Gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtlayan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, cumartesi günü temeli atılacak yolun Kanal İstanbul'a ait olmadığını söyledi. AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’a seslenen İmamoğlu, “Kanalın temelini atmaya gidiyorum diyorsa yanılıyor” dedi.

İmamoğlu’ndan Erdoğan’a: Kanal’ın temelini atmaya gidiyorum diyorsa yanılıyor

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a seslendi. İmamoğlu,Bu bir kanal temeli değildir. Buradan Cumhurbaşkanı’na sesleniyorum. Kanalın temelini atmaya gidiyorum diyorsa yanılıyor” ifadelerini kullandı.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, TELE1 ekranlarında gazeteciler Uğur Dündar, Evren Özalkuş, Tuba Emlek ve Merdan Yanardağ'ın sorularını yanıtladı. Kanal İstanbul projesine ilişkin soruya yanıt veren İmamoğlu, cumartesi günü temeli atılacak yolun Kanal İstanbul'a ait olmadığını belgeleriyle anlattı.

İmamoğlu, ''Temeli atılacak yol 2020'de ihale ediliyor. Rönesans İnşaat ve Uluslarası İnşaat ihaleyi alıyor. Bu proje ihale ediliyor. Ne kanal var ne başka bir şey var. Kanalla uzaktan yakından alakası yok'' ifadelerini kullandı.

‘BU BİR KANAL TEMELİ DEĞİLDİR’

Erdoğan'a seslenen İmamoğlu, ''Bu bir kanal temeli değildir. Buradan Cumhurbaşkanı’na sesleniyorum. Kanalın temelini atmaya gidiyorum diyorsa yanılıyor. Kanal beka meselesiymiş, kanal kurtulmuş. Bu kanal neymiş. Akıllıca birşey değil'' diye konuştu.

MÜSİLAJ SORUNU

İmamoğlu, “Müsilaj gerçeği var. Kanal İstanbul’un yapılması halinde ben hakikaten ürperiyorum. Ne düşünüyorsunuz?” sorusuna ise şu yanıtı verdi:

Akademik dünyayla yoğun temas halindeyiz. Marmara Denizi’ni çok hor kullandık. Marmara Denizi çok genç. Fakat bu coğrafyadaki şehirleşme, kentleşme; 30 milyona yakın insan Marmara’nın kıyısında yaşıyor. Daha kötüsü, Türkiye’nin yüzde 50’ye yakın sanayisi bu bölgede, ekonominin yüzde 60’ı yine bu bölgede. Şimdi böyle bir yapılanmayla siz aslında bu bölgede Marmara’yı tehdit eden duruma geldiniz. Onlarca yılın ortaya koyduğu bir gerçek. Günün sonunda Marmara Denizi’nin refleksleri var. Su bilimciler buna, “Marmara Denizi astımlı bir çocuk” diyor. Daha da ileri gidenler var ve en hızlı hayatını yitirecek denizlerden biri diyorlar. Tam aksine bizim bunu korumamız gerekir. Dünya güzeli bir kent var ama bunu koruyacaksın. İstanbul bu konuda kentleşme ve sanayileşme ile en etkili yer. Kocaeli Körfez bölümü, Ergene bölümü. Bir bilim insanı şunu söyledi, 'Ergene Vadisi arıtıldığı an mutlakada Ege’ye gönderilmeli. Marmara’nın kaldıracak tek bir haddi yok.' Bunu bilim insanları diyor.

Biz biliyorsunuz, doktorla, bilimle yüzleşmekten korkarız hatta her şeye kader kısmet der yolumuza devam ederiz ama böyle değil. Tabii ki inançlıyım, kadere inanıyorum ama yaradanın kaderi zorlayan ya da oluşturan koşulları kulun ortaya koyduğunu da bilen bi inanca sahibim. Bizim bu coğrafyayı iyi kullanmamız lazım.

22 MADDELİK EYLEM PLANI

Bugüne dair, Şehircilik Bakanlığı ile toplandık. Bizi davet etti, teşekkür ederiz. Davetten 4-5 gün önce ben de böyle bir davet olması çağrısında bulunmuştum. Kocaeli’ye gittik verimli bir toplantı yaptık ve 22 maddeli bir eylem planı konuştuk.

Birkaç stratejik tarafı vardı. Birincisi temizlik süreci ki bu yarayı iyileştirme anlamına asla gelmiyor. Güne kurtarma ile ilgili bir çaba. Kötü bir çaba değil iyi bir çaba ama günü kurtarmak. Dolayısıyla bir stratejik plana ihtiyacımız vardı. 3 ay içerisinde Marmara Denizi’nin kısa, orta ve uzun vadeli bir stratejik planını oluşturalım dedik. Bir önerimiz oldu, Marmara için Bilim Kurulu oluşturalım dedik. Marmara Belediyeler Birliği ile böyle bir kurul oluşturduk. Günün sonunda bu çalışmalar başladı. Temizlikte müthiş bir seferberlik var. Bilim Kurulu önümüzü aydınlatacak. Şehircilik Bakanı’na da teşekkür ediyorum, kapsayıcılık için. Sayın Bakan’ın samimi bir isteği oldu, “Bu işi siyasetin üstünde tutalım” diye. “Kesinlikle, çok mutlu oluruz” dedik. Hatta toplantıda ben Kanal meselesinin etkisine girince kendisi dedi ki, “Kanal meselesi siyasileşti. Gelin bunu işin dışında tutalım” dedi. Ben de dedim ki “Şimdilik tutalım ama ilişkili” dedim. Günün sonunda fazla dayanamadı bir başka bakan sadece iki gün sonra “Kanal yapılacak Marmara müsilajdan kurtulacak” dedi. Kendisine (Bakan Kurum) espriyle bunu söyledim, bir şey demedi. Tabii ki böyle bir şey yok, tamamen saçmalık.

Buradan kıymetli İstanbullulara seslenmiş olayım. Bilim insanlarıyla yaptığımız sohbetlere göre, Kanal’ın Karadeniz’den İstanbul’a akıtacağı milyarlarca metreküp su, hemen derhal Marmara’yı öldürür. Tarif aynen bu. 25 yılımı bu denizlere verdim profesörlerin ifadesiyle bu sebepten bile bu proje rafa kaldırılmaz, yok edilir.”