CHP Manisa Milletvekili Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu, iklim krizine yönelik iktidar politikalarını eleştirdi. Ülkenin ciddi bir kuraklık ve kirlilik sorunu ile karşı karşıya olduğuna dikkat çeken Bakırlıoğlu, doğa dostu teknolojilere yatırım yapılması çağrısı yaptı.

"İktidarın iklim politikaları ülkeyi kuraklığa sürüklüyor"

İktidarın iklim politikalarını eleştiren CHP Manisa Milletvekili Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu, "Paris İklim Anlaşması rafa mı kalktı?" diye sordu.

İklim krizine bağlı olarak artan kuraklığa dikkat çeken CHP’li Bakırlıoğlu, "İklim değişikliği konusunda uluslararası bir anlaşma olan ve Türkiye’nin de onayladığı Paris Anlaşması’nda küresel ısınmayı sanayi öncesi seviyelere indirerek 1,5 santigrat derece ile sınırlandırmak hedef olarak belirlenmişti. Seragazı salınımı sonucu oluşan iklim değişikliğinin en önemli sonucu kuşkusuz kuraklık. Ve ülkemiz çok ciddi kuraklık tehlikesiyle karşı karşıya. Bu nedenle iklim kriziyle ve kuraklıkla mücadele için ülkelerin net sıfır emisyon hedefi ortaya koyması oldukça önemli. Paris Anlaşması’na imza koyan bütün ülkeler sera gazı emisyonunu azaltacağını taahhüt ederken, Türkiye artıracağını söylüyor" diye konuştu.

Önlem alınmazsa 2030 yılında Türkiye'nin emisyonunun 1 milyar 175 milyon ton olacağını kaydeden Bakırlıoğlu, "2030 yılında hiçbir önlem alınmazsa Türkiye’nin emisyonun 1 milyar 175 milyon ton olacağını, alınan tedbirler ile yüzde 41 azaltıldığında toplam emisyonun 704 milyon ton olarak gerçekleşeceğini taahhüt etmekteyiz. Azaltım hedefi yükseltilmiş gibi görünse de aslında rakamlar seragazı emisyonunun artacağını gösteriyor" dedi.

Bakırlıoğlu, şöyle devam etti: "Bu şartlar altında Türkiye’nin 2053 yılında sıfır emisyon hedefine ulaşması mümkün görünmüyor. AB İstatistik Ofisi Eurostat verilerine göre net seragazı emisyonu endeksi en fazla artan ülke Türkiye. 1990 yılı endeksi 100 kabul edilerek yapılan hesaplamaya göre 2020 yılında Türkiye’nin endeksi 287. Yani 33 yılda sera gazı salınımımız yüzde 187 artmış. 2020 yılı verilerine göre toplam seragazı salınımında Almanya ilk sırada, Türkiye ise 2’nci sırada."

"EN BÜYÜK KİRLETİCİ ENERJİ SEKTÖRÜ"

En büyük kirleticinin enerji sektörü olduğunu söyleyen Bakırlıoğlu, şu ifadeleri kullandı: "Bu nedenle Türkiye, ivedilikle kömürden çıkış yol haritasını belirleyip, açıklamalı ve bunun için eyleme geçmeli. Fosil yakıtlara dayalı termik santrallardan vazgeçmeli, biyokütle gibi yakma teknolojisine dayalı santraller ile ilgili yasal düzenlemeleri hayata geçirmelidir. Türkiye’nin Paris Antlaşması’na uygun olarak, ülke beyanını hazırlayarak vermesi bu beyanda karbon emisyonunu azaltım hedeflerini güncellemesi gerekmektedir. Türkiye, doğa dostu teknolojilere yatırım yapmalı ve geleceğin 58 teknoloji alanı içinde önemli yer tutan çevre ve gıda teknolojilerini desteklemelidir. Bu alanlarda Türkiye’nin teknoloji takipçisi değil, teknoloji lideri olma olanağını kaçırmaması sağlanmalıdır."