İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, İstanbul Bakırköy’de düzenlenen CHP üye katılım töreninde; “Aslında işin özeti basit, bir kişi gidecek 86 milyon insan gelecek” dedi.

İmamoğlu: Bir kişi gidecek, 86 milyon gelecek
Fotoğraf: ANKA

CHP’nin İstanbul Bakıyköy’de üye katılım töreni, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu ve milletvekillerinin katılımıyla gerçekleştirildi.

Törende konuşan İmamoğlu, şunları söyledi:

‘TARİH BOYUNCA HAKETTİKLERİ CEVABI ALMIŞLARDIR’

Bugünün iktidarı iki seçimle seçilme olayını bize yaşattı ve bugünün iktidarı aslında her daim bir korku iklimi yaratarak ya da yaptığınız bir işe müdahale ederek ya da bir seçime dahi müdahale etme cesaretini göstererek ki sadece İstanbul'a müdahale etmemiştir elbette, hem seçim dönemlerinde hem seçim sonrasında Türkiye’mizin farklı yerlerinde farklı seçimlere müdahale ederek milletimizin iradesine her zaman zarar vermeyi tercih etmişlerdir. Ama unuttukları bir şey var, gerçekten milletimizin iradesine zarar vermek isteyen her iktidar hak ettiği cevabı yine milletimizden tarih boyunca almıştır.

‘HAK, HUKUK VE ADALETİ HİSSETTİREN GENEL BAŞKANIMIZIN DURUŞUDUR’

Tarihimize baktığımızda Cumhuriyetimizde, Cumhuriyetimiz döneminde yapılan ihtilaller ve sonrasında milletimizin tepkisi buna net bir işarettir. Bugün de aynı uygulamalara devam etmektedirler. Ama davalarla ama farklı uygulamalarla, soruşturmalarla yıldırma çabaları içerisindeler. Ama yılmayacağımızın içimizdeki gönül rahatlığını ve bu konudaki kararlı mücadeleci ruhumuzu hepinizin huzurunda tekrar beyan etmek isterim. Tabii ki bu karakteri milletimizin kararlılığından alıyoruz. Milletimiz kendi özgür iradelerini engellemek isteyen, kötülemek isteyen ya da buna darbe vurmak isteyen kim varsa mutlaka ona karşı bir duruş sergiler. Bir başka husus milletimizin dışında burada bir Cumhuriyet Halk Partili duruşu vardır. Cumhuriyet Halk Partili duruş da adaleti, özgürlüğü, egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olduğu bilinci ki bu cumhuriyetçi olma bilincidir bu karakterle hareket eder. Tabii bir başka karakteri vardır ki hepimizin, bu da gerçekten hak, hukuk, adalet yürüyüşünü en güçlü bir şekilde milletimize belki de son çeyrek yüzyılda en özenli bir şekilde hissettiren, yaşatan Genel Başkanımızın duruşudur.

‘ŞİMDİ TÜRKİYE ZAMANI’

Bu kararlı duruşlar, milletimizden aldığımız, Cumhuriyet Halk Partili olmaktan aldığımız ve Genel Başkanımızın duruşundan aldığımız bu karakterimiz en kararlı şekilde devam etmektedir. Ve asla mücadele sona ermeyecek ve eninde sonunda inşallah cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında hep birlikte hem Türkiye Cumhuriyeti'ni ikinci yüzyılında demokrasiyle taçlandıracağız hem en güçlü yargı sistemini, adalet düzenini ülkemizde hep birlikte var edeceğiz. Cumhuriyet Halk Partili olmak adil olmayı gerektirir, Cumhuriyet Halk Partili olmak eşitliğe saygı göstermeyi gerektir. Cumhuriyet Halk Partili olmak etnik kökeniniz ne olursa olsun herkesin yaşam biçimine saygı duymayı gerektirir. Cumhuriyet Halk Partili olmak inancınız neyse, yaşam biçiminiz neyse ona saygılı olmayı gerektirir, şeffaf olmayı gerektirir. Herkesin katılımıyla bir ülkeyi yönetmeyi, bir şehri yönetmeyi gerektirir. Dolayısıyla katılımcılığı gerektirir, hesap verebilmeyi, yöneticinin haddini bildiği bir rejim olan cumhuriyetimize yakışan, haddini bilen yönetici, kavramı şudur; vatandaşını dinleyen, vatandaşının sorununa çözüm bulan yönetici olmayı gerektirir. Dolayısıyla biz İstanbul'da bahsettiğim bütün bu sıfatları yerine getiren, herkese eşit gözle bakan, herkese hizmet ederek mutlu olduğunun farkında olan ve günü geldiğinde yine sandıkla beraber ceketini alıp gidebilmeyi ve insanların helalliğinin insanların iyi dualarını ona yetebileceği bir ahlaka sahip olmayı gerektirir. Biz bunu yaşatmaya çalışıyoruz İstanbul'da. Şimdi tabii ki Türkiye zamanı, çok önemli bir süreç.

‘BİR KİŞİ GİDECEK 86 MİLYON GELECEK’

Genel Başkanımızın liderliğinde muazzam bir Altılı Masa süreci oluşturuldu. Türkiye adına önemli bir süreç. Elimizden ne geliyorsa, ne yapabileceksek hep birlikte gecesiyle gündüzüyle yarınlarımız için, geleceğimiz için yapmakla yükümlüyüz. Yani bir avuç insanın, kazanmadığını 86 milyon insanımızın kazandığını hep birlikte ispat etmeliyiz. Aslında işin özeti basit, bir kişi gidecek 86 milyon insan gelecek. Bu yolculukta hepimize başarılar."