"İki salkım domatese gençliğimizi takas etmeyiz"

Genç BirGün

Pandemi süresince gençlerin ana problemi eğitimdeki aksaklıklar oldu. Uzaktan eğitim ilkokuldan üniversiteye dek tüm öğrenciler için adeta bir kara deliğe dönüştü ve her köşesinden açık verdi. Salgın öncesinde de eğitim sisteminin getirdiği pek çok sıkıntıyla yüzleşen lise öğrencileri bu süreçten en çok etkilenen kesim oldu. Özellikle Eğitim Bilişim Ağı'na (EBA) giriş noktasında sıkıntı yaşayan ve maddi imkânsızlıklar yüzünden çalışmak zorunda kalan liseliler bu süreci büyük zorluklarla geçirdi.

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) salgında yeteri kadar düzelme olmamasına rağmen öğrencileri sınav için okula getirmek istedi, fakat gelen itirazlar sonucunda ertelemek zorunda kaldı. Sınavlar ertelense de uzaktan eğitimdeki performanslarına göre öğrencilerin değerlendirileceği açıklandı. Sadece bu da değil.

Yükseköğretim Kurumları Sınavı’nda (YKS)pandemiyle ilgili herhangi bir düzenlemeye gidilmedi. Öğrenciler hiçbir şey olmamışcasına tüm konulardan yine sorumlu olacak.

Üstelik uzaktan eğitime bağlanma imkanı olmayan öğrenciler yaklaşık 1,5 yıl hiçbir eğitim alamadan bu sınava girecek. Bu haftaki sayfamızı tepeden tırnağa liseli okurlarımıza bırakmak istedik. Liseliler Genç BirGün’de kendi sözlerini söyledi.

***

DÜNYANIN Z KUŞAĞI İLE ‘İMTİHANI’

Ozan Aydoğan: Pandeminin başrol olduğu 2020 yılı aynı zamanda tüm dünyada, özellikle 2000’li yıllarda doğan gençlerin ‘Z kuşağı’ adı altında çok konuşulduğu, çok tartışıldığı bir yıl oldu. Pandemiye rağmen dünyada birçok liseli öğrenci hareketleri baş gösterdi ve pek çok protesto meydana geldi. Gerek ırkçılığa gerek doğanın sömürülmesine karşı, gerekse kaliteli eğitim hakları için seslerini yükselten liseliler, yeni nesli apolitiklikle suçlayanlara kendi cevabı dünyanın dört bir yanında meydanlara çıkarak verdi. Fransa’da okulların açık kalması ve yeterli sağlık önlemlerinin alınmaması nedeniyle birçok lise öğrencisi protestolar düzenlerken Şili’de de devlet okullarındaki niteliksizlikten dolayı devlet ve özel okul eğitimi arasındaki kalite eşitsizliğine karşı liselilerin öznesi olduğu kitlesel protestolar düzenlendi. Amerika seçimlerinde sosyal medya üzerinden Trump aleyhinde çalışmalar yapan liseli öğrenciler, “Black Lives Matter” eylemlerinde de sokaklarda kendilerini gösterdi. İklim krizine karşı dünya genelinde birçok ülkede yoğun katılımlı protestoların ön saflarında yine lise öğrencileri durdu. Dünya genelinde pandeminin de etkisiyle derinleşen krize karşı da Fransa’da, Amerika’da, Şili’de ve dünyanın her yerinde taşıdığı dinamizmiyle yine liseliler verecektir.

***

ANA GÜNDEM YÜZ YÜZE SINAVLAR

Ceren Şeyma Tokgöz: Pandemi döneminde bizleri belirsizlik içinde bırakan konulardan biri de üniversite sınavını etkileyecek olan yüz yüze sınavların yapılıp yapılmayacağı. Bu koşullarda yüz yüze sınavların gerçekleştirilmesi kararı, MEB’in hiçbir öğrenciye ve öğretmene kulak asmadığı ve sorumlu olduğu insanların hayatlarını önemsemediğini gösteriyor. 4 Ocak’ta sınavların yapılması kararı da bunun bir örneğiydi. Bizler alınan bu karara karşı sesimizi yükselttik, imza kampanyaları düzenledik. MEB gelen tepkiler üzerine geri adım attı ve liselerde birinci dönem notlarının ikinci dönem yapılacak yüz yüze sınavlarda belirleneceğini açıkladı. MEB’in gelen tepkiler üzerine geri adım atması hepimize, yalnızca sosyal medya üzerinden olsa bile, sesimizi hep birlikte yüksek bir şekilde çıkardığımızda ne kadar güçlü olabileceğimizi gösterdi. Ancak MEB’in aldığı bu karar da yeterli değildir. Yüz yüze eğitimin olmadığı bir ortamda yüz yüze sınavların gerçekleştirilmesi öğrenciler arasındaki eşitsizliği artırmaktan başka bir işe yaramayacaktır.

