Gülinler “Bir Masada Oturduk” serisinin sezon finalinde bu akşam grup arkadaşları Büyük Ev Ablukada’yı ağırlayacak. Saat 24.00 yasağını yorumlayan Gülinler, “İktidarın sanata yaklaşımını kaba buluyorum” diyor.

İktidarın sanata yaklaşımı kaba

Işıl ÇALIŞKAN

Onu ilk kez Büyük Ev Ablukada grubu ile tanıdık. Nevi şahsına münhasır sesi ve sahne danslarıyla müzikseverlerin kalbinde kısa sürede yer edindi Gülinler, namı diğer Galvaniz Gelbiraz. Bir yandan solo kariyerinde şarkılarını dinleyiciyle buluşturmayı sürdüren müzisyen, diğer yandan Zorlu PSM’nin dijital serisi “Bir Masada Oturduk” projesi ile izleyiciyle/dinleyiciyle buluşuyor. Gülinler, serinin sezon finalinde bu akşam Büyük Ev Ablukada ile bir masada oturacak. Şarkıların başrolde olduğu sohbetli program saat 20.00’de Zorlu PSM YouTube kanalında yayında olacak. En son ‘Yanıyor’ isimli single’ı çıkaran Gülinler ile bir sohbet gerçekleştirdik.

Gülinler'in müzik yolculuğu nasıl başladı? Öncesinde oyunculuk varmış diye duyduk? Doğru mu?

Müzik yolculuğum çoğu çocuk gibi evde başladı. Annemin mutfaktaki radyosunda hep Türk Sanat Müziği çalardı. Babamsa Beatles, Elvis Presley, Kamuran Akkor dinlerdi, abim Sepultura. Bunları dinleyerek büyüdüm. İlkokula başlamadan Yurdaer Doğulu Sanat Merkezi'nde piyano dersi almaya başladım. Basit bir eğitimden söz ediyorum. Notayı orada öğrendim. Sonra gitar çalmak istedim. Şarkı söylemeyi, şarkı öğrenmeyi, ezberlemeyi hep çok sevdim. Oyunculuğu, Anadolu Üniversitesi'nde okudum. Sonra yedi sezon Semaver Kumpanya'da tiyatro yaptım. Işıl Kasapoğlu'nun asistanlığını yaptım. Sağlam çalıştım. Semaver ve Işıl Hoca hayatımın çok önemli bir yerindedir.

Peki Büyük Ev Ablukada? Kariyerinizdeki yeri nedir?

Büyük Ev kariyerimi değiştirecek kadar önemli bir yerde. Hayaldi gerçek oldu gibi bir şey. Hayatımın en güzel şeyi. Şimdi ölsem gam yemem dedirten bir şey. Yani ölmeyeyim tabii de...

Ses renginiz Türkiye'de pek rastlamadığımız türden. Avantajlarını yaşıyor musunuz? Belki ilginç bulduğunuz bir anınızı paylaşmak istersiniz...

Aslında bir sürü alto şarkıcı, yorumcu var ama daha çok sopranolar ön planda gibi. Konservatuvarda bir hocamın söylediği bir şey beni çok güldürmüştü. “Senin sesin boru gibi, sen caz söylemelisin” demişti.

iktidarin-sanata-yaklasimi-kaba-897393-1.

Son single çalışmanız Yanıyor’un hikâyesi nedir?

Şarkıların bendeki anlamlarını anlatmayı pek sevmiyorum. Herkes kendisi için anlamlandırsın gibi düşünüyorum. Ama soyut bir yanma eylemi ve acısı üzerine diyebilirim.

Zorlu PSM’nin dijital serisi “Bir Masada Oturduk” bu akşam sezon finali yapıyor. Sahenelerden çok uzun bir süre uzak kaldığınız bu günlerde müzisyenlerle bir araya gelip şarkılar söylemek size de iyi gelmiş olmalı…

Öyle bir zamanda başladık ki benim için bir ilaç niteliğinde. Bir sürü müzisyeni konuk etmek, onların ıncığına kadar incelemek, sonra beraber şarkı söylemek benim için heyecan verici bir süreç. Ekip çok pozitif. Benim hep devam etmek istediğim bir program oldu diyebilirim; kafamda çeşitli yeni bölümler ekliyorum, yeni konuklar.

Bir müzisyen olarak pandemi sürecini nasıl geçirdiniz?

Yani çeşit çeşit dönemler yaşadım. Hayatımda bu kadar evde oturduğum olmamıştı. Evle aram iyidir ama bir yandan da bir açık hava hapishanesi gibi bir yer oldu dünya. Dışarı çıkıp ağız burun açık yürümek lüks oldu, inanılmaz. Tamam, olumlu tarafları da var mutlaka ama bir buçuk sene çalışmamak, hiç konser vermemek ve asıl önünü görememek, parasal sorunlar hepsi iç içe. Arada kendimi minik minik gizlice başka meslekleri düşünürken buldum. Evden, tek başına konser vermek diye bir şey çıktı hayatımızda. Yaptım tabii ama tuhaf.

Provamı herkes izliyor gibi de ama bir yandan da etkileşim beni heyecanlandırıyor.

Birçok meslek grubu zorlandı, müzisyenler çok zorlandı.

GECE 2’DE BAŞLAYAN KONSERDE GÖRÜŞÜRÜZ

Bu süreçte iktidarın reflekslerini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Yani çok az bir kısıma çok az bir yardımda bulundular. İlk müzik gider böyle durumlarda, en geç o gelir. Devletin değil özel kurumların müzisyenler için destek çalışmaları oldu, onlara destek verdim. İktidarın sanata yaklaşımını kaba buluyorum. Bu süreçteki destekleri yetersiz diye düşünüyorum. Ama müziğe bir şey olmaz. Gece 02.00’de başlayan bir sahil konserinde görüşmek üzere.