Maltepe, Bayrampaşa ve Eyüpsultan’da hizmete alınan kız yurtlarının resmi açılışlarında konuşan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, “Bizden önceki yönetime göre, İstanbul'un yurt sorunu yoktu. İBB’nin bütçesiyle yurtlar inşa edip, sonra da bunları kendilerine yakın vakıflara veya derneklere teslim etmeyi bir yöntem olarak kendilerine uygun görmüşlerdi. İBB, o yapılan ve vakıflara, derneklere emanet edilen bu yurtları işletirse, bundan gençler faydalanırdı ama o bir kısım bir kısım vakıflar ve dernekler faydalanamazdı. Dertleri buydu” dedi.

İmamoğlu'ndan AKP dönemine: Dertleri, yurtları vakıflar ve derneklere faydalandırmaktı

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), “150 Günde 150 Proje” maratonu kapsamında Maltepe, Bayrampaşa ve Eyüpsultan’da hizmete aldığı kız yurtlarının resmi açılışlarını gerçekleştirdi.

Maltepe Yalı Mahallesi’ndeki yurdun bahçesinde gerçekleştirilen açılışta konuşan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, “Eğitim, yalnızca imkanı olanların ya da belli bir grubun, belli bir cinsiyetin değil, bu güzel toprakların her köşesinde, en ücra köyündeki vatandaşımızın hakkıdır diye elde edilmiş kazanımdır” mesajı verdi.

“Bizden önce ne yazık ki yapılmamış birçok şeyi yapmaya başlamak ya da bu açığı kapatmak, elbette sorumluluğumuzun bir parçası. Ama bu şekilde bir İstanbul almak ve bu açığı kapatan öncü işleri yapmak inanın ki bizi mutlu etmiyor" diyen İmamoğlu, "Keşke geçmişten bugüne, bu anlamda daha etkili bir hamle süreci yaşansaydı da bugün daha farklı bir süreci biz de İstanbullulara kazandırıyor olsaydık. Bizden önceki yönetime göre, İstanbul'un yurt sorunu yoktu. Kendileri için, açıkçası enteresan bir düzen kurmuşlardı. İBB’nin bütçesiyle, yani 16 milyon insanımızın vergileriyle, parasıyla birlikte yurtlar inşa edip, sonra da bunları bir kısım -kendi düşüncesi mi diyeyim ya da kendi ailelerine mi diyeyim- kendilerine yakın olan vakıflara veya derneklere teslim etmeyi bir yöntem olarak kendilerine uygun görmüşlerdi. Büyükşehir Belediyesi olarak yurt yapıyor, masraflarını karşılıyor ama yönetiminde hiçbir hakkı olmaksızın, bunu bir kısım vakıflara ve derneklere teslim ediyordu. Ben, defalarca kendime ‘Neden’ diye sorsam da kendimce bir cevabını, kendi aklımca, mantığımca, vicdanımla birlikte bir cevabını bulamadım" ifadelerine yer verdi.

“HUKUK DIŞIDIR, AHLAK DIŞIDIR, İSRAF DÜZENİDİR”

“Bakış açısı şu” diyen İmamoğlu, şöyle devam etti:

“İBB, o yapılan ve vakıflara, derneklere emanet edilen bu yurtları işletirse, bundan gençler faydalanırdı, ama o bir kısım bir kısım vakıflar ve dernekler faydalanamazdı. Temel bakış burada. Dertleri buydu. Süreci bu tür kurumlara mahkum etmeye dönük yol haritasını yürüten insanların, hangi akla hizmet ettiğini hepimiz biliyoruz. Kesinlikle ve kesinlikle bu hukuk dışıdır, ahlak dışıdır ve açıkçası bir israf düzenidir. Bunun toplumsal gelişimimize ve gençlerimizin daha sağlıklı, daha özgün ve daha özgür iradeyle yetişmesine karşı bir duruş biçimiydi. Ama bu israf düzenini, İstanbullular, buna tümden karşı geldiğini 2019’de gösterdi ve yıktı.

Hatta bir kerede anlamayanlar için, iki kere yıktı. İBB’nin açtığı ve işlettiği tüm yurtlar, tertemizdir. Her yönüyle tertemizdir. Fiziki koşullarıyla tertemizdir. Finansmanı, işletme modeli ve amaçlarıyla da tertemizdir. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın. Ne kirli bir kaynakla ilişkisi vardır, ne de bir siyasi hesabın bu yurtlarda asla ve asla yeri yoktur. İnançları istismar etmek, gençlerin zor durumundan siyasi rant elde etmek için bu yurtların hiçbir tanesi açılmadı, açılmayacak. İBB’nin öğrenci yurtları herkes eğitim koşullarına eşit bir biçimde erişebilsin, diye açılıyor ve açılmaya devam edecek."

“HİÇBİR AYRIMCILIK YOK”

Şu anda 2 bin 800 olan yatak sayısını 5000’e çıkarma hedefinde oldukları bilgisini tekrarlayan İmamoğlu, “Öğrencilerimizi bize başvurup, buraya kaydolma biçimi içerisinde hiçbir ayrımcılık yoktur. Tümden adil bir sistemle, kendi başvuruları ve kendi koşullarının uygunluğuyla yönetilen bir süreç yürütülmüştür. Yani burada parti bağlantısıymış, inancıymış, yaşam biçimiymiş, siyasi görüşüymüş… Bunların bizim için hiçbir kıymeti yoktur. Bizim için kıymetli olan, her bireyin Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olması ve buraya uygun koşullara sahip olmasıdır. O bakımdan bizim için, öğrencilerin partisi önemli değildir. Amacımız; gençlerimizin sadece burada yurtlarda kalması, okullara gitmesi değil. Onların hayata dahil olmaları noktasında da çalışmalarımız var. Onlara hem yarı zamanlı iş bulma konusunda hem staj imkanlarının yaratılmasında. Özenli katkılar sunuyoruz” diye konuştu.