İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, “Bana sorarlar her zaman; ‘Aklınızda çılgın proje var mı’ diye. İstanbul adına, ekibimiz adına, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin 86 bin çalışanı ailesi adına en çılgın projemiz; Yuvamız İstanbul projesi” diyerek, 12 Yuvamız İstanbul kreşini aynı anda hizmete açtı. Daha önce faaliyete geçenlerle birlikte, 21 ilçede toplam 32 kreş, İstanbulluların hizmetine girmiş oldu.

İmamoğlu: En çılgın projemiz; Yuvamız İstanbul projesi

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, seçim vaatlerinde ilk sıralarda yer alan ‘150 mahalleye 150 kreş’ projesini hayata geçirmeye devam ediyor. İBB, yeni yönetim döneminde faaliyete geçen farklı ilçe ve mahallelerdeki toplam 20 Yuvamız İstanbul kreşine, bugün 12 tane tanesini daha ekledi. Kartal, Küçükçekmece, Maltepe ve Sancaktepe’de 2’şer, Büyükçekmece, Çatalca, Esenler ile Gaziosmanpaşa’da 1’er Yuvamız İstanbul kreşinin açılışı, eş zamanlı olarak gerçekleştirildi.

Esenler Namık Kemal Mahallesi’ndeki açılışa katılan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, “Bu şehrin çocukları eşit olmalı. Hangi mahallede yaşıyorsa yaşasın, bu şehrin çocukları eşit duygularla yetişmeli ve geleceğimiz ancak bu şekilde teminat altında olur demiştik. Bu manada 150 kreş projemizle yola çıkmış. Bugün de önemli adımlarından birini atıyor olmaktan büyük bir gurur duymaktayım. Çocukların hayat mücadelesine eşit koşullarda başlayabilmesi, aynı zamanda özellikle aile bireylerinden kadınların, yani annelerin iş imkanlarıyla buluştuklarında aile bütçelerine katkı sunabiliyor olması, bizim için çağdaş bir toplum olmanın en önemli unsuruydu. Yuvamız İstanbul Projesi, daha adil bir İstanbul var etme konusundaki en önemli adımlarımızın da bir parçasıydı. Bu yolda emin adımlarla ilerlediğimizi belirtmek isterim” dedi.

“ÇILGIN PROJEMİZ; YUVAMIZ İSTANBUL”

150 kreş hedefini önümüzdeki sene toparlamak istediklerini belirten İmamoğlu, şunları söyledi:

“Bin 500’ün üzerinde çalışanının olduğu, -çarpanıyla söylüyorum- 15 binin üzerinde çocuğumuzun kreşlere gittiğini düşünün. 15 bin çocuğun, düşünsenize toplu bir alanda bir mezuniyetini yapıyorsunuz. 4-5 dört yaşındaki 15 bin çocuğun çığlıklarını, sevincini düşünün. Onların 30 bine yakın anne-babasının gururla çocuklarıyla bir arada olduklarını düşünün. İşte o zaman İstanbul'un fırsat eşitliği haritasını hep birlikte sağlayabiliyor olmanın kıvancını da bizler yaşamış oluruz. Yani bana sorarlar her zaman; ‘Aklınızda bir dev proje var mı? Ya da çılgın proje var mı’ diye. İstanbul adına, ekibimiz adına, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin 86 bin çalışanı ailesi adına en çılgın projemiz; Yuvamız İstanbul projesi.

KREŞLER HAFTA SONU DA HİZMET VERECEK

İmamoğlu, sürecin uzman, kurum, kuruluş, üniversite, vakıf gibi birçok bileşeni ve paydaşı olduğunun da altını çizdi. Yuvamız İstanbul kreşlerinin, bu alanda en iddialı kurum ve kuruluşlarının kreşleri kadar nitelikli olduğuna vurgu yapan İmamoğlu, “Aslında burada da İstanbul'un eşitlik ve adil kent kavramına katkı sunduğumuz bir bileşenden bahsediyoruz. Hiç taviz vermeden, kalıcı, güvenilir, sağlam, karakterli yapılarla aslında o çocukların, yarınlarda bu kreşlerden ne kadar gurur duyacaklarını şimdiden hissedebiliyorum” dedi. Kreşlerin hafta sonunda da kayıtlı öğrenciler dışındaki çocuklara hizmet vereceğini aktaran İmamoğlu, “Bunun birkaç katı öğrenciye, diğer kalan zamanlarda özellikle hafta sonlarında da etkinlik alanı olarak kullanarak çocukların daha fazla sayıda çocuklarımızın da bu merkezden faydalanmasını sağlayacağız. Dolayısıyla burada aslında tüm süreçlerimizde çocuklarımızı, ailelerini, sürecin içine katarak bu kentte yaşadıklarını onlarla en derin bir biçimde paylaşmak arzusundayız. Yoğun göç almış bir kentiz. Bu kentin en çok mağdur olanları, gelir seviyesi düşük ailelerimizin çocukları ve anneleridir” diye konuştu.

