Google Play Store
App Store

Düzenlediği basın toplantısıyla görevde bulunduğu 18 aylık sürecin değerlendirmesini yapan İmamoğlu, İBB'nin satın alarak Türkiye'ye getirdiği Fatih Sultan Mehmet tablsouyla ilgili 'sahtelik' incelemesi başlatıldığını açıkladı. Kanal İstanbul projesine de çok sert tepki gösteren İmamoğlu, AKP dönemide İBB'de yapılan usulsüzlüklerle ilgili dikkat çeken açıklamalar yaptı.

İmamoğlu, AKP dönemindeki usulsüzlüklerle ilgili konuştu, Kanal İstanbul’a sert tepki gösterdi

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), görevde bulunduğu 18 aylık sürecin değerlendirmesini yaptı.

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve belediyenin yönetim kadrosunun katıldığı ‘Adil, Yeşil ve Yaratıcı İstanbul Yolunda 18 Ay’ başlıklı toplantı, Haliç Kongre Merkezi’nde düzenledi.

İmamoğlu, toplantıda yaptığı konuşmada İBB'ye Fatih Sultan Mehmet tablosuyla ilgili inceleme başlatıldığını açıklarken Kanal İstanbul projesine de sert tepki gösterdi. İBB Başkanı, kendisinden önceki dönemde yapılan usulsüzlükleri tespit çalışmalarının sürdüğünü söyledi, "Özellikle mazbatanın geciktirildiği dönemde ile iki seçim arası dönemde çok sayıda dosyanın yok edilmesi, bazı dosyalardaki hukuksuz işlemlerin izinin silinmesi gibi net bir iradeyle yapılmış çok sayıda problemli işlem tespit ettik" açıklaması yaptı.

FATİH TABLOSU’YLA İLGİLİ ‘SAHTELİK’ İNCELEMESİ

Toplantıda yaptığı konuşmada İBB'nin satın alarak Türkiye'ye getirdiği Bellini’nin Fatih Sultan Mehmet tablosuyla ilgili sahtelik incelemesi başlatıldığını açıklayan İmamoğlu, ‘fıkra gibi’ diye değerlendirdiği incelemenin, soruşturmaya dönüşmeden kapatılmasını temenni etti.

İmamoğlu’nun konu hakkındaki açıklaması şöyle:

KANAL İSTANBUL TEPKİSİ: ÇILDIRM PROJELERE İHTİYAÇ YOK

İmamoğlu, konuşmasının sonunda iktidarın Kanal İstanbul projesine de sert tepki gösterdi.

İBB Başkanı şunları söyledi:

“Konuşmamı tamamlamadan önce bu aziz şehrin kalbine bir hançer gibi indirilmek istenen, şehrimizin milyarlarca yıllık doğal yapısına ve onbinlerce yıllık eşsiz tarihine zarar vermekten başka hiç bir anlam taşımayan Kanal İstanbul belası hakkında ilgililere bir uyarıda bulunmak istiyorum. Bunu yapmayın.

Lütfen bu şehre, bu millete ve bu tarihe bir kez daha ihanet etmeyin.

İstanbul’un, İstanbullunun ve bu güzel ülkenin akıl dışı projelere ihtiyacı yok. Hele hele çıldırmışlara hiç yok!

İstanbul, siyaseten bilek güreşi yapacağınız bir alan değil.

Hedefiniz, motivasyonunuz ve menfaatleriniz ne olursa olsun, buna değmez.

Ne karar verdiyseniz, kime söz verdiyseniz fark etmez, vazgeçin. Derhal durun.

Bu millet ne bugün, ne de yarın sizi affetmez.

Elimizden gelen tüm yasal imkanlarla ve 16 milyon İstanbullunun kahır ekseriyetinden aldığımız büyük güçle Kanal İstanbul’un yapılmasına karşı duracağız!”

BAZI DOSYALARDAKİ HUKUKSUZ İŞLERİN İZİ SİLİNMİŞ!

İmamoğlu, öte yandan AKP döneminde İBB’de yapılan usulsüzlüklerle ilgili de açıklamalarda bulundu. “Gerek İBB’de, gerekse iştiraklerimizde sağlamış olduğumuz toplam tasarruf miktarı bir önceki yıl bütçemizin %24’üne ulaştı” diyen İmamoğlu, usulsüzlüklerle ilgili şunları söyledi:

“Bu dönemde, önceki dönemlerde yapılan çeşitli usulsüz ve yanlış işlere ilişkin dosyaları da açmaya başladık. Halen 40’ın üzerinde ciddi dosyayla ilgili müfettişlerimiz çalışıyor. Bu dosyalar netleştikçe hem kamuoyuyla paylaşacağız, hem de yanlış yapanlarla ilgili hukuki işlemlere başlayacağız.

Ancak, şunu özellikle söylemek isterim ki, özellikle mazbatanın geciktirildiği dönemde ile iki seçim arası dönemde çok sayıda dosyanın yok edilmesi, bazı dosyalardaki hukuksuz işlemlerin izinin silinmesi gibi net bir iradeyle yapılmış çok sayıda problemli işlem tespit ettik.

Bu işlemlerin kapatılmaya çalışılan izlerini ilmek ilmek izleyeceğiz ve haksız ve kanunsuz harcanmış her kuruşun hesabını soracağız.”

İmamoğlu’nun konuşmasının tamamı şöyle:

Değerli basın mensupları,

Toplantımızı çeşitli canlı yayın platformlarından izleyen sevgili İstanbullular,

Çok değerli vatandaşlarım,

İstanbul Büyükşehir Belediyesinin 18 ay önce işbaşına gelmiş yeni yönetimi olarak, her altı ayda bir 16 milyon İstanbulluya hesap verdiğimiz toplantılarımızın üçüncüsüne hoş geldiniz.

Biliyorsunuz, biz kamu yönetiminde halka hesap vermeyi onur kabul eden bir anlayışı temsil ediyoruz.

Çünkü biz halka hesap vermeyi unutanların, bir süre sonra kirlendiklerini ve geçici sürelerle geldikleri koltuklara yapışmak için olmadık işlere giriştiklerini iyi biliyoruz.

Bugün Adil, Yeşil ve Yaratıcı İstanbul yolunda 18 ayda yaptıklarımızı ve yapacaklarımızı sizlere 18 başlıkta özetlemeye çalışacağım.

Ama önce size “özetin özetini” vermek ve İstanbul’un 18 ayda nereden nereye geldiğini kısaca hatırlatmak istiyorum.

18 ay önce İstanbul, plansızlıktan ve parasızlıktan tüm metro inşaatlarının durduğu bir kentti…

Bugün İstanbul, tüm metro hatları için finansman sağlamış, duran metro inşaatlarını başlatmış, yapım sürecini hızlandırmış, yeni projelerin hazırlığına başlatmış bir kenttir.

18 ay öncesine kadar yılda ortalama 5 kilometre metro hattı yapılabiliyordu.

Biz bunu 4 katına yani yılda 20 kilometre metro inşatına çıkarmak için gereken her şeyi sağladık.

Şimdi sadece, siyasi hesaplarla davranılmamasını, İstanbullunun metroya kavuşma sürecinin engellenmemesini bekliyor ve istiyoruz.

18 ay önce İstanbul, yeşil alanların her an imara açılma riskiyle karşı karşıya olduğu bir kentti.

Devasa yeşil alanlarda ya hiç düzenleme yapılmıyor ya da sınırlı bir düzenleme yapılsa da bu alanlar kullanıma açılmıyor; adeta vatandaştan kaçırılıyordu…

İstanbul bugün, Kemerburgaz Kent Ormanı, Atatürk Kent Ormanı gibi milyonlarca metrekarelik yeşil alanın halkın kullanımına açıldığı, bizzat vatandaşa teslim edildiği bir kenttir.

