Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un, "Türkiye Cumhuriyetinde Güç Odaklarının Mücadelesi" serisinin üçüncü kitabına ilişkin yaptığı söyleşide "darbe" imasında bulunduğu iddiasıyla yargılandığı davada mütalaa açıklandı. Savcılık, Başbuğ’un ‘halkı kin ve düşmanlığa tahrik etme’ suçundan 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasını talep etti.

İlker Başbuğ hakkında hapis talebi

İlker Başbuğ’un, "Türkiye Cumhuriyeti’nde Güç Odaklarının Mücadelesi" kitabı hakkında bir gazetede yaptığı söyleşi nedeniyle yargılandığı davanın görülmesine devam edildi.

İstanbul 2.Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada Başbuğ’un avukatı hazır bulundu. Duruşmada esasa ilişkin mütalaasını açıklayan Cumhuriyet Savcısı, Başbuğ tarafından sarf edilen sözlerin 'eleştiri ve düşünce özgürlüğü sınırlarını aşar nitelikte olduğunu, söz konusu beyanların kamuoyunda ve toplumun bir kesimi tarafından tepki ile karşılandığını, bu haliyle kamu güvenliği açısından açık ve yakın bir tehlikenin gündeme geldiğini' belirtti.

Açıklanan mütalaada İlker Başbuğ’un, ‘halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama’ iddiasıyla 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi.

Duruşmada sanık avukatı, açıklanan mütalaaya karşı savunma yapabilmek için mahkemeden süre verilmesini talep etti. Mahkeme, sanık avukatına esasa ilişkin mütalaaya karşı savunma yapabilmesi için süre verilmesine hükmederek duruşmayı erteledi.

NE OLMUŞTU?

İlker Başbuğ, 4 Ocak 2021 tarihli Cumhuriyet gazetesi söyleşisinde, "Eğer Menderes, 25 Mayıs 1960 günü Eskişehir’de erken seçim tarihini açıklasaydı, 27 Mayıs askeri darbesi büyük bir olasılıkla önlenebilirdi. Çünkü erken seçim kararı almış bir hükümete karşı bir askeri darbenin gerçekleştirilmesi, açıkça milletin siyasi iradesine de vurulacak bir darbe olurdu" demişti.

Başbuğ'un söyleşisinde 'darbe' imasında bulunduğu iddia edilerek, 'halkı kin ve düşmanlığa tahrik etme veya aşağılama' suçunu işlediği ileri sürülmüştü.