Afganistan’da ilerleyişini sürdüren Taliban güçleri başkente girdi. Kabil Havaalanı’nın kontrolüne talip AKP ise ülkeyi yeni bir ateş çemberine atıyor.

İktidarın Kabil ısrarı yıkım olur

MEHMET EMİN KURNAZ

NATO ve ABD’nin Afganistan’dan çekilmesinin ardından bölgede Kabil Havaalanı’nın kontrolüne talip olan Türkiye dahil hiçbir güç istemeyen Taliban güçleri ilerleyişini sürdürüyor. Ülkenin kritik pek çok noktasını ele geçiren Taliban'ın Afganistan'ın 34 vilayetinden 14'ünde kontrolü sağlaması üzerine, ABD önceki gün büyükelçilik çalışanlarını tahliye etmek üzere özel birliklerini Kabil'e sevk etti. Mayıstan bu yana saldırılarını artırarak sürdüren Taliban, son 8 günde 15 vilayet merkezini ele geçirdi. Ülkenin ticaret merkezi ve ikinci en büyük kenti Kandahar'ın kontrolünün de ellerine geçmesiyle biraz daha güçlenen örgütün bulunduğu nokta ile başkent Kabil arasında yalnızca 50 kilometrelik bir alan kaldı. Taliban'ın sabah saatlerinde başkent Kabil'e girmeye başlamasının ardından Afganistan İçişleri Bakanlığı, yönetimin Taliban'a devri için müzakerelere başlanacağını aktardı.

Gerilimin her geçen gün tırmandığı bölgede Saray yönetiminin Afganistan ısrarı ülkeyi yeni maceralara sürüklerken dış politika uzmanları Ankara’nın politikasının açmazlarını değerlendirdi. Uzmanlara göre ABD, Kabil’de karargâh kurmaya hazırlanırken Saray’ın Kabil Havalanı’nın güvenliğini sağlama iddiası ortadan kalkıyor. Türkiye ise ödenecek ağır bedellerle karşı karşıya kalabilir.

iktidarin-kabil-israri-yikim-olur-910419-1.
Aydın Selcen

TÜM GEREKÇELER ORTADAN KALKTI

“Kabil Havalimanı’nın işletilmesini ve güvenliğini ABD ve NATO ülkeden çekildikten sonra üstlenme önerisi, Ankara açısından, tam da Brüksel’deki Erdoğan-Biden görüşmesi öncesinde zamanlı ve yararlıydı” diyen dış politika uzmanı Aydın Selcen, “S-400 yaptırımları, YPG’ye askeri destek, Halkbank ve SBK davalarında esneklik kazanma amacı güdüldüğünü varsayıyorum. Aradan geçen sürede, taraflar tam biz uzlaşıya varamasalar da görüşmeler sürdü. Ancak iki şey değişti: Türkiye açıkça talepkâr durumuna evrildi. Taliban da alanda beklenenden çok hızlı ilerledi. O denli ki muhtemelen 11 Eylül yıldönümünde Kabil’de olacak” değerlendirmesini yaptı.

“Kuşkusuz, Ankara’da kimi sözcülerin Türkiye’nin zaten bu görevi yürüttüğü ve görev tanımının muhariplik içermediğini söylemeleri yanlış” diyen Selcen, “Erdoğan’ın ağzından Taliban lideriyle (herhalde Akhunzade kastediliyor) Ankara’da resmi görüşme yapılmasının planlandığını da öğrendik. Söz konusu girişim gerçekleştiği takdirde, herhangi bir müttefik ülke liderinin PKK yöneticileriyle bir araya gelmesinin önünü açabileceği yönünde eleştiriler aldı. Aynı eleştiri, farklı biçimde, Taliban’la Ankara’da resmen en üst düzeyde görüşülebiliyorsa, neden uygun kanallardan PKK ile doğrudan temas kanalı açılamadığını sorgulatabilir” diye konuştu.

TALİBAN GÜÇLERİNE TESLİM Mİ OLACAKLAR?

“ABD ile yürütülen pazarlıkta, masrafların, lojistik ve diplomatik desteğin ABD ile NATO tarafından karşılanması öngörülmüştü. Orada, 2003 tezkere pazarlığında olduğu gibi, Türkiye tarafının afaki rakamlar talep ettiği varsayılabilir” yorumunu yapan Selcen sözlerini şöyle sürdürdü: “Ayrıca, çöküş hızlandığı cihetle, düzenli çekilme amacıyla ABD Afganistan’a üç bin ve Katar’a bin asker konuşlandırıyor. Dolayısıyla olası görevi üstlenme gerekçesi ve esasen görev kendiliğinden ortadan kalkıyor. Taliban yönetimine ve belki dolaylı Pakistan işgaline girmiş, başta ABD, NATO üyesi ülkelerin büyükelçilikleri kapanmış bir Afganistan’da herhalde giderleri kendi bütçesinden karşılayarak Türkiye Kabil Havalimanı’nın işletilmesini ve güvenliğini üstlenecek değil. Taliban’ın da ne bu yönde bir talebi var ne öneriyi destekledi, aksine temelden reddetti. Belki bir ilginç husus kuzeyde Raşit Dostum’un memleketi Şibirgan düştüğü gibi, o bölgede henüz Taliban denetimine girmeyen son yerleşim birimi Mezar-ı Şerif’te Türkiye’nin başkonsolosluğu bulunuyor. Özbekistan’la sınır kapısı Hayrattan da orada. Bakalım önce olası Akhunzade ziyareti mi gerçekleşecek, yoksa Belh de eyalet başkenti Mezar-ı Şerif’le birlikte Taliban’a mı teslim olacak?”

TÜRKİYE NE İŞ YAPACAK?

iktidarin-kabil-israri-yikim-olur-910420-1.
Soli Özel

Türkiye’nin ısrarını meselenin en başında Biden yönetimi ile iyi niyet köprüsü ve sürekli diyalog hattı kurma talebi olarak düşündüğünü ifade eden Kadir Has Üniversitesi Öğretim Üyesi Soli Özel de bu düşüncenin hâlâ geçerli olduğunu söyledi. “Ancak yaşanan gelişmelere bakarsak Türkiye’nin yaklaşımının Afganistan’da bir paylaşım savaşının parçası olmak mı, yoksa Pakistan ile bir anlaşma mı olduğunu anlamak zor” diyen Özel, “Bölgede kurulacak inşaatlar konusunda bir politika güdüldüğünü düşünsek bunun için de ödenecek bedel çok ağır olacak” ifadelerini kullandı. Özel, sözlerini şöyle sürdürdü: “Taliban ile bizim bir fikir ayrılığımız yok, Taliban lideriyle görüşürüm, demek korkunç bir açıklama. Bu örgüt dünyada çağdışı, kadını, kendinden olmayanı hiçe sayan, ona zulmeden, uyuşturucu ticareti yapan, terör eylemleri gerçekleştirip küçücük çocukları katleden bir örgüt. Afganistan ısrarını anlamak gerçekten zor. Oraya gidecek askerler için de ciddi endişeler taşıyorum. Eğer Kabil Havaalanı’nda ABD’nin kendisi karargâh kuracaksa Türkiye’ye yapacak iş kalacak mı? diye sormadan edemiyorum.”