18 ay önce İstanbul, Beşiktaş, Kadıköy, Üsküdar, Bakırköy, Avcılar gibi pek çok semt merkezinde su baskınları yaşanan bir şehirdi.

Bugün bu sorunlar büyük ölçüde ve kalıcı biçimde çözüldü. Geri kalanlar da 2021’de çözülecek.

18 ay önce İstanbul, Taksim, Bakırköy, Üsküdar, Kadıköy gibi büyük meydanları kimliksiz, plansız, çirkin ve işlevsiz bir kentti.

Bir sabah kalktığınızda meydanların, yönetimin keyfine göre düzenlendiğini görebilirdiniz...

Bugün İstanbul’un tüm büyük meydanları bilim insanlarının, ulusal ve uluslararası tasarımcıların, kentsel planlama uzmanlarının ve vatandaşın katılımıyla, ortak akılla tasarlanıyor.

18 ay önce İstanbul, otobüs ve metrolarda, şehir hatları gemilerinde, İSPARK’larda, hatta İBB üst yönetiminde kadın çalışanları ve kadın yöneticileri göremeyeceğiniz bir şehirdi.

Çünkü kadınlara bu hak verilmiyordu…

Bugün İstanbul, bütün bu alanlarda ve çok daha fazlasında kadınların liyakatla seçilip başarıyla çalıştığı bir kenttir.

18 ay önce İstanbul’un dar gelirli ve ihtiyaç sahibi aileleri, çocuklarına süt alamamanın acısını yaşıyordu...

Bugün 121.116 çocuğumuzun evine her hafta ücretsiz Halk Süt götürüyoruz.

Üstelik o sütleri İstanbullu süt üreticilerinden alıyor, onlara da çok önemli bir destek sunuyoruz.

Tıpkı, milyonlarca ücretsiz fide dağıttığımız çiftçilerimiz gibi.

18 ay önce İstanbul’un 0 – 4 yaş arası çocuk sahibi anneleri otobüse, metroya, vapura para öderdi…

Bugün annelerimiz toplu ulaşımdan ücretsiz yararlanıyorlar.

18 ay önce İstanbul’da Büyükşehir Belediyesi’nin tek bir kreşi dahi yoktu.

Bugün 15 kreşimiz faaliyette, 10 tanesi bitmek üzere, önümüzdeki yıl toplam 60 kreşi hizmete sunmuş olacağız.

18 ay önce İstanbul, ihtiyaç sahibi öğrencilerle ilgilenmeyen bir kentti…

Bugün, onbinlerce üniversite öğrencisine 3.200 lira, yüzbinlerce ilk okul öğrencisine 300 lira eğitim desteği veriyoruz.

Üniversiteli gençlerimiz için yurtlar açıyoruz.

18 ay önce İstanbul, Büyükşehir Belediyesi bünyesinde tek bir istihdam ofisinin bile bulunmadığı bir kentti…

Bugün, açtığımız 8 Bölgesel istihdam ofisiyle vatandaşlarımıza iş buluyoruz. 4 ofisimiz daha çok yakında hizmet vermeye başlayacak…

Bugüne kadar yaklaşık 13 bin vatandaşımızı bu ofislerimizde eğittik, yönlendirdik ve işe yerleştirdik.

18 ay önce İstanbul’un halk otobüsü, fayton, taksi konularıyla ilgili önemli sorunları vardı ve ortada bunları çözecek irade yoktu...

Bugün İstanbul, halk otobüslerinin tamamen İBB bünyesine alındığı, fayton sorununun bütün tarafların onayıyla çözüme kavuşturulduğu bir kenttir.

Taksi sorununu da çözeceğiz ama, herkesin bildiği, gördüğü sebeplerle engellenmek isteniyoruz.

Ne olursa olsun, o konuda da geri adım atmayacağız ve sorunu hep birlikte mutlaka çözeceğiz.

18 ay önce İstanbul’da deprem, yerel yöneticilerin ciddi somut adımlar atmadığı bir konuydu...

Bugün 2000 öncesinde inşa edilmiş 790.000 binanın hasar tespit çalışmalarına başlamış, 20.000 binayı tamamlamış durumdayız.

Depreme hazırlık için gerekli idari ve fiziki altyapıyı kurma açısından daha önce hiç olmadığı kadar yoğun çalışmalar yapıyoruz.

Sevgili vatandaşlarım,

İstanbul gibi bir mega kentin yönetiminde 18 ay uzun bir süre değildir.

Buna rağmen 18 ayda çok önemli başarılar elde ettik ve İstanbul’da yeni bir başlangıcın ilk adımlarını en sağlam biçimde attık.

Üstelik bütün bunları pandeminin yol açtığı ciddi ekonomik ve sosyal sorunlarla mücadele ederek gerçekleştirdik.

Şimdi yaptıklarımızı ve yapacaklarımızı 18 başlıkta özetleyelim…

1. Bütçe: Halk Yararına Tercih Yapmak

Adımlarımızı doğru ve sağlam attığımızı gösteren en önemli kanıt, en kolay ölçülebilir veri bütçedir.

O nedenle, öncelikle bütçeden başlamak istiyorum.

Benim için bütçe demek halkın yararına, 16 milyonun yararına tercih yapmak demektir.

Bir siyasetçi ne söylediğiyle değil, vatandaşın vergilerinden oluşan kamu bütçesini nasıl kullandığıyla; o bütçeyi kullanırken neleri öncelik gördüğüyle değerlendirilmelidir.

İşbaşına geldiğimizde tümüyle borca batmış, gelir gider dengesi tamamen alt-üst edilmiş, israfa ve eş dost kayırmacılığına sapmış bir bütçe yönetim anlayışı devraldık.

Bizden önceki yönetimlerden kaynaklanan borçlar hariç 2020 yılı için, ayağımızı yorganımıza göre uzatmayı öngören bir bütçe anlayışı hedeflemiştik.

Covid 19 fırtınası başladıktan sonra ise son derece ciddi bir tasarrufa yöneldik.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve iştiraklerinin bu amansız fırtınayı kazasız belasız atlatması için adeta sıkıyönetim ilan ettik.

Covid 19’un etkisiyle 2020 yılında belediyemizin ve iştirak şirketlerimizin gelirleri ciddi şekilde geriledi.

Giderlerimiz ise kontrolden çıkmış döviz kurlarına ve artan enflasyona bağlı olarak büyük ölçüde yükseldi.

İş yapmamızı engellemek için çıkarılan zorluklar ve hukuksuzluklar da cabası.

Aldığımız yerinde tedbirlerle gelirlerimizdeki gerilemeyi % 9’da tuttuk.

Böylelikle gelirlerimizin toplamı 19,3 milyar lira oldu.

Toplam giderlerimizi ise %24 tasarrufla 19,7 milyar liraya indirdik.

Gururla söylüyorum ki salgının sarsıcı etkisine rağmen denk bütçe yönetmeyi başardığımız 2020’yi, bizden önceki yönetimlerden miras kalan 4,6 milyar liralık devasa bir kredi geri ödemesiyle kapatıyoruz.

Tüm bunları yaparken rutin hizmetlerimizi asla aksatmadık.

İstanbul’un her yanında öncelik gördüğümüz büyük yatırımları yapmaya da devam ettik.

2. Ulaşım ve Metro: Trafik Sorununa Kalıcı Çözümler

2020 yılı asli olarak İstanbul’un kangren olmuş temel sorunlarını çözmeye yöneldiğimiz bir atılım yılı oldu.

Metro inşaatlarından başlayarak ulaşım ve trafik sorunlarının çözümü için dev adımlar attık.

Bizden önceki yönetimlerin hataları sonucu metro inşaatlarının İBB bütçesiyle yapılması imkansız hale getirildiği için dış kaynak bulmamız gerekiyordu.

Devlet bankaları başta olmak üzere, yurt içinden finansman bulamadığımız için yurtdışına yöneldik.

