Galatasaray, ilk yarısında baskılı oynayıp golü bulduğu karşılaşmada, ikinci yarıda Muslera’nın kurtarışlarıyla skoru korudu ve zorlu Gençlerbirliği deplasmanında 1-0’lık skorla 3 puana uzandı

İlk yarı attı, ikinci yarı tuttu

Galatasaray ilk ciddi Anadolu deplasmanından 3 puanı tek golle çıkarırken, gelecekteki Anadolu deplasmanları için çok da iç açıcı bir performans sergilemedi.

Ankara’daki maçın ilk 20 dakikası boksörlerin birbirini tanıma aşamasıydı adet. Bu aşamada açık verirseniz bazen maç elinizden uçup gidiyor çoğu zaman. Galatasaray hücum hattındaki 4 oyuncu, Josue, Yasin, Bruma ve Eren’in tümünün topa dokunduğu neredeyse mükemmel bir kontratak örneği verdi bize ki Süper Lig’de bu tür örnekleri görmek oldukça zor olabiliyor. Bruma’yı sadece top sürme ve adam eksiltme gibi yönlerini değil, pozisyon alma ve son vuruşlar konusundaki gelişmesi için de kutlamak gerekiyor.

Maçın ikinci yarısında Riekerink’in takımına ilginç bir şey oldu. Sarı-kırmızılılar bir anda istem dışı bir halde 4-2-4 dizilişine döndüler ama sorun şuydu. Böyle bir sistemin işleyebilmesi için savunma ve hücum hattı arasındaki mesafenin 40-50 metre civarında dolaşması gerekir. Galatasaray’da ise bu mesafe neredeyse 70-80 metre idi bazı pozisyonlarda ve hal böyle olunca Selçuk İnan ve Tolga Ciğerci ne yapacaklarını şaşırmış bir halde ortalıkta dolandılar. Öyle ki takıma katıldığından beri koşu mesafelerinde ve top kazanmada önemli pay sahibi olan Tolga dahi 2. yarıda pek ortalarda görünmedi. Riekerink’in Josue-Podolski değişikliği de bu görüntüyü daha kötü duruma getirdi, zira Alman oyuncu, Josue’nin üstlendiği Eren Derdiyok’u destekleme rolünden çok sağ tarafa gömülünce sahadaki varlığıyla yokluğu belli olmadı bile. Gençlerbirliği’nin bu devrenin tümüne hakim oynaması çok da sürpriz olmamalı dolayısıyla. Buna rağmen onların da hücum hattındaki genel felsefeleri topu ceza sahasına kaldırmak ve orada yakalayabileceği fırsatları değerlendirmek olunca Galatasaray kalesi çok fazla tehlike yaşamadı, yaşadığı birkaç tehlikede de alışıldığı üzere Muslera başarılıydı. Halbuki topu yere indirmeyi ve özellikle son 20 dakikada sarı kartlı Lionel Carole’un kanatını deneselerdi, belki maçın sonucu farklı olabilirdi.

Hollandalı teknik adamın maç başlangıçlarını iyi kurgulayıp, oyun içindeki müdahaleleri uzun süredir tartışma konusu ve bu, bir süre daha gündemi meşgul edecek gibi görünüyor.