***

MEB YİNE BİLDİĞİMİZ GİBİ

Alçay Can Karaçeper: Yaklaşık bir yıldır aldığımız uzaktan eğitim ne yazık ki biz öğrencilerin arasındaki eşitsizliği derinleştirdi ve derinleştirmeye devam ediyor. Milyonlarca öğrenci imkanı olmadığından veya çalışmak zorunda olduklarından dolayı uzaktan eğitime erişimde sıkıntı yaşıyor. Pandemi nedeniyle uzaktan eğitime başlanmasından 10 ay geçmesine rağmen hala uzaktan eğitime erişemeyen milyonlarca öğrencinin bulunması, MEB'in uzaktan eğitimdeki ‘başarı öykülerinin’ ne kadar gerçek dışı olduğunu hepimize gösteriyor. Bunun yanında zaman zaman sistemin çökmesi, materyallerin yetersizliği gibi sıkıntılar da uzaktan eğitime ulaşabilen öğrencilerin aldıkları eğitimin de ne kadar verimsiz olduğunu gösteriyor. Uzaktan eğitimin yüz yüze eğitimden daha verimsiz olduğu bilinmesine rağmen normalde her yıl değiştirilen ve yüz yüze eğitimde dahi zar zor bitirilen müfredatta bir azaltmaya gidilmemesi MEB’in her zamanki gibi öğrencilerin yanında olmadığını kanıtlar nitelikte.

***

iki-salkim-domatese-gencligimizi-takas-etmeyiz-824588-1.

BELİRSİZLİK ÇEMBERİ DARALIYOR

Yağmur Gündoğan:
YKS'ye hazırlanan 12’nci sınıf öğrencileri mezunlar büyük bir belirsizlik çemberi içerisinde. Okulların açılmaması ve üniversite sınavında çıkacak konuların okullarda işlenememesi, sınava hazırlanma sürecinde kafalarda soru işaretlerine sebep oluyor. Karantina sürecinde eğitimdeki fırsat eşitsizliğine en çok tanık olan YKS’ye girecek öğrenciler, maddi açıdan karşılayabildikleri oranda erişebildikleri kaynaklar ile sınavlara hazırlanmaya çalışıyor. Bir yandan sınava ikinci kez hazırlanan mezunlar da üzerlerindeki baskıyı oldukça hissettiklerini, geçen seferki güvensizlik ortamında sınav tecrübesi yaşadıkları için bu sene de oldukça tedirgin olduklarını belirtiyorlar. Tedbirlerin yeteri kadar alınmadığı sınav salonlarında streslerinin de oldukça yüksek olduğunu, gelecek kaygısıyla birleşen pandemi korkusunun sınav esnasındaki odağı kötü yönde etkilediğini vurguluyorlar.

***

VEBALİ LİSELİNİN BOYNUNA

Ayça Güneş:
Örgün eğitim aldığımız dönemde de sıkça dile getirdiğimiz gelecek kaygılarımız, uzaktan eğitimde daha belirgin bir şekilde karşımıza çıkıyor. Eşitsizliklerle dolu uzaktan eğitim sürecinin liseliler tarafından net bir şekilde gözlemlenebilen birçok olumsuz noktası var. Bunların en başında elbette eğitimin daha da niteliksizleşmesi geliyor. Niteliksiz eğitim ve fırsat eşitsizliği liselilerin gelecek kaygılarını da üst seviyelere çıkartıyor. Bir yandan pandeminin yarattığı gerginlik ortamı varken, diğer yandan MEB'in kararsız ‘kararlarının’ bizleri karamsarlığa sürüklediği bir süreçten geçerken geleceğimiz hakkında yaptığımız planları da bir bir aklımızdan silmek zorunda bırakılıyoruz. Eğitim hayatının başından bu yana her sene farklı bir sistemle adeta birer deneğe dönüşen öğrenciler, birer birer umutlarını yitiriyor. Bir kısmı gelecek kaygıları nedeniyle intihara sürükleniyor. Bunca başarısızlığa bakıldığında tüm yükün öğrenciye değil, eğitim politikalarıyla insanların genç yaşta hayallerini karartan MEB’e yüklenmesi gerekir.

***

PANDEMİDE DE STAJA DEVAM

Sedat Ece: Meslek lisesinde okuyan öğrenciler, pandemi sürecinde de staja gönderilmeye devam ediyor. Covid-19 pandemisinin yoğunlaşması üzerine uzun bir süredir yüz yüze eğitime ara verilse de meslek liseliler haftada beş gün boyunca staj yapıyorlar. MEB’in, "30 Kasım’dan itibaren meslek liseli öğrenciler staj yapmaya devam edecektir" açıklamasıyla öğrenciler işçiliğe devam etmektedir. Önceden asıl sorunumuz meslek lisesi öğrencilerinin işçilerle aynı şekilde değerlendirilmesiyken şu an geldiğimiz noktada tek talebimiz staja gitmeyip eve kapanmaktır. Hastalıktan kaçtığımız bu zorlu süreçte geçinebilmek adına çalışmak zorunda kalan işçilerin taleplerine kulak tıkanırken meslek liseli öğrenciler için de aynı zorluklar geçerli.

***

PSİKOLOJİK ZORLUK KATBEKAT ARTIYOR

Kamuran Danışman:
Yüz yüze sınavların belirsizliği, üniversite sınavı, uzaktan eğitime erişememe ve uzaktan eğitimin verimsizliği gibi konular, pandeminin tüm insanlar üzerinde oluşturduğu psikolojik zorluğun bizim üzerimizde katbekat artmasına neden oluyor. Ortaya çıkan belirsizlikler ve sorunlar nedeniyle ilerletemediğimiz eğitim hayatının üzerimizde oluşturduğu yük bizleri çaresizliğe sürüklüyor. Öğrencilerin içini mutluluk, umut, neşe değil çaresizlik, umutsuzluk ve gelecek kaygısı kaplıyor. Bu sistem öğrencilere hayalsizlik vaat ediyor.