Bulduğumuz ilk kaynaklarla bizden önceki yönetimlerin tümden durdurduğu 6 metro hattında inşaatları başlattık.

Bu inşaatlarden ilki olan, 18 kilometrelik Mecidiyeköy - Mahmutbey Metro Hattını hızla bitirdik ve 28 Ekim 2020’de halkımızın hizmetine açtık.

Halen 8 hatta inşaatlarımız devam ediyor.

Geçenlerde deneme sürüşlerini yaptığımız Alibeyköy - Eminönü tramvay hattının 9 km’lik Cibali-Alibeyköy arasını haftaya açacağız.

2021 yılında ayrıca Rumeli Hisarüstü - Aşiyan Füniküleri ile Ataköy-İkitelli metrosunun İkitelli - Bahariye kısmı ve Cibali - Alibeyköy tramvay hattı olmak üzere 3 raylı hattımızı bitirerek hizmete alacağız.

2022 yılında ise toplam 32,8 km uzunluğundaki 4 raylı sistemi hizmete açacağız.

Aralık başında duyurduğumuz gibi, yeni bir finansman aracı olarak tercih ettiğimiz Eurobond ihracı yoluyla İstanbul’a kazandırdığımız 580 milyon dolarlık finansman imkanıyla da inşaatları tümden durdurulmuş olan 4 Metro hattımızda daha inşaatlara başlıyoruz.

Bu sayede ülkemiz tarihinde ilk kez aynı anda 10 ayrı hatta birden raylı sistem inşaatı yapıyor olacağız.

Böylelikle, yılda ortalama 20 kilometre raylı sistem inşa ediyor olacağız ki, bu bizden önceki yönetimlerin ortalamasının tam 4 kat fazladır.

İnşaatlarını başlattığımız 10 metro hattımızın tamamını 2024 ve 2025 yıllarına kadar bitirerek halkımızın kullanımına sunacağız.

Bu hatların hizmete girmesiyle İstanbul’un raylı sistem ağı toplamda 360 Km’ye çıkacak.

Bunların yanısıra İncirli - Sefaköy - Beylikdüzü metro hattının ön proje ve fizibilite revizyon çalışmalarını 2021’de tamamlayarak ihale etmeyi hedefliyoruz.

Sevgili İstanbullular,

İstanbul’daki trafik sorununun çözümünde dönüm noktası olacak yeni bir proje için de çalışıyoruz: Bu yeni projeye Hızray adını verdik.

Boğaz’ın altından geçip 12 metro hattıyla entegre olacak ve günde yaklaşık olarak 1 milyon İstanbullunun şehrin bir ucundan diğerine 55 dakikada yolculuk yapmasına imkan sağlayacak Hızray projesimizin fizibilite çalışmalarını 2021’in ikinci yarısında tamamlayacağız.

Hızray projemizin güzargahı, uzunluğu ve finansman alternatifleri gibi stratejik kararlarını tüm paydaşlarla birlikte alacağız.

Biraz önce de vurguladığım gibi, benim için bütçe demek, bu şehrin yaşam kalitesini yükseltecek tercihleri yapmak demek.

2020 yılında ulaşımla ilgili yaptığımız bir diğer tercih Halk Otobüslerinin İETT bünyesine dahil edilmesi oldu.

3.041 özel halk otobüsünü, İETT bünyesine katarak, hem hizmet standardını yükseltecek ve hem de Covid döneminde esnafımıza destek edecek bir adım attık.

Tüm bunlara ilave olarak İstanbulluların daha sağlıklı ve daha konforlu koşullarda ulaşımdan yararlanabilmeleri için 300 yeni otobüs satın alıp hızla hizmete sunacağız.

Buunla birlikte denizin ulaşımdaki payını arttıracak adımlar da atttık.

2020’de Şehir Hatları tarifesine 49 yeni sefer ilave ettik.

2021 yılında 89 ilave sefer daha planladık.

Ocak itibariyle 2’si Boğaz, 1’i Haliç hattı olmak üzere 3 yeni deniz yolu hattımızı da işletmeye açıyoruz.

Adalar ile ana karanın kesintisiz ulaşımını sağlamak üzere Adalar’a 24 saat vapur seferleri başlattık.

Bu yıl Haliç Tersanemizde yeniden üretime başlayarak 24’ü kendi vapurlarımız olmak üzere toplam 45 geminin bakım – onarım işlerini tamamladık ve 50 milyon liranın üzerinde bir katma değer ürettik.

Haliç tersanemizde 2021 içinde 50 deniz taksi aracını inşa ederek hizmete alacağız.

Taksilerin kalitesini ve şoför esnafımızın özlük haklarını iyileştirmek üzere Belediyemiz mülkiyetinde 5.000 yeni taksinin şehrimize kazandırılması için girişimlerimiz devam edecek.

Karşımıza çıkarılan tüm engelleri aşarak, şehrimize standardı yüksek hizmet verecek ve modern taksileri kazandıracağız.

3. Altyapı ve üstyapı: Daha İnsani Bir Kentsel Gelecek

Değerli arkadaşlar,

2020 yılında çok önemli altyapı ve üstyapı yatırımları gerçekleştirdik. Bir kısmına kısaca değinelim.

YOL, KÖPRÜ VE KAVŞAKLAR :

- 2020’de 17 km’lik yol, 8 yaya üst geçidi, 3 metro üst geçidi ve 17,3 km’lik bisiklet yolunu tamamladık.

- 2021’de ise 20 km’lik yol, 15 kavşak, 24 dere köprüsü, 39 yaya üst geçidi ve 26,3 Km bisiklet yolunu tamamlayacağız.

OTOPARKLAR:

2020’de 4.982 araçlık 13 otoparkı tamamlayarak hizmete açtık. 10.655 araçlık 23 otoparkımızı da 2021’de tamamlayacağız.

KAMU HİZMET BİNALARI:

Günlük 800.000 adet ekmek kapasiteli Arnavutköy Halk Ekmek Üretim Tesisi inşaatımızı hızla tamamlıyoruz.

DİNİ YAPILAR:

İnşaatlarını tamamladığımız 2 camiye ilave olarak 5 yeni camimizi daha 2021’de tamamlayacağız. Sultanahmet ve Sülaymaniye dahil 41 tarihi camimiz ve 16 cemevimizde bakım, onarım ve düzenli temizlik hizmetleri veriyoruz.

ENDÜSTRİYEL TESİSLER:

2020 enerjide dışa bağımlılığımızı azaltacak projelere ağırlık verdiğimiz bir yıl oldu.

Bu kapsamda çöp gazından enerji üretiminde dünyanın en büyük tesisi olan Seymen Çöp Gazı Enerji Üretim Tesisi’nin ilk etabını bir yıl gibi kısa bir zamanda özkaynaklarımızla tamamlayıp hizmete açtık.İnşaatlarına başladığımız 4 aktarma istasyonu ile Kemerburgaz’daki 2 yeni enerji tesisimizi 2021’de hizmete alacağız.

İÇMESUYU VE ATIKSU PROJELERİ:

- İSKİ ile Pandemi dönemini fırsata çevirerek 41 içmesuyu ve atıksu projesini tamamladık. 5 projeyi ise tamamlama aşamasına getirdik.

- Bu sayede Beşiktaş – Kadıköy – Üsküdar – Pendik - Bakırköy ve Avcılar gibi pek çok semtte onlarca yıldır süren su baskını zulmüne son verdik.

- Bitirme aşamasına getirdiğimiz yağmursuyu tünellerimizle BayrampaşaEsenler -Güngören ve Zeytinburnu gibi ilçelerimizdeki su baskını zulmünü ise Mart ayında bitireceğiz.

- Bu yıl başladığımız 15 su projemizi de yine 2021’de tamamlayacağız.

