Bundan tam on yıl önce gazeteciler, İstanbul'da büyük bir cena

Bundan tam on yıl önce gazeteciler, İstanbul'da büyük bir cenaze törenini izlemek için Alibeyköy mezarlığına doğru gidiyorlardı. Dönemin İstanbul Emniyet Müdürü Orhan Taşanlar, sadece "sarı basın kartı" olan gazetecilere çalışma buyruğu çıkartmıştı.

Evrensel gazetesinden Metin Göktepe ve Cumhuriyetten Kerem İlgaz, sarı basın kartsız genç gazeteciler olarak polis barikatından geçmek için fazla ısrar etmişlerdi.

İkisini gözaltına aldılar. Sonra Kerem'in gazete kimliğine bakıp, "bunu salalım gitsin, başımıza iş açabiliriz" diyerek bırakmışlar, Metin'i alıp götürmüşlerdi. Evrense/'den olması sadece Metin Göktepe'nin başına "iş" açabilirdi. O nedenle gönül rahatlığı içinde alıp götürmüşlerdi.

Sonra gözaltı cehennemi haline getirdikleri Eyüp Spor Salonu'nda vura vura öldürdüler Metin'i... Kerem ise Cumhuriyet kimliği sayesinde hayatta kaldı. Çınar Yayınlarının sahibi Aydın İlgaz'ın oğlu, edebiyat devi Rıfat İlgaz'ın torunu Kerem, bugün evleniyor.

Kiminle?

Metin Göktepe davası duruşmalarını genç bir radyocu olarak kesintisiz biçimde izleyen Senem Toluay ile... Senem bugün CNN TÜR/Cte ünlü bir haber spikeri olarak görev yapıyor. Kerem ise CNBC-e'nin Haber Müdürü oldu.

Eğer on yıl öncesinin İstanbul Emniyet Müdürü Orhan Taşanlar "sarı basın kartı" diye tutturmasaydı, Fadime Ana da Me-tin'in düğünü için mutlu bir telaş yaşayabilirdi bugünlerde...

Fadime Göktepe şimdi 10 Nisan'da Metin Göktepe Gazetecilik Ödülleri'nin dağıtım törenini, oğlunun "buruk doğum günü" telaşı içinde bekliyor.

Bugün saat 16.00'da Şişli Evlendirme Dairesi'nde Senem ile Kerem'in mutluluğu için toplanacağız.

Senem-Kerem'den iki saat önce ise benim Beykozlu mahalle arkadaşım Şaban Tö-ren'in oğlu Kayahan, Eda Ülker ile evleniyor. Şaban uzun yıllar Beykoz Deri ve Kundura Fabrikası işçilerinin mücadeleci önderleri arasındaydı. Avcı Cako Mustafa'nın oğlu, babasının emekli olduğu fabrikada işçi hakları için didinip durdu. Şimdi Beykoz Vakfı'nın başkanı olarak ilçesi için çalışıyor.

Eda ile Kayahan, Boğaz'ın kıyısında Çubuklu Hayal Kahvesi'nde birlikte uzun bir yolculuk için Beykoz Belediye Başkanı Muharrem Ergül'ün önünde, iyi günde ve kötü günde birlikte olmak için "evet" diyecekler.

Bu mutluluklara tanıklık etmeden önce ise bir davete daha icabet etmem gerekiyor. E-mail yoluyla Duygu Emre'nin adresinden gelen davetiyede şu satırlar yer alıyor:

"Sevgili dostlarım... Veda zamanı geldi. Biliyorum, çok zamansız, çok haksız ve çok acımasız oldu. Buraya kadarmış. Benim için yaşayın olur mu? Hoşçakalın. Duygu Emre... Son kez birlikte olmak isterseniz 8 Nisan 2006, Levent Camii'nde öğle namazında buluşalım."

DE Tanıtım'm sahibi, halkla ilişkiler uzmanı olan Duygu iki ay içinde, göğsünden girip hızla bütün vücudunu esir alan kansere yenik düştü...