Google Play Store
App Store

Depremzede yurttaşlar Hatay’da Barınma Hakkı Mitingi düzenlendi. Mitingde verilmeyen sözlere tepki gösteren yurttaşlar, “Tek bir canımızı dahi sizin gözü dönmüş rantçı siyasetinize kurban vermeyeceğiz” dedi.

İktidar verdiği sözleri tutmadı, evler ortada yok: Hatay’ın bacası hâlâ tütmüyor
Fotoğraflar: BirGün

HABER MERKEZİ

Denetimsiz çürük binalar altında on binlerce insanın yaşamını yitirdiği 6 Şubat depremlerinin üstünden 545 gün geçti.

Geride kalan depremzedeler ise barınma, eğitim, sağlık ve güvenlik gibi pek çok temel hakları konusunda çeşitli sorunlar yaşıyor, sürdürdükleri hukuki mücadelelerde ise birçok engelle karşılaşıyorlar. Depremin üzerinden geçen yaklaşık 18 ayın ardından ise en can yakıcı sorun hâlâ barınma.

İktidar verdiği kalıcı konut sözleri yerine getirmezken rezerv alan yasalarıyla da depremzedeleri mağdur ediyor. Geçtiğimiz günlerde kira yardımlarının kesilmesiyle birlikte barınamayacak hale gelen depremzedeler, kendilerine sözü verilen kalıcı konutlara herhangi bir bedel ödemeden ulaşmak istiyorlar.

Hatay Depremzede Derneği ve Deprem Dayanışma Derneği’nin kurduğu Barınma Hakkı Platformu, kentte dün miting gerçekleştirildi. Antakya’daki Doğuş Okulları’nın önünde toplanarak mitingin gerçekleşeceği Sevsen Nevzat Şahin Ortaokulu önüne yürüyüş gerçekleştiren depremzedeler “Yitirdiğimiz sevdiklerimizi bir daha göremeyeceğiz ama bundan sonra tek bir canımızı dahi sizin gözü dönmüş rantçı siyasetinize kurban vermeyeceğiz” dedi.

Yürüyüşün ardından başlayan mitingde platform adına basın açıklamasını platform üyesi Ece Doğru gerçekleştirdi. Doğru, “AKP’nin 22 yıllık iktidarı boyunca kamu kurumlarının özelleştirmesi, halkın doğal varlıklarını talan etmesi, büyük bir kısmı inşaat sektörü üzerinden işleyen bu sermaye birikim rejimini çeşitli yollarla asalak sermaye gruplarına peşkeş çekmesi, deprem vergisi gibi kamu için harcanması gereken paraları insanların gözlerinin içine baka baka ranta harcaması sonucu bu noktadayız. Bu bağlamda devlet tamamen şirkete, halk ise müşteriye dönüştürüldü” ifadelerini kullandı. Doğru, depremzedelerin çoğunun hâlâ çadırda ve konteynerlerde kaldığını ve ciddi hijyen sorunları yaşadıklarını vurguladı.

BİR KEZ DAHA MI ÖLDÜRÜLECEĞİZ?

Çevre Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki’nin “Az hasarlı binalarınızın tadilatını yapın, oturun. Onları yıkmak gibi bir külfete devlet neden girsin” sözüne karşılık bugün ruhsat verilen az ve orta hasarlı binaların da yıkılmak istendiğini söyleyen Doğru, “Yasayla teminat istiyor, binalarımızı, mahallemizi terk etmiyoruz!” dedi. Doğru, kira ve eşya yardımlarının da yapılmadığını belirterek, “Verilen sözlerin ve ihtiyacın çok altında olan TOKİ’lerin inşası muammalarla dolu. TOKİ’ler bağımsız denetçiler tarafından dahi denetlenemiyor. Kendi paramızla bir kez daha mı öldürüleceğiz? “ diye sordu.

Mitingde depremzedelerin talepleri ise şöyle sıralandı:

• Bizler müşteri değil depremzedeyiz, kalıcı konutlarımızı bedelsiz istiyoruz!

• Tadilatı yapılmış hasarsız ve az hasarlı, güçlendirmesi yapılmış orta hasarlı evlerimizin yıkılmasına izin vermiyoruz!

• Zaten yetersiz olan kira yardımının artırılmasını ve devam ettirilmesini istiyoruz!

• Türlü belirsizlikleriyle kentimizi rant ve talana açması kaygısı taşıdığımız rezerv alan yasasının iptal edilmesini, kentimizin yeniden inşasının şeffaf ve bilimsel temellere dayandırılmasını istiyoruz!

***

KIYIM GEÇİCİ OLARAK DURDURULDU

Hatay’ın Kırıkhan ilçesine bağlı Kurtlusoğuksu’da bulunan yaklaşın 500 dönüm zeytinlik alanda ağaç kıyımı başladı. Dün, köylülerin TOKİ’ye devredilen arazilerine jandarma ve iş makineleri girdi. Müdahale etmek için bölgeye gelen köylüler jandarma tarafından alana alınmadı, 100’e yakın zeytin ağacı söküldü.

Öte yandan bölge halkı, ağaç kıyımını durdurmak için avukatlarını aradı. Av. Mehmet Tümkaya’nın mahkeme tarafından verilen ihtiyatı tedbir kararını köylülere göndermesiyle kıyıma son verildi, iş makineleri alandan çıkarıldı. Kamulaştırılan bölgede 36 dönüm arazisi bulunan Erdoğan Gürlek, dün yaşananları “Halkı engellemeye 10’a yakın arabayla jandarma geldi, müdahale ettirmedi. Zeytinlerin seslerinden içim yandı" dedi. İlayda SORKU