DOĞAL GAZ YATIRIMLARI

İGDAŞ vasıtasıyla 309 km doğal gaz altyapısını tamamladık ve çok sayıda mahallemizde yıllardır çözülemeyen sorunları çözerek abone sayısını 6.8 Milyon’a çıkartmayı başardık.

4. Çevre: Yeşil Bir Kent, Doğayla Uyumlu Hayat

Sevgili İstanbullular,

İstanbul’umuzu, ülkemizi ve dünyamızı bekleyen en büyük tehlikelerden biri küresel iklim değişikliğidir. Veriye ve kanıta dayalı bilimle uğraşan dünyanın muteber bilim insanları, iklim değişikliğinin yıkıcı etklerini kontrol altına almak için sıcaklıklardaki artışın 20C ile sınırlandırılması gerektiğini yıllardır söylüyor.

Tüm ülkemizde giderek artan oranda yaşadığımız kuraklıkların sebebi bu uyarıların dikkate alınmaması ve ülkemizin ve şehirlerimizin betonlaştırılmasıdır.

Hem iklim değişikliği, hem de betonlaşmanın sonucu olarak 2019 İstanbul için kurak bir yıl oldu. 2020 yılı yağış dönemi de şimdilik kurak seyrediyor.

Bu hafta başı itibariyle barajlarımızın doluluk oranı %21 seviyesine geriledi.

Su ihtiyacımızı, barajların dışında Melen – Yeşilçay ve Istrancalar’daki regülatörlerden de karşılamaya devam ediyoruz. Meteorolojik tahminler önümüzdeki dönemde yağışların mevsim normallerinde seyredebileceğini söylüyor. O nedenle yeri gelmişken tüm İstanbullulardan, su kullanımında çok ama çok tasarruflu davranmalarını hatırlatmak isterim.

Biz tüm bu gelişmeleri ve bilim dünyasının uyarılarını dikkate alarak Kopenhag’da yapılan C-40 toplantısında İstanbul olarak İklim Eylem Planına imza attık.

İstanbul’un yeşil bir şehire dönüştürülmesi ve insanlarımızın daha yüksek aktif yeşil imkanlarına kavuşturulması için kararlı adımlar atmayı öncelikli görevimiz olarak kabul ediyoruz.

Bu kapsamda 2020 yılında 4 milyon m² üzerinde yeşil alan geliştirerek İstanbulluların kullanımına açtık. 2021’de çevre yatırımlarımızı katlayarak toplam 10 milyon m2’ye yakın aktif yeşil alan projelerine başlıyoruz. Tüm imkanlarımızla İstanbul’un daha yeşil ve daha yaşanır bir kent olması yolundaki çabalarımızı artırmaya devam edeceğiz.

5. Eğitim: 16 Milyon İçin Adil Eğitim Fırsatı

Eğitim konusu bizim 2020 yılındaki bir başka öncelik alanımız oldu.

“150 mahalleye 150 kreş” sloganıyla başladığımız “Yuvam İstanbul” projemiz kapsamında 15 yuvamızı tamamlayarak çocuklarımızın hizmetine açtık. Bitirmek üzere olan 10 yeni yuvamız ve inşaatına başlayacağımız 35 yuvamızla 150 kreş hedefimizin 60’sına 2021’de ulaşmış olacağız.

Beyoğlu Örnektepe’de 198 öğrenci kapasiteli ilk öğrenci yurdumuzu tamamladık. Bağcılar Yenimahalle, Üsküdar Çengelköy, Küçükçekmece Atakent’de inşatları devam eden 3 yeni öğrenci yurdumuzu 2021’de tamamlayacağız.

Başakşehir Kayabaşı’nda Özel Gereksinimli Bireyler Eğitim Merkezi’ni ÖZGEM’i 3 Aralık Dünya Engelliler Günü’nde hizmete açtık. Özgem’de başta otizmli gruplar olmak üzere özel hizmete muhtaç engelli çocuk ve ailelerine yönelik eğitim vermeye başladık.

16 milyonun ihtiyaçlarına göre İsmek’leri yeniden yapılandırıp, daha işlevsel, daha modern ve daha kaliteli eğitim veren güçlü bir kuruma dönüştürecek hazırlıklar yapıyoruz. 2020’de İSMEK’ler bünyesinde 2 semtte yeni binalarımızı hizmete açtık, çok yakında 3 semtte daha açıyoruz. Covid nedeniyle yüzyüze eğitime ara verdiğimiz İSMEK’ler ile 275 bin İstanbulluya uzaktan eğitim verdik.

Açtığımız 8 Bölgesel istihdam ofisi marifetiyle 3.697 şirketle işbirliğine gittik ve 12.720 vatandaşımızı işe yerleştirdik.

8 Gençlik Ofisi: 15–29 yaş arası gençlerin kişisel gelişim ve istihdamlarına yönelik eğitim ve destek alabilecekleri 4 noktaki Gençlik Ofisimizle hizmet vermeye başladık. 4 yeni Gençlik Ofisimizi de yakında hizmete açacağız.

6. Spor: Olimpiyat Kenti İstanbul’a Doğru

Spor alanında 2020’de, 3 spor kompleksini, 2 atletizm pistini ve 10 okulumuzda kapalı spor salonunu bitirerek hizmete açtık.

2021’de 4 büyük spor kompleksi, 3 atletizm pisti, yüzme havuzları, stadlar, kamplar ve 24 okulda yapacağımız kapalı spor salonuyla birlikte tam 48 spor tesisini hizmete açacağız.

İSTANBUL’u vatandaşlarımızın aktif katılımıyla bir olimpiyat şehri yapma vizyonuyla 29 ilçede 67 park, bahçe ve meydanda; 8 vapur seferinde sabah sporları organizasyonları yapmaya başladık. 2021’de hedefimiz 200 ayrı lokasyonda spor organizasyonları yapmak olacak.

7. Sağlık: Erişimi Kolay Koruyucu Hizmetler

Sağlık ve salgınla mücade konusu 2020’de çok ciddi mesai harcadığımız bir başka alan oldu. Salgın başlar başlamaz Mobil Hijyen Filosu adıyla tamamı Sağlık Bakanlığı sertifikasına sahip personelden oluşan güçlü dezenfeksiyon ekipleri kurduk.

Salgının seyrini hem ülkemizde hem de dünyada takip etmek, çalışmalarımızı bilimsel kanıta dayalı olarak yürütmek ve gerektiğinde virüsle mücadele noktasında danışmanlık hizmeti alabilmek için İBB Bilimsel Danışma Kurulu’nu hayata geçirdik.

İştirak şirketimiz olan İSTAÇ A.Ş. ile birlikte hem belediyemizin ve hem de halkımızın ihtiyaçlarını karşılamak üzere dezenfektan üretim tesisimizi hayata geçirdik. Bir diğer iştirakimiz olan Boğaziçi Yönetim A.Ş. ile birlikte İstanbulluların acil ihtiyacını karşılamak üzere 28 milyon maske temini çalışmaları başlattık.

İlk günden itibaren toplu taşım araçları, duraklar, istasyonlar, belediye ve iştirak binalarımız, hastaneler, kamu binaları, okullar ve tüm inançlara mahsus ibadethaneler başta olmak üzere şehrimiz her tarafında kapsamlı ve devamlı dezenfeksiyon çalışmaları için kaynaklarımızı seferber ettik.

“Birlikte Başarağız” kampanyamızla, özellikle ihtiyaç sahibi ailelere gıda desteği sağlamak üzere harekete geçirdik.

Sağlık çalışanlarımıza ücretsiz konaklama, iaşe ve toplu taşım araçlarımızda ayda ortalama 5.085.862 kez ücretsiz ulaşım desteği sağladık.

326 personelimizle 15.537 İstanbulluya evde doktor muayenesi, hemşirelik bakımı, fizyoterapi, psikoterapi, hane ve kişisel temizlik gibi evde sağlık hizmetleri verdik.

