Glasgow’daki BM iklim zirvesinde ülkeler arası imzalanan anlaşma küresel ısınma ve etkilerini azaltma konusunda yetersiz kaldı. BM Genel Sekreteri Guterres, “Halen iklim felaketinin kapısını çalıyoruz” dedi.

İklim anlaşması krizi önlemiyor

DIŞ HABERLER SERVİSİ

İskoçya'nın başkenti Glasgow'da düzenlenen ve Birleşmiş Milletler (BM) İklim Değişikliği Zirvesi'nin (COP26) sonuç kararında yer alan maddeler tartışmalara yol açtı.

İmzalanan metin, devletlerden ilk kez kömüre olan bağımlılıklarını azaltmaları ve verimsiz fosil yakıt sübvansiyonlarını aşamalı olarak bırakmalarının istenmesini içeriyor. Ayrıca ülkelere emisyon azaltma hedeflerini yükseltmeleri için tanınan süre 2025 yılından 2022'ye çekildi. Ancak varılan anlaşma, küresel ısınma tehdidinin bertaraf edilmesi ve iklim değişikliğinin neden olduğu doğa olaylarından etkilenen ülkelere maddi yardım yapılmasının garanti altına alınması gibi hedefleri tutturamadı.

HİNDİSTAN'DAN KÖMÜR ANLAŞMASINA İTİRAZ

Anlaşma metninde yer alan bir ifade, ekonomileri kömür kullanımına bağımlı olan Hindistan'ın itirazları üzerine son dakikada değiştirildi. Filtresiz kömür kullanımının "aşamalı olarak bırakılması" için çağrı yapılmasına karşı çıkan Hindistan, bu ifadenin yerine "aşamalı olarak azaltma" tabirinin yazılmasını sağladı. Hindistan, ABD ve Avrupa Birliği'nden (AB) temsilciler arasındaki görüşmelerin ardından yapılan değişiklik sonrası tüm ülkeler metni imzaladı. Zirveye başkanlık eden Alok Sharma bu durum nedeniyle "çok üzgün" olduğunu ancak anlaşmayı bir bütün olarak korumanın da hayati olduğunu ifade etti. Hindistan Çevre ve İklim Bakanı Bhupender Yadav ise eleştirilere karşılık, geçmişten bu yana sera gazı emisyonundan en fazla sorumlu olan ülkelerin zengin devletler olduğunu söyledi.

BM'NİN HEDEFLERİ ANLAŞMADA YOK

Glasgow görüşmeleri öncesinde BM’nin başarı kriteri olarak belirlediği üç hedefin hiçbiri anlaşmada yer almadı. BM’nin açıkladığı kriterler arasında, karbondioksit emisyonlarının 2030’a kadar yarı yarıya azaltılması sözü, zengin ülkelerden yoksullara 100 milyar dolar mali yardım ve bu paranın yarısının iklim değişikliğinin en kötü etkilerine karşı uyum sağlamada gelişmekte olan ülkelere yardım etmek için kullanılmasını sağlama yer almıştı.

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres anlaşmanın yeterli olmadığını belirterek "Önemli adımlar atılıyor ama ne yazık ki kolektif siyasi irade bazı derin çelişkileri aşmaya yetmedi. Halen iklim felaketinin kapısını çalıyoruz" açıklaması yaptı.

ÜLKELERDEN ANLAŞMA MADDELERİNE TEPKİ

İsviçre Çevre Bakanı Simonetta Sommaruga ise anlaşmadaki değişikliğin küresel ısınmayı 1,5 santigrat derecede sınırlama yönündeki uluslararası hedefi başarmayı daha zor hale getireceğini belirtti. Zirveye katılan Meksika Dışişleri Bakanlığı yetkilisi Camila Isabel Zepeda da "Şeffaf ve kapsayıcı olmayan bir süreçte kenara itildiğimize inanıyoruz. Taleplerimizin duyulmaması üzerine büyük bir hayal kırıklığına uğradık" açıklaması yaptı. Uluslararası çevre örgütleri ağı olan Friends of the Earth International'dan Sara Shaw da anlaşmayı "skandal" olarak değerlendirdi ve "Anlaşmada sağlanacak bir şey yoksa, sadece 1.5 derece kelimesini söylemek anlamsızdır. COP26, güney ülkelerine ihanet olarak hatırlanacak" dedi.

Anlaşmada yer alan ülkeler gelecek yeniden yıl bir araya gelecek. Ülkelerin bu toplantıda karbon salımını azaltmayı görüşmesi planlanıyor. Uygulanması durumunda mevcut taahhütler, küresel ısınmayı yalnızca 2,4C ile sınırlandıracak. Bilim insanları ise küresel sıcaklıkların 1,5C'den fazla artmasıyla, milyonlarca insanın ciddi olarak bu durumdan etkileneceği konusunda uyarıyor. Gelecek yılki görüşmeler Mısır’ın Kızıldeniz kıyısındaki Şarm El Şeyh kentinde düzenlenecek. 2023’te de Dubai toplantılara ev sahipliği yapacak.