Diyarbakır’da cinayet zanlısının Emniyet’te işkenceye uğradığı görüntülerin sosyal medyada paylaşılması tepki yarattı. Yaşananları değerlendiren İHD Genel Başkanı Öztürk, “Siyasilerin nefret söylemleri cezasızlıkla birleşiyor” dedi

İktidarın nefret söylemi şiddete neden oluyor

HABER MERKEZİ

Diyarbakır Bağlar’da önceki gün açılan ateş sonucu polis Atakan Arslan yaşamını yitirdi. Olayın ardından polise ateş açtığı iddia edilen M.E.C ile 2 kişi gözaltına alındı.

MHP Mersin Milletvekili Olcay Kılavuz’un danışmanı Emre Soylu ise Twitter’dan Diyarbakır Emniyeti’nde gözaltında olan M.E.C.’ye ait fotoğrafı, “Hain, emniyetin şefkatli kollarında” notuyla paylaştı. Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü’nde gözaltına alınan zanlıya işkence uygulandığı iddialarına yönelik tepkiler sürerken Emniyet’ten yapılan açıklamada yurttaşa ‘orantılı güç’ uygulandığı ileri sürüldü.

ORANTILI GÜÇ UYGULANMIŞ!

Fotoğrafın sosyal medyada yayılmasının ardından açıklama yapan Diyarbakır Emniyeti ile Valilik söz konusu iddialara karşı ‘orantılı güç’ savunması yaptı.

Diyarbakır Valiliği ve İl Emniyet Müdürlüğü tarafından olaya ilişkin yayımlanan ortak açıklamada, söz konusu fotoğrafın üst arama sonrasında çekildiği iddia edildi. İşkence iddiası hakkında bilgi verilmeyen açıklamada, şu ifadelere yer verildi: “Orantılı güç kullanılarak kıyafetleri çıkartılmış ve iç çamaşırının bel bölümündeki lastik kısmında bir adet jilet daha bulunmuştur.” İçişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Çataklı da konuya ilişkin yaptığı açıklamada, işkenceye sıfır tolerans gösterildiğini ileri sürdü.

İŞKENCEYİ ÖVMEK SUÇ

Söz konusu işkence iddialarını BirGün’e değerlendiren İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şube Başkanı Öztürk Türkdoğan, şöyle dedi: “Görüntülerden ortada bir işkence olduğu çok açık. Bu durum yargısız infaz ve işkence olaylarında cezasızlık pratiği. Kolluğun karıştığı suçlarda devamlı cezasızlık politikası uygulanıyor. Başsavcılık hâlâ bir açıklama yapmadı ancak olayın faili olan Emniyet açıklama yapıyor. Siyasilerin nefret söylemleri kolluğa cesaret veriyor ve cezasızlıkla birleşiyor. Görüntüler övülecek şekilde servis ediliyor. İktidar öteki ve ayrıştırıcı bir dil kullanıyor ancak bunun devletin içine yerleşmiş uygulamaları da var. İşkenceyi övmek ve nefret söyleminde bulunmak suçtur.”