Farklı her inanç grubundan vatandaşımızın sonsuz yolculuğa uğurlanmasında hizmet vermek üzere aralarında peder, papaz, haham, Alevi dedesi, Şafii ve Caferi imamlarının bulunduğu 45 dini görevlimizi gasilhane görevlisi görevlendirdik.

İstanbul’umuzun 39 ilçesinde tüm gücümüzle vatandaşımızın yanında olmaya devam ediyoruz.

8. Gıda ve Tarım: Sağlıklı Gıda, Sağlıklı Tarım

Sevgili Katılımcılar,

Göreve geldiğimiz andan itibaren İstanbul’un ilçelerinde ve periferinde tarımsal kalkınma ve üretim için stratejik kararlar aldık ve uygulamaya başladık. İstanbul’da bulunan tarım alanlarının tekrar üretime kazandırılması ve geçimini tarımdan sağlayan çiftçilerimizin desteklenmesi amacıyla Manisa, Antalya, Mersin, Adana ve Yalova’daki üreticilerimizden tedarik ettiğimiz toplam 3,6 milyon sebze fidesini, 9 ilçemizdeki 701 vatandaşımıza dağıttık. Şile’de arıcılık faaliyetlerine destek olacak projemizi faaliyete geçirdik.

Çiftçilerimizin ürünlerini vatandaşımıza aracısız satması için tarihi Kadıköy Salı Pazarında Üretici ve Kooperatif Pazarı kurduk. İstanbul dışında üretim faaliyetinde bulunan tarımsal kooperatiflere de aynı mekandan yararlanma olanağı tanıdık. 2021’de Avrupa Yakasında da bir benzerini açmak için hazırlığımız devam ediyor.

Halk Süt projemiz kapsamında İstanbul İli Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği ile sözleşme imzalayarak bugüne kadar 7.9 milyon adet 1 litrelik sütü ihtiyaç sahibi çocuklarımıza ücretsiz olarak dağıttık. Gürpınar Su Ürünleri Halinde, su ürünlerinin katma değerinin artırılmasına yönelik olarak Su Ürünleri İşleme ve Değerlendirme tesisi kurduk.

9. Kent Yoksulluğuyla Mücadele ve Sosyal Yardım: Kimseyi Geride Bırakmayacağız

Sevgili İstanbullular,

Kent yoksulluğuyla mücadele ederek İstanbul’un adil bir şehir olmasını sağlamak için geçen yıl 4 katına çıkardığımız sosyal yardım bütçemizi, yaptığımız kampanyalar ve geliştirdiğimiz araçlarla daha da büyüterek, 2020 yılında 1.5 milyona yakın haneye destek olduk. İndirimli ulaşım imkanlarıyla, su indirimleriyle ve diğer uygulamalarla kentsel adalete ilişkin önemli adımlar attık.

Ayrıca çocuklarımız arasında fırsat eşitliği sağlamak için ihtiyaç sahibi çocuklarımıza internet erişimli tablet dağıtımına başladık. 2021’de 40 binden fazla çocuğumuza tablet dağıtmak için hazırlıklarımız devam ediyor.

10. Afet ve Depreme Hazırlık: En Zor Günlere Hazırlanıyoruz

İstanbul’un yakın geleceği için en büyük tehdit olarak gördüğümüz depremin büyük risklerine karşı şehrimizin etkin bir koordinasyonla hazırlanması konusunda son derece kapsamlı ve kararlı adımlar atıyoruz.

Depreme hazırlık konusunu devletimizin, bakanlıklarımızın, valiliğimizin ve belediyemizin ertelenemez, öncelikli ve milli görevi olduğu inancıyla yeni ve kalıcı mekanizmalar öneriyoruz.

Bu büyük tehlikeye karşı sorumluluğun devlet ve toplumdaki tüm paydaşlar arasında paylaşılması amacıyla, bakanlığımızla müşterek “Çalışma Kurulu” oluşturmak ve “İstanbul Deprem Konseyi” kurmak üzere görüşmeler ve toplantılar yapıyoruz.

Bununla birlikte İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin ilgili birimleriyle de her türlü hazırlık ve projelerimize devam ediyoruz.

Örneğin 2020 başından itibaren kentsel dönüşüm projelerinde bilgi edinme yolunun açılması ve vatandaş katılımının sağlanmasında temel olmak üzere Kentsel Dönüşüm Masasını kurduk.

Kentsel dönüşümde 39 ilçeye bütüncül bir bakış açısıyla yaklaşmak üzere İBB Deprem Risk Yönetimi ve Kentsel İyileştirme Daire Başkanlığı, İmar A.Ş, KİPTAŞ, BİMTAŞ ve İstanbul Planlama Ajansı’nın katılımıyla afet riski odaklı kentsel dönüşüm stratejilerini belirliyoruz.

Bu amaçla İstanbul genelinde 2000 öncesinde inşa edilmiş 790.000 binanın hasar tespit çalışmalarına başladık, 20.000 binayı tamamladık. 2022 yılı sonuna kadar da 790.000 adet yapıyı tümden kontrol etmiş olacağız.

Çatalca, Küçükçekmece, Büyükçekmece, Esenyurt ve Beylikdüzü ilçelerinde eksik olan mikro bölgeleme çalışmalarını başlattık.

Bayrampaşa, Eyüpsultan, Sultangazi, Şişli, Kağıthane ilçelerinde kentsel dönüşüm projeleri kapsamında hizmet veren 8 Kentsel Dönüşüm Ofisi açarak bugüne kadar 4.204 hak sahibi ile görüşme sağladık.

Bayrampaşa Kentsel Dönüşüm Ofisi’nde 1.477 hak sahibi 1.563 bağımsız birim ile uzlaşma sağladık.

Eyüpsultan, Sultangazi, Kağıthane, Şişli Afet Odaklı Kentsel Dönüşüm çalışmaları kapsamında 90 hektarlık alanda, 11.000 bağımsız birime yönelik çalışmalarımız devam ediyor.

Ataşehir Deniz Gezmiş Deprem Parkı ve Zeytinburnu Topkapı Deprem Parkını tamamladık.

2021’de depreme hazırlık ve özellikle kentsel dönüşüm alanında yeni projelere hız vereceğiz.

Kentsel dönüşüm projelerinin finansman ihtiyaçları kapsamında İBB Finansman ve Garantörlük Sistemiyle geliştirerek şehrimizdeki riskli yapı stokunun hızla dönüşmesine destek olacağız.

Kentsel dönüşüm projelerinde kazanılmış imar haklarının kaybını engellemek ve projelerin finansmanını kolaylaştırmak üzere, çatı katların sisteme dahil olması için hazırlamış olduğumuz tekliflerimiz meclisimizde değerlendiriliyor.

Bir kez daha vurgulamak isterim ki, sadece İstanbul’u değil, tüm Türkiye’yi bekleyen bu en büyük tehdide karşı hazırlanmak devletimizin tüm birilerinin ve ilgili sektörlerin ortak sorumluluğudur.

Bu konuda başta Ankara olmak üzere tüm ilgili tüm kurum ve kuruluşlarla her türlü işbirliğine hazır olduğumuzu bir kez daha yinelemek isterim.

11. Kentsel Dönüşüm ve Sosyal Konutlar: Güven İçinde Yaşamak Herkesin Hakkı

İstanbul’un depreme hazırlanması ve insanlarımızın can ve mal güvenliklerinin korunması konusunda kentsel dönüşüm projelerinin hızla ele alınarak tamamlanması için görevlendirmeler yaptık, sonuçlar aldık.

- Bu kapsamda 3 semtte 3.183 bağımsız bölümden oluşan 3 projenin idari, mali ve hukuki sorunlarını çözdük, durmuş inşaatları başlattık.

- 2 semtte 2.607 bağımsız bölümden oluşan 2 kentsel dönüşüm projesini tamamladık ve hak sahiplerine teslim ettik.

