Çöpler Altın Madeni’nin atık havuzunun kapasite artırımına karşı açılan dava kapsamında bölgede bilirkişi incelemesi yapıldı. Keşfe katılmak için gelen yurttaşlar, madenin bölgeyi yıllardır zehirlediğine dikkat çekti.

İliç’ten Fırat’a zehir akıyor

Umut Can FIRTINA

Erzincan İliç’te faaliyet gösteren Çöpler Altın Madeni’nin kapasite artırımına karşı açılan dava kapsamında bilirkişi heyeti dün bölgede keşif yaptı. Heyetin keşif raporunu iki ay içerisinde mahkemeye sunması gerekiyor. Ülkenin dört bir tarafından keşif için bölgeye gelen yaşam savunucuları, İliç’ten Fırat nehrine zehir aktığına ve madenin faaliyetinin son verilmesi gerektiği belirtti.

Anagold Madencilik ve Çalık Holding’in ortağı olduğu Çöpler Altın Madeni’nin kapasite artırımına ilişkin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından çevresel etki değerlendirme (ÇED) olumlu kararı verildi. İkinci kez yapılan kapasite artırımı kapsamında madenin faaliyet alanı genişletilecek, flotasyon (cevher zenginleştirme) tesisi kurulacak. Ülkenin en büyük ikinci siyanür havuzunda kapasite artırımıyla birlikte yılda 11 bin ton siyanür kullanılması planlanıyor.

Bakanlığın kararına karşı TMMOB’un açtığı dava kapsamında bilirkişi keşfi yapıldı. Bölgede yıllardır çevre kirliliğine sebep olan madenle mücadelesini sürdüren Sedat Cezayirlioğlu yapılan keşfi ‘danışıklı dövüş’ olarak değerlendirdi. Davacı olmasına rağmen keşfe alınmadığını belirten Cezayirlioğlu, “Kendi aralarında bir keşif yaptılar. Sekiz yıldır bununla mücadeledeyim. Davayı açan adamı keşfe almıyorlar. Köye çağırdık gelmediler. Yirmi yıldır madene destek veren bölge halkı zarar görmeye başlayınca tepki göstermeye başladı” ifadelerini kullandı. Çöpler Altın Madeni’nin Avrupa’nın en büyük maden ve altın işletmesi olduğunu hatırlatan TMMOB İliç Altın Komisyonu üyesi Cemalettin Küçük, “Böyle bir tesis sömürge ülkeler hariç hiçbir yerde yok. Burasının da kapasitesini artırmak istiyorlar. Buraya müdahale etmedikçe sürekli de genişleyecekler” diye konuştu.

BÖLGEYİ ZEHİRLİYOR

Madenin son zamanlarda havuzundaki kimyasal maddeleri havaya bırakan evaporatörlerle (buharlaştırıcı) gündeme geldiğini belirten Küçük “Buradaki hasarı sadece su, hava, toprak diye değerlendiremeyiz. Bütün canlılığa verdiği zarar açısından değerlendirmek lazım. Bu maden sadece İliç’i etkilemiyor, bütün bölgenin biyosferini etkiliyor ve işletme durdurulmadıkça etkileyecek. Bu yüzden işletmenin durdurulması için elimizden geleni yapacağız. Kapasite artırımı yapılmazsa zaten işletme duracak. Gelecek bilirkişi raporuna göre tekrar itirazlarımızı ileteceğiz” diye konuştu.