0-4 yaş arası çocuğu olan annelere ücretsiz ulaşım olanağı sağlamalarının da bu kapsamda değerlendirilmesi gerektiğini kaydeden İmamoğlu, “12 yıllık siyasi yaşamımda, ziyaret ettiğim evlerde ve ailelerde, sadece sokağını görmüş anneleri bu kentte görmüş bir kişiyim. Dolayısıyla en azından çocukları olan annelerin bir sağlık ocağına gitmek istiyorsa, çocuğuyla beraber bir parka gitmek istiyorsa, İstanbul'un en ücra noktasında bir noktaya gidip gezmek istiyorsa; gezebilsin, görebilsin, şehri adına ilk adımı en sağlıklı biçimde atabilsin diye bu hizmeti hayata geçirdik. Özel talebimizdi ve bunun hayata geçmesiyle, neredeyse artık yüz binlerce anne diyeceğimiz kart sahibi ailelerin, annelerin çocuklarıyla bu şehri gezebilmeleri de bu şehrin eşit ve adil kavramına muazzam bir katkı sunmaktadır” ifadelerini kullandı.

“ÇALIŞAN KADIN VARSA, MUTLU ÜLKE VARDIR”

“Gençleri, çocukları, aileleri kattığınızda aslında sağlıklı ilişkilerin var olduğu bir toplumu da ortaya koyuyorsunuz” diyen İmamoğlu, bu bütüncül yaklaşımın toplumsal barış ve uzlaşı için de çok kıymetli olduğunun altını çizdi. “Ancak böyle mutlu bir kent, mutlu bir ülke var edebiliriz” diyen İmamoğlu, “Eğitimin sadece öğrencilerin eğitim alacağı binalar inşa etmekle olmadığını ve içerikle zenginleştiğini biliyoruz. O bakımdan eğitimci kadromuza çok güveniyoruz. Liyakatli, iyi yetişmiş ama sürekli eğitim alan inovatif bir süreçle aramıza katılan yüzlerce eğitimcimiz. Bir başka özelliği; neredeyse -biraz fazla ezici oluyor ama- yüzde 85-90 oranında kadın eğitimci oluşu. Bu da işin başka bir yönü. Bu şehirde, kadın çalışan sayısı, evine ekmek götüren, istihdam edilen kadın sayısını arttırdığımız sürece, bilelim ki mutlu aileler, mutlu mahalleler vardır, mutlu ilçeler, mutlu şehirler ve mutlu ülke vardır. Çalışmayan kadın olduğu zaman, o ülkede fakirliği konuşursunuz, yoksulluğu konuşursunuz” şeklinde konuştu.

Oluşturdukları özgün eğitim programının içeriğinin Boğaziçi Üniversitesi Temel Eğitim Bölümü öğretim üyeleri tarafından hazırlandığını belirten İmamoğlu, şöyle konuştu:

“Türkiye'nin, konularında uzman eğitim kurumları ve diğer dernek ve vakıflarla iş birliği yaparak, özenle, geleceğimiz olan çocuklarımıza hizmet ediyoruz. Çocuklarımıza hizmet edeceğiz. Gençlerimize hizmet edeceğiz. Esas katkı sunacağımız yer, eğitimleriyle, çocuklarımız ve gençlerimiz. Yani bugün kreşle başlayan bu süreçle, kaliteli bir eğitim politikası süreciyle ilk, orta, lise düzeyine ve de tabii ki akademik dünyada, üniversite öğrencilerine, başta yurt imkanlarını sağlayarak, onların hayata hazırlanmasını özgür bireyler olmasını, hiç kimseye bir bağlılık değil, bağımlılık değil, kendine özgüveniyle hayatta var olabilme kabiliyetini ve kapasitesini ortaya koyan güçlü bireylerin var olduğu Türkiye Cumhuriyeti'ni oluşturma sistemini geliştirmiş oluruz.”

KREŞ VE YURTLAR İÇİN İŞ BİRLİĞİ ÇAĞRISI

İBB olarak öğrenci yurtlarında 1000 kapasitesini yakalamak üzere olduklarını vurgulayan İmamoğlu, “İnşallah 5000 bin hedefimiz var burada. Çok hızlı çalışacağız. Gençlerimize de bu tartışılan günlerde, ilk defa İstanbul Büyükşehir Belediyesi bünyesinde, yurt imkanını sağlama konusunda da adım attığımız için gurur duyuyoruz” dedi. Kreşler ve yurtlar konusunda kişi, kurum ve kuruluşlarla iş birliğine açık olduklarını kaydeden İmamoğlu, “Oradaki hayalimi de şöyle söyleyeyim: 5-10 bin öğrencinin özgün eğitim aldıkları okullarının dışında, yurtta vakit geçirirken, bir İstanbullu birey, bir İstanbullu genç, kentine sorumluluk taşıyan bir insan olarak kültürel, sanatsal, kendi meslekleriyle aldıkları eğitimle ilgili aktiviteler konusunda güçlü birer İstanbul gönüllüleri olmalarını arzu ediyorum. Yani o 5 bin gencin, yarınlarda belki 10 bin gencin İstanbul gönüllüsü, çevre gönüllüsü, çevreye zarar verici hangi unsur varsa onla mücadele eden, şehrin bütün güzelliklerine katkı sunan, kültür etkinliklerinde gönüllü olan, gelecekte 2036’da İstanbul Olimpiyatları'nın en öndeki gönüllü gençleri olan bir manzarayı hayal etsenize; muazzam bir şey” dedi.

