İlan rekoruna TTB’den tepki
Fotoğraf: AA

Haber Merkezi

Sağlık Bilimleri Üniversitesi’nin 25 Kasım’da yayımladığı 553 kişilik kadro ilanına Türk Tabipleri Birliği (TTB) tepki gösterdi. Birlik’ten yapılan açıklamada, “Bu kadar fazla kadro ilanına dünyanın en büyük üniversitelerinde dahi rastlanmaz/rastlanamaz. Bu durum bile dünya örneklerine göre bilimsel kriterler ve bilimsel objektiflikten ne kadar uzak olunduğunun başlı başına bir göstergesidir” denildi.

Üniversitenin Rektörü Prof. Dr. Cevdet Erdöl’ün 2015 yılındaki “Buna benzer bir üniversite ülkemizde yok, dünyada da yok. Dolayısıyla biz dünyada yeni bir model olarak ortaya çıkmış bir üniversiteyiz. Bunu bir devlet üniversitesi ama farklı bir üniversite olarak onun için tekrar vurgulamam gerekiyor” ifadeleri hatırlatılan açıklamada şunlar aktarıldı: “O zamandan bu zamana kadar dağıtılan binlerce adrese teslim kadrolar ile böyle bir üniversite ve böyle bir tıp fakültesinin dünyada benzerinin gerçekten de olamayacağını ortaya koydu(!) Resmî Gazete’de 25 Kasım 2022 tarihinde yayımlanan ilana göre SBÜ Rektörlüğü, 553 kadro ilanı ile Türkiye tarihinin tek ilan içinde en fazla doktor öğretim üyesi, doçent ve profesör alımını yapacağını da duyurmuş oldu. Bu kadar fazla kadro ilanına dünyanın en büyük üniversitelerinde dahi rastlanmaz/rastlanamaz. Bu durum bile dünya örneklerine göre bilimsel kriterler ve bilimsel objektiflikten ne kadar uzak olunduğunun başlı başına bir göstergesidir. Sağlık Bakanlığı’na ait 61 eğitim araştırma hastanesini bünyesinde toplayan SBÜ, geçen ağustos ayında ilan ettiği 408 akademik kadro ilanından sonra eylül ayında açılan 121 kadro ve yeni açıkladığı 553 kadro ilanı ile son üç ayda 1082 kadro açarak bilimi ve liyakati hiçe sayan yeni bir rekor daha kırmış oldu. Bu yılın sonuna kadar açıklayacağı kadro ilanları ile SBÜ yeni rekorlar(!) kırabilir.”

İlanlarda herhangi bir hakkaniyet unsuru gözetilmediği vurgulanan açıklama şöyle devam etti: “Yıllardır eğitim kliniği olarak çalışan ve uzman yetiştiren kliniklere kadro açılmamışken, eğitim hastanesi veya eğitim kliniği olmadığı halde bazı kliniklere kadro açılması; kliniklerde atama bekleyen birçok öğretim görevlisi varken dışarıdan getirilen akademisyenlere kadro verilmesi hakkaniyet ilkesi ile uyuşmamaktadır. Daha önceki kadro ilanlarında olduğu gibi bu ilanlarda da aranan şartlar kısmı yalnızca bir kişiyi tarif etmektedir. Böylece bu kadrolar için başvurabilecek niteliklere sahip başka meslektaşlarımız kapı baştan kapatılmaktadır. Böylesi kadro ilanları aynı işi yaptıkları halde kadro verilenler ile verilmeyenler arasındaki iş barışını bozmakta, ekonomik ve özlük haklarında ciddi adaletsizlikler meydana getirmektedir. Hak gasplarına neden olan böylesi durumların yaşandığı kliniklerde iç işleyiş, çalışma barışı ve eğitim alanında birçok soruna yol açmaktadır.”