Bakan Çavuşoğlu, Türkiye’nin El Nusra Cephesi ile ilişkisini kabul etmedi, “ılımlı” muhalefetle temasta olduklarını söyledi

Ilımlı denilen muhalifler kafa kesip yürek yiyor!

BURCU CANSU burcucansu@birgun.net @burcu_cansu

HDP Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, Rusya Elçisi Karlov'a yönelik suikastın ardından bir kez daha gündeme gelen El Nusra Cephesi ile Türkiye arasında bir ilişki olup olmadığını Meclis’e taşıdı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 19 Ekim’deki muhtarlar toplantısında sarf ettiği “Putin ile görüştüm. El Nusra’nın Halep’i terk etmesi noktasında kendilerinin ricaları oldu. Arkadaşlarımıza bu konuda gerekli talimatı verdik, onlar da bu çalışmayı yaptı” sözleriyle, daha önce yaptığı “Eğer DAİŞ’e karşı olanlar terör örgütü değilse o zaman El Nusra’ya niye terör örgütü diyorsunuz? El Nusra da DAİŞ’e karşı ciddi mücadele veriyor” açıklamalarına atıf yapan Kürkçü, Bakan Mevlüt Çavuşoğlu’nun yanıtlaması istemiyle soru önergesi verdi.

Kim bu arkadaşlar?
Kürkçü, Bakan'a şu soruları sordu:

» Suriye’de faaliyet gösteren El Nusra Cephesi isimli örgüt Türkiye’nin tanımladığı ‘terör örgütleri’ listesinde midir?

» Erdoğan’ın Putin ile görüşmesi sonrasında El Nusra’nın Halep’i terk etmesi konusunda ‘arkadaşlarımıza talimatı’ verdik ifadesinde yer alan ‘arkadaşlar’ kimledir?

» El Nusra Cephesi’nin Halep’i terk etmesi konusunda söz konusu örgütün yöneticileri veya siyasi temsilcileri ile hükümetiniz arasında bir görüşme olmuş mudur?

» Bakanlığınız, Putin’in ricalarını karşılamak üzere El Nusra Cephesi’nin Halep’i terk etmesini hangi yolla sağlamayı düşünmektedir?”

Etkili mücadele ediliyormuş!
Bakan Çavuşoğlu’ndan gelen yanıtta, Türkiye’nin El Nusra veya IŞİD ile herhangi bir temasının söz konusu olmadığı ileri sürülerek, BM Konseyi kararları çerçevesinde DEAŞ ve El Nusra Cephesi’nin terör listesine dahil edilmesi üzerine, 10 Ekim 2013 Bakanlar Kurulu kararıyla her iki örgütün de terör örgütleri olarak kabul edildiği belirtildi.

Türkiye’nin her iki örgüte karşı kararlı bir şekilde mücadele ettiğinin iddia edildiği yanıtta, “Bu çerçevede yürütülen operasyon çerçevesinde 2011’de bugüne DEAŞ, El Nusra ve El Kaide ile ilişkileri nedeniyle 7 Aralık itibariyle 2 bin 138’i yabancı uyruklu olmak üzere toplam 4 bin 874 kişi gözaltına alındı. Bunlardan bin 817’si tutuklandı” denildi.

Türkiye Halep’te ateşkesin tesisi, insani yardımın sağlanması ve siyasi sürecin önünün açılması için ciddi çaba içindedir denilen açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Rusya uzun süredir ateşkesin tesisi ve insani yardımların sağlanması için muhaliflerin Nusra’dan ayrıştırılması gerektiğini öne sürmektedir. Ülkemiz bu konuda uluslararası toplumun diğer mensupları gibi ılımlı muhalefetle temas içerisindedir. Ilımlı muhaliflerin kendilerini Doğu Halep’te oldukça sınırlı sayıda bulunan Nusra unsurlarından ayrıştırılmalarını sağlamak temel yaklaşımı temsil etmektedir. Ülkemizin terör örgütleri Nusra veya DEAŞ’la herhangi bir teması söz konusu değildir.”

El Nusra'yı aratmıyorlar
Bakan Çavuşoğlu'nun "Ilımlı muhalefet" dediği ve 2012'den bu yana Halep'in doğusunu kontrol eden muhalifler Ahraruş Şam, Cündül Aksa, Nurettin Zengi Tugayları, Sultan Murat Tugayları gibi çok sayıda radikal İslamcı gruptan oluşuyor. Selefi cihatçı bu gruplar başvurdukları şiddetle El Nusra ve IŞİD'i aratmıyorlar.