- 3 semtte 1.425 bağımsız bölümden oluşan kentsel dönüşüm projesine ise 2021 yılı içinde başlayacağız.

Kentsel dönüşüm projelerimizi yöneten iştirak şirketimiz KİPTAŞ, bizden önceki dönemlerde adeta TOKİ yetkileri donatılmış ayrıcalıklı bir kurumdu. Bugün bu tür ayrıcalıklar elinden alındığı halde, kentsel dönüşüm projelerinde çok daha aktif çalışıyor. Kamu bankaları finansmanı verilmemesine rağmen, dönüşüm projelerinde vatandaşa minimum maliyet getirecek yeni finansman modelleri geliştiriyor.

Kentsel dönüşüm projelerine kaynak yaratmak için satmak istediğimiz arsalarımız, mecliste siyasi nedenlerle yeşil alana çevrildiği malumunuz. Biz çıkarılan tüm engellere rağmen bu şehirdeki riskli alanları dönüştürme kararlılığımızdan asla taviz vermeyeceğiz.

Sosyal Konutlar:

Yönetim felsefesini yeniden yapılandırdığımız iştirak şirketimiz Kiptaş vasıtasıyla ve “İyi yaşamak herkesin hakkıdır” anlayışıyla bir yandan modern ve depreme dayanıklı sosyal konutlar üretmek, diğer yandan da şehrimizin geleceğine mimari değer yüksek yeşil yaşama alanları katmak için çalışıyoruz. Bu anlayışla,

- 1.520 Konut bağımsız bölüm, okul ve camiden oluşan Silivri 3. Etap Sosyal Konutlarını bitirdik ve hak sahiplerine teslim ettik.

- 331 bağımsız bölümden oluşan Pendik Yeşilce Aydos Sosyal Konutlarını tamamladık hak sahiplerine teslim ettik.

- 1.446 bağımsız bölümden oluşan Silivri 4. Etap Sosyal Konutları’nın satış kampanyasını tamamlayıp, inşaatlarına başladık. Haziran 2022’de hak sahiplerine teslim edeceğiz.

- 150 bağımsız bölümden oluşan Tuzla Sosyal Konut Projesi’ne 2021’de başlayacağız.

12. Kültür ve Sanat (Özgür Sanat, Kültürel Çeşitlilik)

Sevgili İstanbullular,

Biz bir dünya başkenti olarak gördüğümüz İstanbul’un kültür sanat, tasarım ve mimarlık dahil olmak üzere her alandaki yaratıcı yeteneğini açığa çıkarma vizyonuyla işbaşına gelmiş bir yönetimiz. Bu konuda da, demokratik katılımı ve ortak akılı önceleyen bir yolla işimize başladık.

İstanbul’un yaratıcı bir şehir olarak yükselmesi, yurt içinden ve yurt dışından yetenek, girişim, sermaye ve ziyaretçi çekebilmesi için kolları sıvadık.

İstanbul Turizm Platformu, İstanbul Yatırım Ajansı ve İstanbul Kültür Sanat Platformu gibi yeni, kapsayıcı ve kalıcı yapılar oluşturarak, her renk ve her tondan İstanbulluya ve dünya vatandaşına hitap edecek etkinlikleri planlama çalışmalarını başlattık.

Covid salgını nedeniyle planlamalarını yaptığımız çok sayıda etkinliği ve girişimi yapamadık. Ama daha iyi ve daha etkin yapabilmek için hazırlıklarımıza devam ediyoruz.

Bununla birlikte salgın döneminde durmak yerine, pek çok etkinliğimizi hızla online platformlara taşıdık ve milyonlarca İstanbulluya ulaştık:

- CRR Senfoni Orkestrası tarafından verilen tüm konserleri çevrimiçi yayınla vatandaşlarımıza ve uluslararası izleyicilere açtık.

- Repertuvarını hızla yenileyen Şehir Tiyatroları’nda “sezon minimal” bakış açısıyla 16 yeni oyunu online ve ofline ortamlarda sanatseverlerle buluşturduk.

- İstanbul’un etkinlik ajandası için “kultur.istanbul” ve “visit.istanbul” portallarını devreye aldık.

- Pandemi nedeniyle şehrin dört bir yanında açık hava etkinlik mekanları oluşturduk.

- Dijital ortamda yapılmasını sağladığımız 1.000’in üzerinde Kültür Sanat Programımızı yaklaşık olarak 13 milyon vatandaşımız izledi.

- Yaz aylarında her hafta sonunda İstanbul’un farklı noktalarında konserler, çocuk etkinlikleri, tiyatro gösterimleri gerçekleştirdik.

- Sahnebüs ve Sinebüs isimli mobil araçlarımızla gezici kültür sanat merkezleri gibi hizmet verdik.

Pandemi sonrası için ilgili tüm birimlerimizle, yeni kurmuş olduğumuz yapılarımızla ve geliştirmekte olduğumuz işbirlikleriyle İstanbul’u dünyanın en önemli çekim merkezlerinden biri yapmak için çalışıyoruz.

Kültür, sanat ve yaratıcı endüstri kurumlarıyla kuracağımız işbirliklerinde hedefimiz, İstanbul’u dünyanın en renkli şehirlerinden biri haline getirmek ve ziyaretçi sayısında ilk 3’e çıkarmak olacak.

13. Kültürel Varlıklar ve Turizm (Değerlerimizi Koruyup Geleceğe Taşıyoruz)

Sevgili basın mensupları,

Biz İstanbul’un tarihi değerlerinin korunarak gelecek kuşaklara aktarılmasına, hepimizin ortak zenginliği olan bu eşşiz değerlerin tarihi bilinçle hayata döndürülmesine çok önem veren, bunun için kaynak kullanmayı sadece görev değil, onur kabul eden bir yönetim anlayışını temsil ediyoruz.

Bu nedenle 2020 yılında İBB Miras ekibi ile ve kendi öz kaynaklarımızla yüzlerce tarihi noktada bakım onarım ve restorasyon çalışması yaparak çok sayıda kültürel varlığımızı İstanbul’a yeniden kazandırdık.

Bunların yanısıra bir çok tarihi ve turistik varlığımızın restorasyon projelerini tamamlayarak uygulamalarını başlattık. Restorasyonuna başladığımız 100 farklı kültür mirası ve tarihi eseri 2021 yılında şehrimize kazandıracağız.

14. Veterinerlik ve Sokak Hayvanları (Can Dostlarımız İçin Adil Kent)

Bizimle aynı şehri paylaşan, pek çoğumuzun can yoldaşı sokak hayvanlarıyla diğer canlılar için de 2020 yılında önemli projeler yaptık:

- Öncelikle Adalar’ın kanayan yarası olan atlı fayton uygulamasına son vermek için 1.179 atı satın aldık ve yerine elektrikli araçları hizmete sunduk.

- 7 gün 24 saat ekip ve tedavi ünitelerinin bulunduğu Kemerburgaz Sahipsiz Hayvan Geçici Bakımevimizi tamamlayıp hizmete açtık.

- “SemtPati” isimli akıllı telefon uygulamasıyla, sokakta yaşayan köpekleri kayıt altına alarak koruyan ve beslenmelerini sağlayan projesiyi başlattık.

15. Yerel Demokrasi ve Ortak Akıl (Ne Yaptığın Kadar Nasıl Yaptığın da Önemli)

Sevgili İstanbullular,

Göreve gelirken “Bu şehrin yönetme sorumluluğu yalnızca bize değil, bu şehirde yaşayan herkese aittir. Bu nedenle İstanbul’u şeffaf bir biçimde, herkesin katılımıyla, ortak akılla yöneteceğiz” diye söz vermiş ve “İstanbul’un gelmiş geçmiş en demokrat belediye başkanı” olma iddiasını ortaya koymuştum.

Benim bu iddiam, 16 milyonun her iki seçimde gösterdiği demokrasiye, şeffaflığa ve katılımcılığa duyduğu özlemden kaynaklanıyor.

