Çanakkale – Ayvalık arasında kalan bölgedeki çevre oluşumları bir araya gelmeye devam ediyor. İklim konusunda daha güçlü bir ses çıkartabilmek adına yapılan ve “Şiddetsiz İletişim, Sivil İtaatsizlik ve Savunuculuk” konularının konuşulduğu yüz yüze buluşmaların üçüncüsü Ayvalık’ta gerçekleşti.

“İklim için STK Ağı” toplantısının bu haftaki durağı Ayvalık’tı

MUSTAFA DERMANLI / ÇANAKKALE
mdermanli@gmail.com
@mustafadermanli

Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği’nin girişimleriyle başlatılan “Birlikte Yeşil Enerjiye” projesinin bir bacağı olan “İklim için STK Ağı” yüz yüze buluşmaları devam ediyor. Küçükkuyu ve Çanakkale’deki toplantıların altından bu hafta çevreciler Ayvalık’ta bir araya geldiler. Kuzey Ege’deki iklim sorunlarına karşı birlikte mücadele yollarını, yöntemlerinin konuşulduğu ve ‘birlikten kuvvet doğar’ ilkesinden yola çıkılarak hedeflenen toplantıların bu haftaki konusu “Şiddetsiz İletişim,

Sivil İtaatsizlik ve Savunuculuk”tu.

Eylül Özyürek ve Pınar İlkiz’in moderasyonunda yapılan toplantılara 27 farklı çevre örgütünden temsilciler katıldı. Ayvalık Sanat Fabrikası’nda gerçekleşen toplantıya başta Çanakkale ve ev sahibi Ayvalık olmak üzere Ayvacık, Küçükkuyu, Adatepe, Bayramiç, Akçay, Edremit ve Burhaniye’den 80’i aşkın çevreci yoğun ilgi gösterdi.

“SERMAYENİN SALDIRILARI BİTMİYOR”

iklim-icin-stk-agi-toplantisinin-bu-haftaki-duragi-ayvalik-ti-257018-1.

Buluşmanın açılış konuşmasının ardından Ayvalık Tabiat Platformu sözcülerinden Nebahat Dinler, Ayvalık’ın son yıllarda yaşadığı çevre saldırılarını katılımcılarla paylaştı. Dinler, “Ayvalık Tabiat Parkı, Türkiye’nin en büyük tabiat parkı. Sermayenin talepleri ve saldırıları bitmiyor. Bölgeye dair yapılacak plan değişiklikleriyle ilgili 2013 yılına dek süren davayı kazansak da Çevre ve Şehircilik Bakanlığı buna itiraz etti. 2015 senesinde ‘Doğal Sit Alanlarının Ekolojik Temelli Bilimsel Araştırma Projesi’ kapsamında bir rapor ortaya çıktı. Bu bölgeyi tehdit eden bir projeydi. Buna karşı da bir imza kampanyası düzenledik, Kent Konseyi ve Ayvalık Belediye Meclisi’nde sunum yaptık. Ayvalık Belediye Meclisi tüm partilerin oy birliğiyle rapora itiraz ettiler. Tıfıllar köyünde altın madeni, Ayvalık tepelerine rüzgar enerji santralleri, bölgemize yapılmak istenen balık çiftlikleri ile de bu süre zarfında mücadele ettik. Rüzgar enerji santralleri (RES) konusunda da bir ekleme yapmam gerek. RES’ler masum değil, kuralları olması gerekiyor. İşte son dönemde yaşadığımız çevre problemleri ve karşısında yaptıklarımız bu şekilde” diyerek Ayvalık’ı son yıllarda tehdit eden projelerden bahsetti.

“KABUL DİLİNİ ÖĞRENMELİYİZ”

iklim-icin-stk-agi-toplantisinin-bu-haftaki-duragi-ayvalik-ti-257019-1.

Aile ve ergen terapisti Eylül Özyürek ise “Şiddetsiz İletişim” konusundaki katılımcılarla interaktif bir söyleşi gerçekleştirdi. Önümüzdeki dönemde STK’lerin artacağını, çünkü hak, çevre, kadın, hava gibi ihlallerin artacağını düşündüğünü belirterek başladığı konuşmasında yeşille ilgilenen, örgütlenen STK’lerin benzer örgütlerle, örneğin kadına şiddetle ilgili mücadelede bulunan örgütlerle ortaklaşmasının, iletişim kurmasının önemli olduğunu dile getirdi.

Eylül Özyürek, “Bu iletişim kurulamazsa ‘şiddetsiz iletişim’i anlatmak da zor. Her STK’nin temel amaçları var ama diğer STK’lerle de iletişime, yardımlaşmaya ihtiyaç var. Bu uzun bir eğitim gerektiriyor. Ailede, okulda ve çevrede başlıyor. STK’ler olarak ortak diliniz var mı? Bize benzemeyenlerle ne yapacağız? Bunlar çok önemli. Farklı kimliklerdeki insanlarla yaşıyoruz, yaşamak zorundayız. Red dilinden uzaklaştığımız kadar kabul dilini de öğrenmeliyiz.” dedi.

