Geçen yıl binlerce hektarlık alanı küle çeviren, ülke tarihinin en büyük yangınından ders çıkarılmadığı bir kez daha Marmaris’te gözler önüne serildi. 4 gün boyunca söndürülmeyen yangın 4 bin 500 hektar alanın yok olmasına sebep oldu.

İktidar yangınları sadece izliyor
Fotoğraf: DHA

Aycan KARADAĞ

Marmaris, geçen yıl ülke tarihinin en büyük orman yangınının izlerini silemezken, 21 Haziran’da Bördübet Mevkii’nde başlayan ve 4 gün süren orman yangınla tekrar sarsıldı. Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, yangınında yaklaşık 4 bin 500 hektar alanın yandığını söyledi. Geçen yıl yaşanan orman yangınlarından iktidarın ders çıkarmadığı Marmaris’te çıkan yangınlarda bir kez daha görüldü. Geçen yıl ilçede 13 bin 650 hektarlık alan kül olurken bu sene de çıkan yangına yapılan müdahalelerin yetersizliği yine tartışma konusu oldu. BirGün olarak yaşanan süreci gün gün sizler için derledik…

1.GÜN
Marmaris, geçen yıl ülke tarihinin en büyük orman yangınının travmasını henüz üstünden atamamışken, 21 Haziran tarihinde Bördübet Mevkii’nde başlayan yangınla sarsıldı. Bölgede başlayan orman yangını rüzgârın da etkisiyle geniş bir alana yayıldı. Akşam 20.00 saatlerinde çıkan yangına helikopterlerle havadan başlayan müdahale, havanın kararmasıyla son buldu.

2. GÜN
Sabahın ilk saatlerinde ise gece yangına müdahale edilememesi tartışmaları başladı. Öte yandan Tarım Bakanı Kirişçi’nin sabahın ilk saatlerinde ‘yangının büyük oranda kontrol altına alındığını’ iddia etmesi büyük tepkilere neden oldu. Kirişçi’nin ayrıca 20 helikopter, 14 uçak ve yaklaşık bin 500 personel ile söndürme çalışmalarının yapıldığı açıklamalarını yurttaşlar ve bölgedeki CHP'li milletvekilleri yalanladı. Bölgede sadece bir uçak ve dört helikopter görüldüğü belirtildi. Konu hakkında Orman Genel Müdürlüğü (OGM), hava araçlarının güvenlik ve yangınla mücadelenin kesintiye uğramaması açısından timler halinde hareket ettiği için aynı anda havada görülemediğini açıkladı.

Yangınla mücadeledeki basiretsizliği kanıtlanmış olan iktidarın hedefinde gerçekleri yazan gazeteciler ve sosyal medyadan paylaşım yaparak bölgedeki durumu aktaran yurttaşlar vardı. Saray’ın İletişim Başkanı Fahrettin Altun’nun Twitter’dan yaptığı paylaşımda, resmi kurumlar dışında yapılan açıklamaların esas alınmaması gerektiğini savunarak ‘Siber Suçlarla Mücadele Dairesi’ne dikkat çekti. Fahrettin Altun, sosyal medya hesabından paylaştığı mesajlarla ‘motivasyonu olumsuz yönde etkileyenler’ şeklinde mesajı dikkat çekti.

3.GÜN
Yangın üçüncü gününde büyük bir alanda etkili olurken; ekipman yetersizliği, yangınlarla mücadele edenlerin eğitiminin eksik olduğu ve koordinasyonsuzluk damga vurdu. Öte yandan orman yangınıyla ilgili, bir kişi gözaltına alındı. İçişleri Bakanı Soylu, Marmaris'teki yangınla ilgili bir kişinin gözaltına alındığını ve suçunu itiraf ettiğini söyledi. Soylu, "S.A. isimli şahıs kendisi itiraf etti. O bölgeyle ilgili geçmişten kalan ticari bir anlaşmazlık sebebiyle kendisinin kızarak yaktığını söyledi" dedi. Bölgeye giden CHP Genel Başkan Yardımcısı Ali Öztunç, uzun süre ortada görmedikleri helikopter ve uçakların; orman yanının AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Okluk Koyu’ndaki yazlık sarayına yaklaşmasıyla harekete geçtiklerini belirtti.

