ABD’li Marksist James Petras’a göre ‘ticari savaşın’ altında teknolojik gelişme yatıyor. Petras, durumu şöyle anlatıyor: “Washington’ın Çin’i ABD pazarının dışında bırakmasının Çin’in ABD patentlerini ve sırlarını ‘çalmasıyla’ değil, Huawei’nin ArGe harcamalarıyla ilgisi var”

İlk hedef yeni bir rakibin ortaya çıkmasını önlemek

ÖMÜR ŞAHİN KEYİF - Washington - @omurkeyif

1992’de, ABD’nin Soğuk Savaş sonrası rolüne dair belgede “İlk hedefimiz, yeni bir rakibin ortaya çıkmasını önlemek” deniyordu. ABD’nin dünyadaki büyük güçlerle ilişkisi bugün de bu politikadan bağımsız değil.

Trump yönetiminin Çin’e karşı geçen yıl başlattığı ‘ticari savaş’, G20’deki ılımlı havaya rağmen devam ediyor. Arjantin’de düzenlenen toplantıda, 90 gün süreyle yeni gümrük vergisi getirilmeyeceğini ve müzakerelerde bulunulacağı kararı çıkmıştı.

Ne var ki aynı gün Çin’in telekom devi Huawei’nin yöneticisi Meng Wanzhou, Kanada’da ABD’nin isteği üzerine gözaltına alınmıştı. Gözaltı nedeninin İran yaptırımları olduğu belirtiliyor. Çin, olay karşısında ABD Büyükelçisi’ni Dışişleri Bakanlığı’na çağırırken, ABD’nin cevabına göre daha ileri adımlar atılabileceği yönünde uyarıda bulundu.
Meng’in gözaltına alınması sonrası, Çin’e karşı ticaret savaşının yeniden alevlenebileceği düşünülüyor. ABD’nin Meng konusunda geri adım atmasının başka şirketlere de cesaret verebileceğini savunanların yanı sıra Çin’le anlaşma için ‘ılımlı olunmasını’ tavsiye edenler de var. Çin’le anlaşma Trump’ın dediği gibi ABD halkına daha fazla iş imkânı yaratmak için değil büyük sermayenin işini kolaylaştırmak için önemli. ABD, Çin’e açtığı savaşı ticari açık ve Çin’in ABD’nin teknolojisini çaldığı iddiasına dayandırıyor.

Ekonomi ve Politika Araştırmaları Merkezi’nden Dean Baker’a göre, Trump bu konuda Boeing ve General Electric gibi teknoloji üzerindeki gücünü sürdürmek için daha fazla yardım isteyen büyük şirketlerin endişelerini paylaşıyor. “ABD’nin büyük dış ticari açığına neden olan eksik değerlenmiş Çin yuanı, tartışmaların dışına atılmış görünüyor” diyen Baker, yazısını şöyle sürdürüyor: “Altı çizilen Trump’ın Çin’e, ABD şirketlerinden teknoloji transferi gerektiren uygulamaların ve ABD şirketlerindeki son teknolojiyi elde etmek için yapılan kurumsal casusluğun sonlandırılması için bastırdığı. Bu ABD’de serveti elinde bulunduran kitleye daha fazla para gideceği anlamına geliyor.”

Şu anda ABD ekonomisinden yüzde 25 daha büyük olan Çin ekonomisinin 10 yıl içinde de ABD’yi ikiye katlaması beklendiğini hatırlatan Baker, Çin’in inovasyon ve ArGe yatırımlarına dikkat çekiyor. Ona göre, eğer fikri mülkiyet konusunda anlaşılırsa, gelecekte ABD Çin’e son teknolojiyi kullanmak için çok daha fazla para verecek.

ABD’li Marksist James Petras’a göre bu ‘ticari savaşın’ altında yatan da söz konusu teknolojik gelişme. Petras, analizinde durumu “Çin’in teknolojik inovasyondaki gelişimine en iyi örnek” dediği Huawei üzerinden anlatıyor: “Huawei 2017’de ArGe için 13.8 milyar dolar harcadı, yıllık ArGe bütçesini 20 milyar dolara yükseltmeyi hedefliyor. Washington’un Çin’i ABD pazarının dışında bırakmasının Çin’in ABD patentlerini ve sırlarını ‘çalmasıyla’ değil Huawei’nin ArGe harcamalarıyla ilgisi var.”

Pentagon mayısta, ABD üslerinde Huawei ve ZTE cep telefonlarının satışını ‘güvenlik sebebiyle’ yasaklamıştı. Güney Koreli Samsung’dan sonra satış rakamlarında ikinci sıradaki Huawei’nin ABD’li Apple’ın satışlarını ikiye katladığı belirtilirken, bu kararın simgesel olduğu yorumu yapılmıştı.

Petras’a göre Beyaz Saray’ın Çin nefreti, ileri teknolojide Çin’le yarışamayacağı gerçeğine dayanıyor. Petras, Washington’ın ekonomik savaşlarını şöyle çerçeveliyor: “Trump, neyi sattığına, ne kadar ödediğine ve ne aldığına ABD’nin karar vermesi prensibine dayanan tek taraflı ticaret ve ‘anlaşma’ doktrinine inanıyor.”

***

İlerici Enternasyonal hareketi tanıtıldı
ABD’nin Vermont Senatörü Bernie Sanders ve Yunanistan’ın Eski Ekonomi Bakanı Yanis Varoufakis, İlerici Enternasyonal hareketini önceki hafta sonu tanıttı. Varoufakis, DemocracyNow’a verdiği röportajda, oluşumu şu sözlerle anlattı: “Önceliğimiz, orijinalinden farklı olarak kapsayıcı ve yeşil bir Yeni Görüş ortaya koymak. Çok yüksek miktarda borç var ama birikim de çok yüksek. Sorun bu birikimin, insani ihtiyaçlara yatırılmıyor olması.

Nasıl bir para sistemi ve finansal sistem istiyoruz? Dünya çapında yoksulluk karşıtlığını nasıl finanse edeceğiz?
İstediğimiz şey imkansız değil. Daha önce oldu. 1944’te Bretton Woods Konferans, çok ilerici bir etkinlik değildi ama ne olursa olsun bir araya geldiler ve içeri bankacıları almadılar… 1944’ün azmini yeniden canlandırmalı ve bir Yeni Görüş ortaya çıkarmalıyız.”

***

Savcılıktan Trump’a suçlama
New York Güney Bölge Mahkemesi, Trump’ın eski avukatı Michael Cohen’in, 2016 başkanlık seçimi öncesi, Trump’la ilişkisi olduğu iddia edilen kadınlara sus parası verildiğine dair suçlamada bulunarak hapis cezası talep etti. Savcılık, suçun Trump’ın yönlendirmesiyle işlendiğini ileri sürdü. Temsilciler Meclisi Üyesi Jerrold Nadler, Trump’a yönlendirilen suçlamanın kanıtlanması halinde azle gidebilecek süreci başlatmak için yeterli olacağını söyledi. Ancak azil için Cumhuriyetçilerin çoğunlukta olduğu Senato’nun da onayı gerekiyor.