Biz bu özlemi, sevgili İstanbulluların her biriyle yaptığımız her temasta görüyoruz.

Hatırlanacaktır: 2020-2024 Stratejik Planımızı yüzbinlerce İstanbullunun katılımıyla hazırladık.

Bizden önceki dönemlerde uzun yıllar başkanlık konutu olarak kullanılan Florya’daki alanı dönüştürerek İstanbul Planlama Ajansı kampüsüne çevirdik.

Bu alanı veriye dayalı, uluslararası norm ve kriterlere uygun bir anlayışla kentin sorunlarını tüm bileşenleriyle birlikte ele alan ve kentin geleceğine dair fikirleri olan tüm paydaşları işin içine katan bir ortak akıl ve strateji merkezine dönüştürdük

Kamusal Tasarım Ofisi, İstanbul İstatistik Ofisi, Vizyon 2050 Ofisi, Enstitü İstanbul ve İstanbul Yatırım Ajansı gibi yeni birimlerimizi barındıran bu merkez, henüz birinci yılında Türkiye’nin ilk, dünyanın ise önemli yerel demokrasi uygulama merkezlerinden biri haline geldi.

Bu merkez aracılığıyla 18 ayda binlerce uzmanın, akademisyenin, farklı sektörlerden profesyonellerin, bürokratların ve onbinlerce vatandaşımızın katıldığı çok sayıda çalıştay yaparak ortak akla ulaşacak her mekanizmayı harekete geçirdik.

İstanbul tarihinde ilk kez kurduğumuz kent konseyi, platformlar, mahalle evleri, gönüllü yapılanmaları ve ortak masalara verdiğimiz değer artarak devam edecek.

İPA yerel demokrasi ve yaratıcılığın açığa çıkarılması yolunda İstanbul’un meydanlarına kavuşmasını sağlayacak ulusal ve uluslararası yarışmaların moderatörlüğünü de üstlendi.

İstanbul meydanlarının geleceğine karar vermek için açtığımız yarışmalar kapsamında:

- Taksim, Bakırköy Cumhuriyet Meydanı, Salacak ve Kadıköy Meydanı Kentsel Tasarım Yarışmalarına dünyadan ve Türkiye’den tam 3.857 tasarımcı, mimar, mühendisi uzman ve danışmandan oluşan 292 ayrı ekip katıldı.

- 4 yarışmanın nihai sonucu için online oylamada toplam 384.154 İstanbullu oy kullandı.

- Mecidiyeköy, Ortaköy, Aksaray, Beşiktaş, Bağcılar, Avcılar, Çağlayan ve Beyazıt dahil 8 meydanda çalışmalarımızı başlattık.

- Yarışması ve oylaması tamamlanan meydanların uygulaması için kısa sürede Koruma Kurullarına başvurarak süreci tamamlayacağız.

Demokratik katılım konusunda ülkemizde bir ilki daha gerçekleştirecek ve Katılımcı Bütçe Uygulaması için Haziran ayından itibaren çağrıları başlatacağız.

Yerel demokratik kurumlar konusunda getirdiğimiz yeniliklerin kalıcı hale gelmesi ve sürdürülebilir olarak İstanbul’un yaşam kültürüne yerleşmesi için mekanizmalar kuracağız.

16. Bilişim ve Teknoloji (Hayatı Kolaylaştıran Akıllı Uygulamalar)

Değerli arkadaşlar,

Hem İBB’nin hem de İstanbul’un dijital dönüşümü için 18 ayda dev adımlar atmayı başardık. Bilgi İşlem Dairemiz vasıtasıyla pek çok alanda yenilikçi ve hayatı kolaylaştıran projeleri hayata geçirdik. İBB ve çevre kuruluşlarının yayınladığı verileri akademik dünyanın ve reel sektörün hizmete çevrim içi sunmak ve şeffaf bir şekilde paylaşmak için Açık Veri Portalı’nı hizmete aldık. Belediyemizde veri ve veri analitiğine yönelik yatırımlarımız, hibe yatırımlarla da desteklenerek devam ediyor.

Kurduğumuz online platformlarla çok sayıda teknolojik eğitim ile vatandaşlarımıza daha hızlı ve kaliteli teknolojik hizmetler sunabildik. Ayrıca çeşitli yapay zeka uygulamaları ile veri merkezimizi, fiber ve yedeklik altyapılarımızı her geçen gün daha da güçlendiriyoruz.

İstanbul’da dijital dönüşüme hız verecek çok kullanılan mobil ve web uygulamalarımızı tek bir platformda, İstanbul kart ödeme sistemi ile entegre İstanbul Senin uygulaması için test aşamasını tamamlamak üzereyiz.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Encümeni’nin Ağustos ayında ve oybirliği ile aldığı kararla İstanbul Senin işi ihale edildi ve projenin yönetimini gelir paylaşımı modeliyle iştirak şirketimiz UGETAM A.Ş. üstlendi. Beta testleri devam eden bu platform, aynı zamanda İstanbulluların idari kararlara aktif olarak katılıp, yönetime görüş iletilebileceği yeni nesil bir demokrasi platformu da olacak.

Vatandaşlarımıza sunduğumuz bedava WİFİ hizmetini 7,829 erişim noktamızda, yılda yaklaşık 4 milyon vatandaşımız kullanıyor. Deprem ve afet anlarındaki acil ihtiyaçlar düşünüldüğünde, günde ortalama 2 milyon vatandaşımızın seyahat ettiği metro hatlarımızı çift taraflı ücretsiz internet erişimine açabilmek için devletimizin ilgili birimleriyle sürdürdüğümüz temaslarımız devam ediyor.

17. İsrafla Mücadele (İsrafa ve Yolsuzluklara Sıfır Tolerans)

Konuşmamın başında da değindiğim gibi, 2020 yılı israfa ciddi biçimde son verdiğimiz ve önemli tasarruf sağladığımız bir yıl oldu. Gerek İBB’de, gerekse iştiraklerimizde sağlamış olduğumuz toplam tasarruf miktarı bir önceki yıl bütçemizin %24’üne ulaştı.

Bu dönemde, önceki dönemlerde yapılan çeşitli usulsüz ve yanlış işlere ilişkin dosyaları da açmaya başladık. Halen 40’ın üzerinde ciddi dosyayla ilgili müfettişlerimiz çalışıyor. Bu dosyalar netleştikçe hem kamuoyuyla paylaşacağız, hem de yanlış yapanlarla ilgili hukuki işlemlere başlayacağız.

Ancak, şunu özellikle söylemek isterim ki, özellikle Mazbatanın geciktirildiği dönemde ile iki seçim arası dönemde çok sayıda dosyanın yok edilmesi, bazı dosyalardaki hukuksuz işlemlerin izinin silinmesi gibi net bir iradeyle yapılmış çok sayıda problemli işlem tespit ettik.

Bu işlemlerin kapatılmaya çalışılan izlerini ilmek ilmek izleyeceğiz ve haksız ve kanunsuz harcanmış her kuruşun hesabını soracağız.

Bizi engellemeye yönelik çabalara karşı 16 milyonun hakkının korunması için hukuk yolunda mücadele verdik ve vermeye devam ediyoruz. Birkaç örnek vermek gerekirse:

- Otogarın İBB’ye devri için müdahil olduk ve kazandık.

- Haydarpaşa – Sirkeci Garı ihalesi ve Galata Kulesi’nin tahliyesi işlemlerinin iptali için yargı yoluna gittik.

- Havaalanları Yolcu Taşımacılığı Genelgesi ile Büyükşehir Belediyeleri Koordinasyon Merkezleri Yönetmeliğinin iptali için gerekli davaları açtık.

