İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, İBB’nin Sultangazi’deki Cebeci Lojistik Merkezi açılışında yaptığı konuşmada “Biz, çok kıymetli Genel Başkanım, Cumhurbaşkanı adayımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'na sonsuz güveniyoruz” dedi. İmamoğlu, devletin gücünü tek elde toplamasının panzehirinin güçlü demokrasi olduğunu söyledi.

İmamoğlu: Kemal Kılıçdaroğlu’na sonsuz güveniyoruz

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Sultangazi Cebeci Mahallesi’nde açtığı lojistik merkezi açılışında yaptığı konuşmada Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu’na bir destek mesajı daha verdi. “Kemal Kılıçdaroğlu’na sonsuz güveniyoruz” diyen İmamoğlu, devletin güçlü kurumlara sahip olması gerektiğinin altını çizerek güçlü demokrasi vurgusu yaptı.

“DEVLET VATANDAŞA KARŞI DEĞİL, AFETLERE KARŞI GÜÇLÜ OLUR”

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin “300 Günde 300 Proje” maratonu kapsamında, Sultangazi Cebeci Mahallesi’nde açtığı lojistik merkezi açılışında konuşan Ekrem İmamoğlu, güçlü kurumların önemine değindi.

“Her bir kurum ne kadar güçlüyse, devlet o kadar güçlüdür" diyen İmamoğlu, "Kızılay Genel Müdürü ne kadar güçlüyse ne kadar güvenilirse, AFAD Genel Müdürü ya da AFAD süreci ne kadar işinin ehli bir biçimde yönetiliyor ve bir sisteme sahipse, evet, Cumhurbaşkanı da işte o kadar işinin sahibi ve güçlü olarak hissedilir. Devlet, en zayıf halkası kadar güçlüdür. Devlet dediğin, vatandaşına karşı değil, afetlere karşı güçlü olur” diyen İmamoğlu, “Devlet; krizlere, sorunlara karşı güçlü olur. Devletin tüm gücünü tek elde, tek merkezde toplanma ya da toplama hastalığının panzehiri var mıdır? Vardır. Adı nedir? Güçlü bir demokrasidir” ifadelerini kullandı.

“SAYIN KEMAL KILIÇDAROĞLU'NA SONSUZ GÜVENİYORUZ”

İmamoğlu, şöyle devam etti:

“Bu aydınlık ana erişmek için, açık ve net söylüyorum, her zaman da söyledim, bir nefer olarak söylüyorum ki; o güne kadar durmak yok, dinlenmek yok. Çok çalışmak var, milletimize hak ettiği bir ortamı kazandırmak var. Ben, bu yolun yolcusuyum. Elbette ki bu yola, milletimizi davet ediyoruz. Biz, çok kıymetli Genel Başkanım, Cumhurbaşkanı adayımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'na sonsuz güveniyoruz. İşte bu kararlılıkla, yaptığımız her işte, bizi bekleyen her afeti göz önüne alarak adımlar atacağız, projelerimizi ona göre şekillendireceğiz. Başta İstanbul'umuzu ve ülkemizin her bölümünü, afete karşı dirençli ve güçlü hale getirmek için büyük bir seferberlik yürüteceğiz. Depremin var olduğunu hepimiz biliyoruz. Ama depremin, afetin tek başına insanlarımızı öldürmediğini de bilmek zorundayız. Evet; deprem bir kaderdir. Ama insanlarımızı öldüren binaların varlığı, bir kader değildir. Onu biz ne yazık ki insanlar olarak ellerimizle yaptık. Hatalarımızdan döneceğiz, eksiklerimizi gidereceğiz. Ve bundan sonra hata yapılmasına da fırsat vermeyeceğiz.”

imamoglu-kemal-kilicdaroglu-na-sonsuz-guveniyoruz-1137319-1.

HASTALIĞIN PANZEHİRİ GÜÇLÜ DEMOKRASİ

“Aslında devletin tüm gücünü tek elde, tek merkezde toplanma ya da toplama hastalığının panzehiri var mıdır? Vardır" diyen İmamoğlu, "Adı nedir? Güçlü bir demokrasidir. Liyakattir. İşi, işinin ehline bırakma kavramıdır. Güç ve yetkinin, o bütüncül bir organizasyon şemasının içinde bulunan her kademe tarafından paylaşılmasıdır panzehiri. İşte bu hastalığın ilacı kişiler değil, iş birliği ve uyum içerisinde çalışan kurumların varlığıdır. 14 Mayıs sonrasında ortaya koymamız gereken iyileştirme hamlesinin ve ayağa kaldırma hamlesinin temel prensibi bu olmalıdır, bu olacaktır. Mutlaka güçlü ve liyakatli bir süreci, memleketimize hızlıca kazandırmak zorundayız. Memleketimizin her kademesindeki insanımız değerlidir. Valilerinden genel müdürlerine, bürokrasinin her kademesindeki insanlar değerlidir. Çünkü bu millet, bu devlet, milyonlarca insanımıza emek verdi. Okuttu, eğitti, yurtdışına gönderdi, iş deneyimleri kazandırdı" ifadelerini kullandı.

TÜRKİYE, EKONOMİYİ ZAYIFLATAN BİR HASTALIK YAŞIYOR

Türkiye'nin ekonomiyi zayıflatan, devleti güçten düşüren bir hastalık yaşadığını belirten İmamoğlu, "Bu çok önemli. Bizim bunu hep birlikte yükseltmemiz, bu zayıflıkları gidermemiz, devletimizi yükseltmemiz ve güçlendirmemiz şart. Bizi, evet ne yazık ki deprem yıktı, ama bu hastalıklar, bu eksiklikler de inanınız o denli bizi üzdü, canımızı sıktı, hayal kırıklığına uğrattı. Bunu hep birlikte gidermeliyiz" diye konuştu.

İmamoğlu, şunları ifade etti: "Sorunu ve sorumlularıyla birlikte analiz edip, hep birlikte gidermek zorundayız. Ama şu analizi de yapmak durumundayız: Devletimizin yaşadığı en önemli sorun, tüm gücü tek elde toplarsanız, tek merkezde toplarsanız işte temeldeki hastalığı ve kötülüğü oradan başlatmış olursunuz. Kurumunuzun içerisindeki her bireye olan inancınızı, güveninizi, bir mekanizmayla, bir sorumluluk ağıyla, bir kurumsallıkla güçlendirmemiş iseniz, sorun oradan başlar. Tek elde, tek insanda, tek bireyde toplanan güç, aslında hastalığın başlangıcıdır. İşte deprem sürecinde yaşadığımız sorunların bütününe baktığımızda, en sıkıntılı anları karar verememe mekanizmalarının işlediği o sorunların başladığı kavşakları tam da bu kimlikte ve bu prensiplerde yaşar ve görürsünüz.”

(ANKA)