İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Kanal İstanbul projesiyle ilgili görüşlerini, 4 siyasi partinin genel başkanıyla paylaştı. AKP yönetimindeki İBB’nin, 2009 yılında hazırladığı “çevre düzeni planı”nı hatırlatan İmamoğlu, “İstanbul için hayati önemi var, kesinlikle yapılmamalı” denilen her şeyin kanal projesinde olduğunu vurguladı.

İmamoğlu: İBB'nin 2009'da 'Kesinlikle yapılmamalı' dediği her şey Kanal İstanbul'da var

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, kentin “deprem” ve “mülteci sorunu” ile birlikte en önemli 3 probleminden biri olarak sıraladığı Kanal İstanbul projesiyle ilgili siyasi parti genel başkanlarını bilgilendirdi. İmamoğlu, sırasıyla; Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek ve Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ile telekonferans yöntemiyle, Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Gültekin Uysal’la da Florya’daki Başkanlık Konutu’nda yüz yüze bir araya geldi.

“KANAL İSTANBUL BÜYÜK BİR TEHDİT"

ANKA'nın aktardığı habere göre, Kanal İstanbul’un milli bir mesele olduğunu belirten İmamoğlu, “Türkiye’deki siyasi partilerimizin saygıdeğer genel başkanları olarak elbette süreci tahlil ediyorsunuzdur, elbette ekibiniz, uzmanlarınız süreci takip ediyorlardır ama İBB olarak bir de bizim tarafımızdaki bilgileri sizlere aktarmak, sizinle bunları paylaşmak arzusuyla buluşma talep ettik. Buna dönüş yapmanız, bizi çok mutlu etmiştir” dedi.

Kanal İstanbul’un İstanbul için önemli ve büyük bir tehdit olduğunun altını çizen İmamoğlu, “İstanbul’un 3 derin tehdidi vardır. Birincisi deprem; ikincisi Kanal İstanbul ve üçüncüsü, kontrolsüz bir şekilde büyüyen mülteci meselesi. Bu 3 konu da Türkiye’yi, güvenlik açısından, ekonomik açıdan ve de toplum sağlığı açısından derin bir şekilde etkileme riskine sahiptir. Bu sohbete binaen, bir kısım yayınlarımızı siyasi partilerimize gönderdik. Ben, özellikle bu konuda çok derin bir araştırmamız var Kanal İstanbul’la ilgili; onlarca bilim insanının her konudaki çalışmalarını kitap haline getirdik. Çok taze bir yayındır. Aynı zamanda kanalla ilgili yaptığımız çalıştayımızın bir raporu var. Bir de süreci çok etkileyen depremle ilgili konusu var. Bu 3 eseri de size gönderdik uzmanlarınız tekrar analiz ederler diye” ifadelerini kullandı.

imamoglu-ibb-nin-2009-da-kesinlikle-yapilmamali-dedigi-her-sey-kanal-istanbul-da-var-757552-1.

2009 YILINDA İBB’NIN HAZIRLADIĞI PLANI HATIRLATTI

Genel başkanlara, slaytlar eşliğinde detaylı bir sunum yapan İmamoğlu, bilgilendirmeye Kanal İstanbul’un tarihsel süreciyle başladı. AKP yönetimindeki İBB’nin 2009 yılında hazırladığı çevre düzeni planında, “İstanbul için hayati önemi var, kesinlikle yapılmamalı” denilen herşeyin kanal projesinde olduğunu vurgulayan İmamoğlu, bunları şöyle sıraladı:

>> İstanbul’un kuzeye doğru gelişmesine neden olacak yerleşim kararlarından kaçınılması.

>> Tarım ve mera alanlarının amacı dışında kullanımının engellenmesi.

>> İstanbul ormanlarının daha iyi korunabilmesi için muhafaza ormanı statüsüne alınması.

>> İçme suyu havzalarındaki kentsel gelişme baskılarını engelleyecek tedbirlerin alınması; Kıyı alanlarını tehdit eden kullanımlara izin verilmemesi.

>> İstanbul’un doğal eşik sınırı olan 16 milyon nüfusun aşılmaması.

imamoglu-ibb-nin-2009-da-kesinlikle-yapilmamali-dedigi-her-sey-kanal-istanbul-da-var-757553-1.

SUNUMU GENEL BAŞKANLARA YOLLADI

İmamoğlu’nun slayt başlıkları ise şunlar oldu:

>> Etki alanı

>> Mevcut durum

>> Yeni plan ile gelen değişiklikler

>> Ekolojik değerlendirme

>> Sit alanları açısından değerlendirme

>> Su kaynakları ve havza alanları açısından değerlendirme

>> Tarım alanları açısından değerlendirme

>> Mekansal gelişim açısından değerlendirme

>> Rezerv alan açısından değerlendirme

>> Deprem açısından değerlendirme

>> Dolgu alanları ve deniz açısından değerlendirme

>> İnşaat süreci açısından değerlendirme

>> Şehir planlama açısından değerlendirme

>> Katılımcı planlama açısından değerlendirme

>> Kamu yararı açısından değerlendirme

>> 140 milyarla başka ne yapılabilir?

>> Hukuksal açıdan değerlendirme

>> Kanal İstanbul’u savunanların iddialarına yanıtlar