İklim krizinin etkileri dünyada giderek daha fazla hissedilirken İzmir’de geçtiğimiz günlerde yaşanan sel, tarımı çok derinden etkiledi. Üreticiler sel nedeniyle ürünlerinin telef olduğunu söyledi.

İklim krizi şimdiden derin yaralar açtı

Aycan KARADAĞ

Derinleşen iklim krizi birçok felaketi de beraberinde getiriyor. Türkiye’de yağışsız geçen günler ve barajlardaki doluluk oranının düşmesinin ardından birçok ilde yaşanan sel felaketi, iklim krizinin ülkeyi ciddi anlamda etkisi altına aldığını ortaya koydu.

İzmir’de iklim krizinin etkileri günden güne daha fazla görülmeye başlandı. Kışın yaşanan kuraklık tehlikesinin ardından 2 Şubat’ta kent, tarihinin en büyük sel felaketlerinden birini yaşadı. Şiddetli sağanak yağmur sele dönüşürken, kente 24 saatte 126 kilogram yağış düştü.

İklim krizi en çok da tarımı etkiliyor. Üreticiler sel sonrası ürünlerin telef olduğunu belirtiyor. Bölgenin ziraat odası başkanlarıyla sel sonrası yaşanan sorunları konuştuk.

VERİM YARI YARIYA DÜŞTÜ

İzmir Ziraat Odaları Koordinasyon Kurulu Başkanı ve Selçuk Ziraat Odası Başkanı İbrahim Erdallı, selin faturasının çiftçiye çıktığını belirterek, “Tarım ürünleri doğal olarak hep zarar gördü. İklimsel krize karşı geniş çaplı çalışmalar yapılmalı. Yoksa her şey için çok geç olacak” dedi.

Selin ardından İzmir’de havanın günlük güneşlik olduğuna dikkat çeken Erdallı, şöyle devam etti: “Güneşte meyve bahçeleri açıyor. Şu anda çiçek açan erik, şeftali gibi meyveler var. Yarın hava soğursa çiçekler yanıyor. Mevsimsel bu dengesizlikler ürünleri telef ediyor. Verim yüzde 50 düştü bu yıl. Geçtiğimiz yaz zeytin ve narenciye çok kötü etkilendi. Bu sene de şeftali ve erik iyi gitmiyor. Sebzede de durum aynı. Kış ayında 25 dereceye yakın havalar oluyor. Bir anda yağmur yağınca ürünler telef oluyor.”

Bu nedenle çiftçinin perişan durumda olduğunu vurgulayan Erdallı, “Çiftçi topraktan kaçıyor. Böyle bir dönemde devletin tarım politikalarını gözden geçirmesi ve çiftçiye destek vermesi gerekiyor. Girdi maliyetleri çok arttı” şeklinde konuştu.

BU KIŞ 25 DERECELERİ GÖRDÜK

Menemen’de ise şu anda ıspanak hasadı sürüyor. Menemen Ziraat Odası Başkanı Arif Metin Karagöl, sel sonrası ıspanak tarlalarının sular altında kaldığını belirterek, “Birçok üretici arkadaşımız mağdur oldu, ıspanaklar çürüdü. Bu iklim krizi denen olayı iyiden iyiye üreticiler olarak hissetmeye başladık. Ispanak kış sebzesi. Soğuk havada yetişmesi lazım. Ama bu kış doğru düzgün soğuk görmedik” ifadelerini kullandı.

Bir gün soğuksa ertesi gün havanın 25 dereceleri gördüğüne işaret eden Karagöl, “Böyle olunca doğal olarak ıspanak da telef oluyor. Zaten girdi maliyetleri, borçlar bizleri bitirme noktasına getirmişken şimdi de doğa olayları çiftçiyi bitiriyor. Ispanağı İstanbul haline 2 liraya, İzmir haline ise 1 buçuk liraya gönderiyoruz. Ama biz 4 dönüm dikime 2 bin lira masraf ediyoruz. Ispanağı 2 liranın üstüne satmazsak kazanamayız. Satamıyoruz. Durumumuz çok kötü” dedi.

TARIM YAPAMAZ HALE GELECEĞİZ

Urla Ziraat Odası Başkanı Muharrem Uslucan da iklim krizine karşı acilen önlem alınması gerektiğini vurguladı. Bu kışın aşırı şekilde kurak geçtiğini ve sonrasında yaşanan selin ürünleri çok kötü etkilediğini söyleyen Uslucan, “Enginar hasadı hazırlıkları sürüyor. Ama birçok tarla kullanılmaz hale geldi. İklim krizini iyiden iyiye hissediyoruz” diye konuştu.

İklim krizinin aslında yeni bir durum olmadığına ama artık daha çok konuşulduğuna dikkat çeken Uslucan, “Eğer bir an önce önlem almazsak tarım zengini ülkemizde tarım yapılamayacak duruma geleceğiz” dedi.

“Kışın barajlarımızda su yoktu. Bu İzmir’de görülmemiş bir olay” diyen Uslucan, “Bir gün yağmurlu bir gün güneşli olunca ürünler telef oluyor. Zaten kötü olan şartlara bir de bu durum eklenince biz bittik” ifadelerini kullandı.