“ÇATIŞMA İLERLETİR, GELİŞTİRİR”

İletişimdeki şiddetin ses, mimik, diyalog ve tecritle uygulanabileceğini de dile getiren Özyürek “STK’lerin STK’lerden başka dostu yok. Birbirimizi anlamaya ve dinlemeye ihtiyacımız var” dedi.

Katılımcıların soru ve yönlendirmeleriyle örnekler üzerinden açıklamalar yapan Eylül Özyürek konuşmasına şöyle devam etti: “Ortak değer, ortak kazanımın yolunu açıyor. Şiddetsiz iletişim ilk canımız yandığında konumuz oldu. Denetim sizin elinizde değilse, birçok sorunla boğuşmak zorunda kalırsınız. Duygu, düşünce ve davranış arasında uyum sağlamalısınız. Unutmayın karşısınızdakiyle empati kurmalısınız. Bu onunla aynı fikirde olduğunuz anlamına gelmez. Çünkü insanın olduğu her yerde çatışma vardır. Fakat çatışma ve şiddet ayrı şeylerdir. Çatışma ilerletir, geliştirir. Sizler için, yani STK’ler için uzlaşma ölümdür.”

Eylül Özyürek, modeller üzerinden örnekleyerek çatışma-uzlaşma kavramlarını buluşmaya gelen çevre örgütleri temsilcileriyle paylaştı. Her derneğin kendi içerisinde sorun çözme birimlerinin oluşturulması gerektiğini belirten Özyürek, bazı konularda diğer STK’lerle beyin fırtınası yapmanın çözüme kavuşmada önemli bir yol olduğunu dile getirerek konuşmasını sona erdirdi.

“İNTERNETTE UZUN SÜRELİ PLANLAMALAR YAPMAYIN”

iklim-icin-stk-agi-toplantisinin-bu-haftaki-duragi-ayvalik-ti-257020-1.

İletişimci Pınar İlkiz ise “Savunuculuk” konusunu ele aldığı konuşmasında katılımcılara, sivil toplum kuruluşlarının yapacağı kampanyalarda izlemesi gereken yöntemler üzerine bir sunum sundu. Yapılacak kampanyaların kesin-açık, ölçülebilir, başarılabilir, gerçekçi ve zaman sınırlı olması gerektiğini belirten İlkiz, sosyal medyanın da önemine sık sık vurgu yaptı.

“İnternette veya yerelde başarılı olmuş çeşitli kampanyaları beğenebilirsiniz ama kendi yapacağınız kampanyanın da böyle olacağı anlamına gelmemeli. Sosyal medya stratejilerinizi belirlerken uzun sürelerde planlamalar yapmamlısınız. Zira internet her geçen gün yenileniyor ve gelişiyor. Planladığınız bir uygulama altı ay sonra ortadan kalkmış olabiliyor” diyen İlkiz, sosyal medyada yapılan kampanyalardan örnekler de sundu.

“SUÇLAYICI DİLDEN UZAK DURUN”

Swot ve Beem Analizleri üzerine de görüşlerini paylaşan Pınar İlkiz, “Nasıl bir kampanya yaparsanız yapın Swat ve Beem Analizleri önemli. Yani Swat Analizi ile kampanyanın güçlü ve zayıf yönlerini, tehdit ve fırsat içeren yanlarını mutlaka ortaya dökmelisiniz. Beem Analizi ile de güçlü yanları nasıl yapılandırırız, zayıf yanları nasıl yok ederiz, fırsatları nasıl kullanır, tehditleri nasıl azaltırız diye sorular sorarak kampanyanızı işler hale getirebilirsiniz. Bunu tüm üyelerinizle yapmak zorunda değilsiniz ama projede görev alacak kişilerin, iletişim, operasyon, kaynak geliştirme departmanlarının mutlaka bu analizlerin içerisinde olması önemlidir” diyerek bu iki analizin önemini vurguladı.

Pınar İlkiz ayrıca sosyal medyada suçlayıcı dilden, otorite dilinden ve her şeyi biliyormuşçasına kullanılan ifadelerden de uzak durmanın önemli olduğunu söyledi.

Yaklaşık 3,5 süren buluşmanın ardından tüm katılımcılar ev sahiplerinin önerisiyle Ayvalık sokaklarında kısa bir gezinti yaptılar. Vedalaşmanın ardından bir sonraki toplantı için sözleşmeyi de ihmal etmediler.

Menekşe Kızıldere’nin konuşmacı olarak katılacağı 25 Mart Cumartesi günkü toplantının konusu “İklim Değişikliği ile Mücadele ve Kadının Rolü” olarak belirlendi. Ayvalık – Çanakkale hattı arasındaki tüm çevre oluşumları, konuya ilgi duyanlar buluşmaya davetli. Gelişmeler ise Facebook’taki https://www.facebook.com/iklimicinstk sayfasından duyurulmaya devam ediyor.