4.GÜN
Orman yangınlarında binlerce canlı yaşamını yitirirken, havadan yapılan çekimlerde vicdanları sızlatan manzara ortaya çıktı. Dumanın ve küllerin rüzgârın etkisiyle ilçe merkezine kadar geldiği görülürken yangınla ilgili gözaltına alınan kişinin de tutuklandığı duyuruldu.

**
TMMOB İzmir İKK Sekreteri Aykut Akdemir, BirGün’e yaptığı açıklamada, yangınlara yine hazırlıksız yakalanıldığını ifade ederek, “Geçtiğimiz yıl yaşanan yeterli sayıda eğitimli yangın işçisi krizinin sürdüğü, Genel Müdürlüğün 10 bin yangın işçisi talebine karşılık 5 bin kişi alımın yapıldığı, üstelik alım işinin yangın sezonuna girerken henüz gerçekleştirildiği ve eğitimlerinin yetersiz ve hazırlıksız oldukları anlaşılmıştır. Önceki yıllarda kamuoyunda çok fazla tartışmalara neden olan hava aracı konusu maalesef ilgili kurumun yeterli sayı ve nitelikte hava aracı filosu oluşturulamaması nedeniyle yine tartışılmaya devam edilmiştir. Bu konunun kamuoyunda tartışılmasına son verilecek adımlar acilen atılmalıdır” diye konuştu.

ORMANLARIN VARLIĞINDAN DAHA DEĞERLİ KAMU YARARI NE OLABİLİR?

Kentler ve yerleşim yerleri genişletildiği ve orman içine çeşitli tesis izinleri ile ormanların parçalandığını ifade eden Akdemir şunları dile getirdi: “Ne hazindir ki ormanların parçalı hale getirilmesinin gerekçesi olarak yapılan tesislerin sağladığı kamu yararı gösterilirken ‘ormanların varlığından daha değerli kamu yararı ne olabilir?’ diye hiç kimse sormamıştır. Yangına hassas yerlerde illerde valilik kararlarıyla ormana girişler yasaklanırken gerek orman içi dinlenme yerlerine, korunan alanlara, milli parklara gerekse yukarıda adı geçen her tesis ve işletmeye giriş çıkışlar devam etmektedir. Oysa riskli tarihlerde ormana adı ne olursa olsun hiçbir şekilde girişlere izin verilmemelidir.”

Akdemir son olarak şu ifadeleri kullandı: “İllerde her yıl Mart ayında valiliğin başkanlığında alınan ‘Yangın Komisyon Kararları’ ile ilgili kurumlara da sorumluluk verilirken her yıl yazılanların tekrar yazılmasından başka bir şey yapılmadığı, yönetim ve koordinasyon sorununun çözüme kavuşturulmadığı, yangın esnasında organizasyonla ilgili büyük karmaşa yaşandığı, özellikle yerel yönetimlerin devre dışı bırakıldığı görülmektedir. Ülkemizde orman yangınları yönetiminde yangın amirine yardımcı olunmalı, makamı, unvanı ne olursa olsun yangın amirinin yangın yönetiminde aldığı karar sürecini etkileyici, baskı altına alıcı tavır ve müdahalelere izin verilmemelidir. Aksi halde koordinasyon sağlanması için yeni ve acil düzenlemelere ihtiyaç bulunmaktadır. Orman yangınlarında kamuoyunu tatmin edecek şeffaflıkta bilgi akışı sağlanırsa bilgi kirliliği oluşmasının önüne geçilecektir.”