- Kanal İstanbul Planı ve ÇED Raporu ile Bağışları Engelleyen Genelgeye karşı da davaları açtık

18. İnsan Kaynakları: Liyakat, Liyakat, Liyakat

18 aylık bu süreçte, son derece önemli olan 18nci başlığa değinerek sözlerimi tamamlamak istiyorum.Biz liyakata dayalı, etkin insan kaynakları yönetimine inanıyoruz. Liyakat prensibinin kamu yönetimin özü olduğu bilinciyle davranıyoruz.

İlk günden beri vurguladığımız gibi, işbaşına gelir gelmez bozulmuş kamu yönetiminde kodları yeniden tanımladık. Geleceğin kamu yöneticilerini yetiştirecek Liderlik Gelişim Programı tasarladık ve uygulamaya başladık.İşe alım sürecini tümüyle liyakate dayalı ve şeffaf bir süreç olarak hayata geçirdik. Yönetimde liyakat sağladığımızda başarının büyüyeceğini biliyorduk. Öyle de oldu.

Bu konuda iştiraklerimizden örnek vermek isterim:

İşbaşına geldiğimizde 662 Milyon liralık toplam vergi borçları nedeniyle ihale yasaklısı durumda olan iştiraklerimizde kurduğumuz profesyonel yönetimimizin geliştirdiği stratejilerle, borçların bir kısmını ödedik, kalan kısmını yapılandırdık Böylelikle tüm şirketlerimizin tekrar ihalelere girebilir hale gelmesini sağladık.

Bu sayede 7 Milyar lira tutarındaki iş hacminin grup içinde kalmasını sağladık.

Proaktif yönetim felsefesiyle pandemi döneminde HALK EKMEK’te günlük üretim adedini 1 Milyon 250 ekmekle rekor seviyeye çıkardık.

Önümüzdeki günlerde bu rakamı 1.5 milyon seviyesine çıkaracağız.

2019 yılının ilk 11 ayında zararda olan 9 şirketimiz, 2020 yılının aynı döneminde kara geçti.

2020’nin ilk 11 ayında iştirak şirketlerimizin kârlılığı, geçen yılın aynı dönemine göre %24 artarak 981 Milyon TL’ye ulaştı.

Bir başka veri daha paylaşalım:

Türkiye’deki şirketlerin belli kriterler çerçevesinde performansını ölçen ve ulusal rekabetteki yerini gösteren “Fortune 500 Türkiye” listesinde bu yıl İBB şirketlerinden 6 tanesi yer aldı.

Hedefimiz 10 ila 15 iştirak şirketimizin bu listede yer alacak şekilde büyümesini ve karlı hale gelmesini sağlamak olacak.

İstanbul’a Yeni Başlangıç diyerek işbaşına gelmiş bir yönetici olarak, 18 ay gibi kısa bir dönemde kente özen ve insana saygı yolunda attığımız dev adımlardan son derece mutluyum.

Sevgili İstanbullular,

Müsadenizle tüm ekibime dönerek seslenmek istiyorum:

Sizleri geçmişteki başarılarınıza ve liyakatınıza bakarak göreve davet ettim.

Büyük İBB ailesine katıldınız ve 18 ay gibi kısa bir sürede sağladığımız bu başarıda önemli sorumluluklar üstlendiniz.

Her birinize ayrı ayrı teşekkür ederim.

Bundan sonra sizden çok daha fazlasını bekliyorum.

Dün herkesi anlamak ve 16 milyonu kucaklamak için çabalıyorduk.

Dün tasarruf ederek, hiçbir hizmetin durmasına izin vermeden şehrimizin sorunlarına çözüm yolları arıyorduk.

Ne mutlu ki, önemli mesafe kat ettik.

Ama çok daha fazlasını yapmaya mecburuz.

Şehrimizin ve ülkemizin o güzel günlere hazırlanması için kat kat fazlasını yapmaya mecburuz.

Ekip olarak çok daha fazla fedakarlık yapmaya, yaratıcı yeni yollar bulmaya ve başarıyla icra etmeye mecburuz.

Bizim hiçbir mazetimiz olamaz.

Hiçbir gerekçeyle hiçbir alanda gecikme veya başarısızlığı kabul etmeyeceğim.

Çok değil, durmaksızın, ter dökerek çalışacaksınız.

İnancına, yaşam şekline, kökenine ve tercihlerine bakmaksızın 16 milyonun tamamını, eşit, saygın, birinci sınıf yurttaş gibi bile değil…

Öz kardeşiniz gibi gören bir anlayışla hizmet vereceksiniz!

Ekibinizdeki alt kadrolara saygıyla yaklaşacak, ortak akla inanan bir anlayışla süreçlerinize dahil edeceksiniz!

Bu büyük şehre, bu aziz millete hizmet etmek istiyorsanız ve benim ekibimin değerli bir parçası olmaya devam etmek istiyorsunuz şiarımız budur.

Sevgili basın mensupları

Konuşmamı tamamlamadan önce bu aziz şehrin kalbine bir hançer gibi indirilmek istenen, şehrimizin milyarlarca yıllık doğal yapısına ve onbinlerce yıllık eşsiz tarihine zarar vermekten başka hiç bir anlam taşımayan Kanal İstanbul belası hakkında ilgililere bir uyarıda bulunmak istiyorum. Bunu yapmayın.

Lütfen bu şehre, bu millete ve bu tarihe bir kez daha ihanet etmeyin.

İstanbul’un, İstanbullunun ve bu güzel ülkenin akıl dışı projelere ihtiyacı yok.

İstanbul, siyaseten bilek güreşi yapacağınız bir alan değil.

Hedefiniz, motivasyonunuz ve menfaatleriniz ne olursa olsun, buna değmez.

Ne karar verdiyseniz, kime söz verdiyseniz farketmez, vazgeçin. Derhal durun.

Bu millet ne bugün, ne de yarın sizi affetmez.

Elimizden gelen tüm yasal imkanlarla ve 16 milyon İstanbullunun kahır ekseriyetinden aldığımız büyük güçle Kanal İstanbul’un yapılmasına karşı duracağız!

Sevgili İstanbullular, çok değerli vatandaşlarım,

Sözlerime son verirken, ekranları başında bizleri izleyen siz değerli vatandaşlarıma, herşeyin çok güzel olacağı günler için bir ricam var: Mümkünse evde kalmanızı ve kendiniz korumanızı istiyorum. Zorunda değilseniz evden çıkmayın.

Evden çıkmak zorundaysanız, lütfen maske, mesafe ve temizlik kurallarına sonuna kadar riayet edin. Hem kendinizi koruyun, hem de vatandaşlarımızı.

Biliyorum sıkıldınız… Biliyorum bir an önce bu zorlu günler bitsin istiyorsunuz… Bitecek! Muhakkak bitecek! Emin olun ki, insanlık bu salgını da yenmeyi becerecek.

Yeniden hayatla buluşacağımız o güzel günler tekrar gelecek. Pandemi 2021 içinde sönecek.

İşimize, gücümüze, okulumuza ve hayatımıza yeniden döneceğiz. Ekonomimizi yeniden çalıştıracağız. Sevdiklerimize ve şehrimize yeniden kavuşacağız.

Biz İstanbul Büyükşehir ailesi olarak aziz şehrimizi o günlere hazır edeceğiz.

Tekrar dışarı fırladığınızda, pek çok sorunu çözülmüş bir İstanbul görebilmeniz için canla başla, onurla sizler için çalışacağız.

Parkları, meydanları, etkinlikleri ve doğal güzellikleriyle aziz İstanbul sizi bekliyor olacak.

Yeter ki, siz kendinizi ve aile fertlerinizi koruyun…

Tüm bu duygularla, toplantımız için ayırdığınız zamana teşekkür ediyorum.

Sizlerin; 16 milyon İstanbullu başta olmak üzere tüm vatandaşlarımın yeni yılını kutluyorum.

2021’in sizlere, sevdiklerinize ve çocuklarınıza güzellikler getirmesini diliyorum.

Sağolun, varolun.