinin örgün eğitimden koparıldığı vurgulandı.

İki çocuktan biri açlık tehlikesinde
İlk ve ortaöğretimde öğrenim gören yaklaşık 19 milyon öğrenci, yarıyıl tatilini yapmak üzere karnelerini aldı. (Fotoğraf: AA)

Haber Merkezi

Öğrenci Veli Derneği (Veli-Der), hazırladığı 2022-2023 eğitim öğretim yılı 1’inci yarıyıl raporunu paylaştı. Salgının ve yüksek zamların, açlık ve yoksulluk sınırı altında yaşam mücadelesi veren yoksul ailelerin çocuklarını etkilediği vurgulanan raporda, “Yaşadığımız acı gerçeğe rağmen ücretsiz okul yemeği talebi ‘maliyet hesabı’ gerekçesiyle yok sayılmaktadır” denildi.

Raporda, 2020 yılının verilerine göre Türkiye’deki çocukların yüzde 44,3’ünün yoksulluk ve açlıkla karşı karşıya olduğu belirtilirken, son 3 yıldaki zamlarla beraber en iyimser durumda bile her iki çocuktan birinin açlıkla karşı karşıya olduğu vurgulandı. Ayrıca, yetersiz beslenme nedeniyle kız öğrencilerin yüzde 85’inde, erkek öğrencilerin yüzde 68’inde kansızlık, öğrenme güçlüğü, fiziksel gelişimlerinde yavaşlama veya durma ve derslerde bayılma gibi sağlık sorunlarının yaşandığı belirtildi.

Okullarda sağlıklı içme suyuna erişimiyle ilgili de sorun yaşandığı dile getirilen raporda, Türkiye’deki okulların yüzde 95’inin bahçesinde öğrencilerin su ihtiyacını karşılayabileceği çeşmelerin olmadığı ifade edildi. Kantinlerde yarım litre suyun 3 ile 5 TL arasında olduğu ifade edilen raporda gelişim çağında olan bir öğrencinin günlük 2 litre su tüketmesi gerekirken bu miktarda suyu içemediği ve bu nedenle çocukların hasta olduğu ifade edildi.

KİTLESEL OKUL TERKİ

1,5 milyondan fazla kız çocuğunun örgün eğitimden uzakta olduğu vurgulanan raporda, ”Milli Eğitim Bakanlığı’nın 2021-2022 eğitim öğretim yılı okullaşma istatistiklerine göre ilkokulda 195 bin, ortaokulda 298 bin, lisede 373 bin kız çocuğu eğitimin dışındadır. Açık öğretimde okuyan kız çocuğu sayısı ise 636 bin 270’tir. MEB’in TBMM’de açıkladığı verilere göre; ilkokulda 11 bin 654 öğrenci, ortaokulda 28 bin 421 öğrenci, lisede 240 bin 668 öğrenci örgün eğitim dışına çıkmıştır. Asıl gerçek ise çok daha vahimdir. TÜİK 2022 verilerine göre; 15-19 yaş aralığında 856 bin örgün eğitim dışına çıkmıştır. Bu çocuklarımızın 556 binini kız çocukları oluşturmaktadır” denildi.

Raporda ayrıca Mesleki Eğitim Merkezlerindeki çocukların yalnızca haftada dört gün değil, cumartesi ve bazen de pazar günleri de çalıştırıldığı ve çalıştırılan çocuk sayısının son 1 yılda 159 binden 1 milyon 300 bine ulaştığı belirtildi.

OKULLAR GÜÇLENDİRİLMELİ

MEB’in verilerine göre, deprem yönetmeliğinden önce inşa edilen okul sayısının 31 bin 307 olduğu dile getirilen raporda, Son 10 yılda yalnızca 5 bine yakın okula deprem dayanıklılık testi uygulandığı, 1500’e yakın okulun yıkıldığı ve 2 bine yakın okulun güçlendirildiği belirtildi. Raporda, İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Antalya gibi 10 büyük şehirde yıkılıp yapılmayan okul sayısının 234 olduğu açıklandı.

DİNİ EĞİTİM YAYILDI

Milli Eğitim Şurası sonrasında alınan kararla okul öncesi dini eğitimin 4 yaşa kadar düşürüldüğü hatırlatılan raporda, “Aralık 2021’de gerçekleştirilen Şura sonrası okul öncesi dini eğitim toplum temelli kurumlar adı altında kısa süre içinde yüzde 153 oranında artırılmıştır. 2022-2023 eğitim öğretim yılının başında bu sayı 127 bin 258’e ulaşmıştır. Aslolan çocuklarımızın üstün yararıdır. 4-6 yaş arası çocuklarımız bilişsel, psikolojik gelişimi açısından soyut bilgiyi öğrenme döneminde olmadığı koşullarda bu sürecin uygulanması yaşamlarında telafisi olmayan sonuçlara yol açacaktır” ifadeleri kullanıldı. Raporda ayrıca, tüm çocukların özgürce ders seçme hakkının olduğu belirtilirken, çocukların tercihleri dışında ders seçmeye mecbur bırakıldığı durumda tüm velilere Öğrenci Veli Derneği şubelerine ulaşma çağrısı yapıldı.

100 BİN ÖĞRETMEN ATAMASI

En az 100 bin öğretmenin atamasının yapılması gerektiği vurgulanan raporda, “2022 verilerine göre norm açığının 120 bine ve ücretli öğretmen sayısının 86 bine yaklaşması, 20 bine yakın köy okulunun kapatılması ile öğretmen ihtiyacı her dönemden daha fazla artmasına rağmen yeterli öğretmen ataması yapılmadı. 2021-2022 yılı atama sayısı son 10 yılın ortalaması olan 40 bin 375’in altında kaldı. Geleceğine dair umudu kalmayan onlarca öğretmen yaşamına son verdi” denildi.

Özel okulların durumuna da değinilen raporda, özel okul ücretlerine yapılan yüzde 65 zammın yemek, ulaşım, kırtasiye gibi kalemlere de yansıtıldığı belirtildi. Tüm bu zamlara rağmen özel öğretim kurumlarında çalışan öğretmenlerin sözleşmeleri gerekçe gösterilerek asgari ücret veya daha altında bir ücrete çalıştığı vurgulandı.