Google Play Store
App Store

Paris İklim Zirvesi öncesi Türkiye’nin BM’ye sunduğu iklim planları uluslararası kuruluşlar tarafından ‘yetersiz’ bulundu. Raporda Türkiye’nin 2020’ye kadar mevcut santrallarının dört katı kadar yeni kömürlü termik santral inşa etmeyi planlamasının endişe verici olduğu belirtildi

İklim planı endişe verici

NESLİHAN KARATAŞ - neslihankaratas@birgun.net

Yaklaşan Paris İklim Zirvesi’nden hemen önce Türkiye’nin Birleşmiş Milletler’e sunduğu iklim planları, Climate Action Tracker’in (İklim Eylem Takibi) uluslararası araştırma analistleri tarafından “yetersiz” bulundu. Eylül ayının sonunda BM’ye teslim edilen iklim taahhüdü, ülkenin kömürlü termik santral planlarının emisyon azaltımı niyetlerini sekteye uğratacağını gösteriyor.

TÜRKİYE ADİL DAVRANMIYOR

Climate Action Tracker raporda, Türkiye’nin sera gazı emisyonlarını, 2030’a kadar yalnızca yüzde 21 azaltma hedefini ve küresel sıcaklık artışını 2°C’nin altında tutma hedefini yeterli bulmayarak, Türkiye’nin kendisine düşen görevde adil bir hedef ortaya koymadığını belirtiyor. Raporda, “Eğer tüm ülkeler benzer zayıflıkta ve yeterince arzulu olmayan hedefler koysaydı, 21. yüzyılda küresel sıcaklık değerlerinin 3-4°C’lik bir artışla geri dönülmez felaketleri getirmesi kaçınılmaz olurdu’’ denildi. Çalışmanın analistlerinden, Ecofys araştırmacısı Profesör Kornelis Blok, “Türkiye, küresel ısınmayı 2°C’nin altında tutma hedefine uygun, adil bir katkı planı yapıyor olsaydı, hedefi şu an verdiği hedefin 2 hatta üç katı olurdu” şeklinde özetledi.

4 KAT FAZLA NÜKLEER SANTRAL

Raporda esas endişe duyulması gereken konunun Türkiye’nin 2020’ye kadar mevcut santrallarının dört katı kadar yeni kömürlü termik santralı inşa etmeyi planmış olması olduğunu dile getiren kuruluş, termik santralların inşa edilmesi durumunda Türkiye’nin şuan verdiği hedefe bile ulaşmasının mümkün olmayacağını bildiriliyor. Rapora göre, Türkiye’nin rüzgâr ve güneş enerjisini artırma cabalarının 2023’ten sonra azalıyor olması da kuruluşun araştırmacıları tarafından tepkiyle karşılanıyor. Buna göre Türkiye, 2023’te 20GW’lik rüzgâr enerjisi hedefini, 2030’da 16GW’a düşürüyor. Güneş enerjisi hedefini ise 2030’da yalnızca iki katına, yani 10GW’a çıkartmayı hedefliyor.

SÜREKLİ KÖMÜRE YATIRIM

New Climate Institute araştırmacısı, Niklas Höhne, Türkiye’nin rüzgâr ve güneş potansiyelinin altını çizerek, “Türkiye’nin yenilenebilir enerji hedefleri, fotovoltaik güneş enerjisi performansı Almanya’dan %50 yüksek olan ve 275GW’lik teknik rüzgâr enerjisi potansiyeline sahip bir ülkenin hedeflerini yansıtmıyor” diyor. Climate Analytics’den Bill Hare, “Türkiye, iklim değişikliğinin insani, ekonomik ve çevresel etkilerinden muaf olmayacak ve küresel sıcaklık artışını 2°C’nin altında tutmak için güçlü ulusal çıkarları olmalı, yenilenebilir enerji yerine kömüre yatırım yapma planları bununla tamamen ters düşüyor” diye belirtiyor.

3 MİLYON KİŞİ ETKİLENECEK

Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) küresel sıcaklık artışlarının 3°-4°C’ye ulaştığı takdirde gerçekleşmesi mümkün olan deniz seviyesindeki bir metrelik artışın Türkiye’de yaklaşık 3 milyon kişinin doğrudan etkilenmesine neden olacağını belirtiyor. Ayrıca, 12 milyar dolarlık sermaye değeri ile Türkiye’nin GYIH’sinin %10’una eşdeğer olan 20 milyar dolarlık bir adaptasyon maliyeti riskinin ortaya çıkacağından da bahsediyor.

***

Türkiye’nin BM’ye sunduğu iklim planı:

>>Türkiye 2020’ye kadar mevcut santrallarının dört katı kadar yeni kömürlü termik santral inşa etmeyi planlıyor.

>>Ülkenin rüzgâr ve güneş enerjisini arttırma çabaları 2023’ten sonra azalıyor.

>>Türkiye sera gazi emisyonlarını, 2030’a kadar mevcut referans modele göre yalnızca %21 azaltma hedefi ortaya koyuyor.

>>Küresel sıcaklık artışını sadece 2°C’nin altında tutma hedefi var.

***

İklim değişikliğinde Türkiye’nin bir kabahati yokmuş!

Bağımsız iklim araştırma kuruluşlarının sunduğu raporun aksine Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, Türkiye’nin çevre konusunda çok çalışma yaptığını ve Türkiye’nin iklim değişikliğinde bir kabahati olmadığını iddia etti. Eroğlu, “Türkiye’nin iklim değişikliğinde bir kabahati yok. Sera etkisi yapan gazları en çok gelişmiş ülkeler salıyor ve dünyanın sıcaklığı artıyor. Küresel iklim değişikliği ortaya çıkıyor. Çevre konusunda biz çok ileriyiz. Dünyanın en ileri seviyeli atık su ve biyolojik arıtma tesislerini inşa ediyoruz. Türkiye sadece bu yeniliklerle sera gazı salınımını yüzde 7 azalttı” dedi.