Son 20 günde 10 kadın ev içinde beraber yaşadığı erkek tarafından katledildi. Ev içi şiddetin artış gösterdiğine dikkat çeken kadın kuruluşları “Cezasızlık uygulanıyor. İktidarın gerici politikaları şiddeti körüklüyor” dedi.

İktidarın politikası şiddeti körüklüyor
Fotoğraf: Depo Photos

İlayda KAYA

Mayıs ayının ilk gününden bu yana 10 kadın ev içindeki erkek tarafından şiddet görerek katledildi. Oğlu, evli olduğu erkek, erkek kardeşi tarafından vahşice katledilen kadınların bazılarının koruma kararı aldırdığı belirlendi. Cezasızlık politikası uygulanarak faillerin korunduğunu söyleyen kadın kuruluşları, “Ev içi şiddet, bireysel silahlanmayla yükseliyor. İktidarın gerici politikaları şiddeti körüklüyor” dedi.

SOL Feminist Hareket üyesi Dilara Kurtuluş, BirGün’e açıklamalarda bulunarak, kadına yönelik şiddet halinin katlanarak artığını vurguladı. Kurtuluş, şiddete ilişkin şu ifadeleri kullandı: “Kadınlar ev içinde, iş yerinde, okulda, sokakta durmaksızın baskıya, şiddete, istismara, tacize, tecavüze uğruyor, katlediliyor. Üstelik bu şiddet hali her yönüyle katlanarak devam ediyor. Şiddet ve cinayetler çeşitli bahanelerle kadınların en yakınları tarafından gerçekleşiyor.”

***

MÜCADELEYE DEVAM

Kadına yönelik şiddetin bireysel gerçekleşmediğini söyleyen Kurtuluş “İktidarın gerici politikaları, söylemleri bu şiddeti körüklüyor. Çocuk istismarının önünü açacak yasa önergeleri, İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmek, 6284’e işlevsizleştirmeye çalışmak ve fetvalar başta olmak üzere; iktidar kadın cinayetleri başta olmak üzere kadınlara uygulanan baskıların asıl sorumlularından. Dolayısıyla bu cinayetleri önlemenin yolu; İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı yasa gibi kadınların güvencesi olan uluslararası anlaşmaları uygulamaktır” ifadelerini kullandı.

Kadınların şiddete karşı direnmeye devam edeceğini söyleyen Kurtuluş, “Fakat kadınlar, bunun Hizbullah’ı meclise sokan iktidarla birlikte olmayacağının çeyrek asırdır farkında. İktidarın 21 yılık tarihinde kadınlar yaşamları ve hakları için barikatlardaydı. Şimdi yine tüm isyanımızla mücadeleye devam edeceğiz” dedi.

KRAVATI TAKANA İNDİRİM

Antakya Mor Dayanışma üyesi Selver Büyükkeleş de ev içi şiddete ilişkin şunları söyledi:

“Şiddeti de istismarı da, tacizi de kadın ölümlerini de çok uzakta aramamak gerekiyor. Devletin cezasızlık politikaları işliyor, erkek korkmuyor. Meclise girdirmeye çalıştıkları kadın düşmanı vekiller, partilerle birlikte zaten yıllardır açtıkları savaşı sürdürmeye devam ediyorlar. İstanbul Sözleşmesi'nden bir gecede geri çekilmeye çalışmak ya da kadınların sokakta kazandığı bu sözleşmeyi tek adamın kararıyla yine kadınlara savaş açarak bu şekilde uygulamaya çalıştıklarını görüyoruz. ‘Cins kıyımı’ diyebileceğimiz bir katliam var ortada. ‘Ceza almam’ düşüncesiyle kadınlara istediği baskıları uyguluyor. ‘Cinnet geçirdim’ diyor, kravatını takıyor, iyi hal indirimi düşüncesiyle istediğini yapıyorlar.”

Büyükkeleş, kadınların ev içinde yaşadığı şiddet karşısında başvuracağı bir kurum bulamadığını da dikkat çekerek “Kadınlar karakola uzaklaştırma kararıyla ilgili gittiğinde ya da bir sığınma evine gitmeye çalıştığında bile karşılık göremiyor. Polisler bir kadının sığınma evinin adresini verdiğini de gördük, ‘kendi aranızda halledin’ diyenleri de. Son süreçte bireysel silahlanmanın artması kadın katliamının önünü daha da açtı. Kadınlar ev içinde ekonomik şiddete de maruz kalıyor, cinsel ve psikolojik şiddete de. Bu şiddetin önüne geçecek politikaların kabul edilmesi ve uygulanması gerekiyor” diye konuştu.

***

KADIN BEYANI ESAS ALINMALI

Kurtuluş ve Büyükkeleş, kadına şiddete karşı alınması gereken önlemleri şöyle sıraladı:

•Şiddet önleme merkezleri yerelde, mahallelerde kurulmalı

•Merkezlere kadınların rahat ulaşımı sağlanmalı

•İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı kanun uygulanmalı.

•Kadının beyanı esas alınmalı

•Şiddet gören kadın failiyle karşı karşıya kalmamalı

•Kadın sığınma evlerini artırmak

•Ücretsiz hukuk desteği sağlamak