“16 MİLYON ÇALIŞANIMIZ VAR”

“Bizim personel sayımızı tartışanlara söyleyeyim” diyen İmamoğlu, “İstanbul halkı adına bunu gururla söyleyebilirim: Bizim 16 milyon çalışanımız var. Bu kente hizmet etmek arzusuyla, bu şehre katkı sunmak arzusuyla tam 16 milyon çalışanımız var. Eskisi gibi öyle bir avuç insanla değil, 16 milyon insanla gönül birlikteliğiyle çalışan insanımız var. Bunu da duyurmak isterim” ifadelerini kullandı.

İBB Genel Sekreter Yardımcısı Şengül Altan Arslan da ‘Yuvamız İstanbul’un göz bebekleri olduğunu belirterek, “Yuvamız İstanbul kreşleri, geçtiğimiz 2 yılda ortaya koyduğumuz insan odaklı yönetim anlayışının belki de en somut örneklerinden biri. Yalnızca sosyal hizmet alanlarında değil, üretilen tüm hizmetlerde yoksulların, kadınların, yaşlıların, gençlerin, engellilerin ve çocukların iyi olma haline bütüncül bir yatırım yapmayı son derece önemli buluyoruz. Kırılgan gruplar arasında ise en çok çocukları öncelikliyoruz. Çünkü çocuklara yapılan yatırım hem bugünümüz hem geleceğimize yapılan yatırımdır. İstanbul, 4 milyona yıla yakın çocuğa ev sahipliği yapıyor ve ne yazık ki bu çocukların yüzde 28’i yoksulluk içinde yaşıyor. Ülkemizde 3-5 yaş arasındaki çocukların yaklaşık yüzde 62’si, okul öncesi eğitimden faydalanamıyor. Bu oranda biz, OECD ülkeleri arasında en son sırada yer alıyoruz. Tam da bu istatistiklerini anlattıklarından yola çıkarak, istedik ki; hiçbir anne-baba uzun saatler boyunca evini geçindirmek için çalıştığı işinde çocuğu için endişe etmesin. Çocuğunun en değerli yıllarında, ‘Gerekli eğitim imkanlarına ulaşıyor mu acaba’ kuşkusunu taşımasın. Bunun için kreşlerimizin her bir köşesini çocuklarımızın eşit biçimde, güven içerisinde özgürce koştuklarını hayal ederek tasarladık” diye konuştu.

12 KREŞ EŞ ZAMANLI AÇILDI

İmamoğlu, yeni açılan kreşler için bağışta bulunan Melek Erman Köni, Senem Başyurt Açev ve Tunç Şerif Üstünel’e plaketlerini verdi. Bağışçılardan Köni, duygularını, “Bu kampanyayı duyduğumda, bunun ne kadar önemli, ne kadar vazgeçilmez bir şey olduğunu, isabetli olduğunu kendim bizzat yaşamış bir insanım. Sayın Başkan’ıma, yedi göbekten İstanbullu olarak, yirmili yaşlardaki torunlarıma İstanbul'un böyle yönetilebilme ihtimali olduğunu gösterdiği için çok teşekkür ederim” sözleriyle dile getirdi. Plaket töreninin ardından toplam 12 kreşin açılışı, canlı yayında eş zamanlı olarak gerçekleştirildi.

İmamoğlu başkanlığındaki yeni İBB yönetimi, İstanbul genelinde bugüne kadar toplam 32 Yuvamız İstanbul kreşi açtı. 80 öğrenci kapasiteli kreşler, 4 sınıftan oluşuyor. Sınıflarda; 4 okul öncesi öğretmeni, 2 çocuk gelişim uzmanı, 1 birim asistanı, 1 birim sorumlusu, 1 de aralıklı gelen rehber öğretmenler görev yapıyor. 32 merkez; 150 sınıfta toplam 2183 kayıtlı çocuk eğitim görüyor. Toplam 32 Yuvamız İstanbul kreşleri, şu ilçelerde faaliyet gösteriyor: Arnavutköy, Avcılar, Bahçelievler (2 adet), Bakırköy, Başakşehir (2 adet), Beylikdüzü, Beyoğlu, Büyükçekmece, Çatalca, Esenler, Esenyurt, Gaziosmanpaşa, Güngören, Kartal (3 adet), Küçükçekmece (3 adet), Maltepe (2 adet), Pendik (2 adet), Sancaktepe (3 adet), Silivri (2 adet), Sultanbeyli, Sultangazi.