İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, önceki gün “Cumhurbaşkanlığı’nın finansı bulunan 300 metrobüs alımına ve İncirli-Sefaköy-Beylikdüzü metrosuna onay verilmediğini açıkladı. Dahası; Cumhurbaşkanlığı’nın her iki projeyi de ”2022 yatırım planına almadığını” duyurdu. Oysa İstanbul trafiğini rahatlatacak olan bu iki projenin yatırım planına alınmaması, aslında 16 milyon İstanbulluya AKP’nin yaptığı en son kötülük olacaktır. İmamoğlu bu karar üzerine görevini engelleyenlere uygarca soruyor. Projesi ve finansmanı hazır olan bu iki yatırıma neden onay vermediniz?

***

Bilindiği gibi, AKP döneminde İstanbul’un en acil çözüm bekleyen sorunları, ulaşım ve kentsel dönüşümdü. İmamoğlu, düğüm olan bu sorunları çözmek için yeni bir girişimde bulunuyor. Bir yerden bir yere gitmekte zorlanan ve deprem korkusuyla yaşamak istemeyen İstanbullulara hizmet için yola çıkmış CHP’li İmamoğlu’na, iktidarın her konuda engel olması artık İstanbul için “kabak tadı” verdi.

***

31 Mart 2019 Yerel Seçimleri’nde Ankara ve İstanbul dahil, 11 büyükşehir belediyesini CHP kazandı... Bu seçimde Ankara’dan sonra AKP’nin içini en çok acıtan (hem de iki kez) yenilgi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ni kaybetmek oldu!

***

Oysa seçimlere aylar kala AKP yönetimi, özellikle İstanbul ve Ankara’da adeta birer “dukalık” kurmuş belediye başkanlarını, “metal yorgunluğu” gerekçesiyle istifa ettirmiş, yerlerine de yenilerini atamıştı. Demokrasi tarihimizde ilk kez karşılaşılan bu durum, AKP’nin daha da aleyhine oldu.

***

Hani bir özdeyiş vardır: “Perşembe’nin gelişi, çarşambadan bellidir!”

Yani yıllarca AKP tarafından yönetilen bu iki kentte, hemşerisini yok sayan, monologla vakit geçiren, yandaşları ihya etme ve kentin rantını partizanca dağıtmak için akıldışı yatırımlar yapan, haklarında hırsızlık, usulsüzlük ve haksızlık iddiaları ayyuka çıkmış başkanları, AKP’ye zarar vermişti. AKP bunları değiştirerek yeniden kazanmanın yolunu aradı ama başaramadı! İstanbul ve Ankara belediyeleri öyle kirletilmişti ki, temizleyemediler. Yani 2019 seçimi, AKP için hüsran oldu!

***

Çünkü İstanbullu için yapılacak projeler, yatırımlar ve hizmetlerin parası, AKP yandaşı vakıf, dernek ve cemaatlere veriliyor. Belediyenin sahibi olduğu bina, tarla, arsa bu örgütlere peşkeş çekiliyordu…

***

Sadece İBB kaynakları değil, İstanbul’da oluşan kara paranın da AKP yandaşlarına aktarıldığı doğrultusunda ciddi iddialar vardı. Sedat Peker’in ifşaatı, bu konun ülke boyutlarını aşan bir noktaya ulaştığını da gösteriyor!

***

Özellikle; “halkın egemenliğinin yok edildiği, tek adamlı ucube rejimde” yargının taraflı ve bağımlı hale gelmesi, yürütme ve yasama organlarının denetleme ve dengeleme görevini yapmaması, devletin tüm kurum ve kuruluşlarının laik, demokratik, hukuk devletine yakışır bir şekilde işlememesi “siyasetçi-vakıf-mafya” oluşumuna göz yumulmasına neden oluyor!

***

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun bizzat TV’de açıkladığı, “Peker’den ayda 10 bin dolar alan AKP’linin kim olduğu belli değilken”, Sedat Peker’in “Ne 10 bin doları. Ben AKP’lilerin arabalarına bavul ve çantalar dolusu para koydum” demesi bir skandaldır! Bu konunun üzerine gidilmediği için de “AKP ve kara para ilişkisi iddiaların” ciddi şüpheler yarattığı da bir gerçektir. Ülkede oluşan kara paranın tamamına yakınının İstanbul’da konuşlandığını düşünürsek, durumun daha da vahim olduğu anlaşılır!

***

Bilindiği gibi, Eylül 2021 tarihli Kara Paranın Aklanmasının Önlenmesine İlişkin Mali Çalışma Grubu (FATF) tarafından oluşturulan raporda; “kara para aklama ve terörün finansmanı konusunda eksiklikleri bulunan ve risk içeren ülkelerin dahil olduğu ‘Gri Liste’ye Türkiye, Mali ve Ürdün’le birlikte alınmış, yakın gözetim altında tutulmasına karar verilmişti...”

***

Anlaşılan o ki ülkemizi itibarsızlaştıran ve farklı boyutlara taşıyan İstanbul siyaseti, İBB kaynaklarını kullanış biçimi ve yeraltı dünyasıyla ilişkisi, AKP’nin İstanbul’a olan düşkünlüğünü açıklıyor! Kaybediş telaşı da İstanbul’un sırlarının er geç ortaya dökülme korkusundan kaynaklanıyor!

***

Nitekim İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, geçmiş dönemde yapılan yolsuzluk ve usulsüzlük iddialarını araştırması için İBB Teftiş Kurulu’nu görevlendirmişti. İBB Teftiş Kurulu müfettişlerince de “birkaç yüz milyarlarca liralık usulsüzlüğü içeren toplam 45 adet soruşturma dosyası” hazırlanmıştı. Bu dosyalar İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun masasında hiçbir işlem yapılmadan aylardır bekliyor!

***

Sormak lazım! İmamoğlu’nun projelerine Cumhurbaşkanlığı neden onay vermiyor?

Sormak lazım! Soylu neden dosyaları işleme koymuyor?

***

Yanıt çok net! AKP, Türkiye’nin en büyük kentinde yaptığı hizmetler ve söylediği sözlerle kendisine her konuda rakip olabilecek İmamoğlu’nu zor duruma sokmaya çalışıyor!

Peki, ne pahasına?

16 milyon İstanbullunun barış içinde mutlu bir kentte çağdaş yaşamını yok etme pahasına…