AYİDER tarafından düzenlenen “İnşaat Zirvesi”nin kapanışına katılan İBB Başkanı İmamoğlu, burada yaptığı konuşmada, kentteki mimar sorunlara dikkat çekti. İktidarın 'şehircilik' projelerine de tepki gösteren İmamoğlu, "Atatürk Havalimanı'na park yapıyorum diye ortaya çıkarak, yeşil ceket giymeyle ‘yeşil alancı’ olunmaz" dedi.

İmamoğlu: Yeşil ceket giyinmeyle yeşil alancı olunmaz

İnşaat Zirvesi’nin kapanışında konuşan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, İstanbul’un rezerv alanlarıyla milyonlarca nüfusa ev sahipliği yapacak durumda olduğunu söyledi. İmamoğlu, “Onun için, ‘Kanal yapalım, kanalın çevresine 2 milyonluk bir şehir kuralım…’ Saçmalamanın daniskası. Çevre dostu olmak binadan başlamaz, planlamadan başlar. Atatürk Havalimanı'nı takır tukur yıkarak, ‘Atatürk Havalimanı'na park yapıyorum’ diye ortaya çıkarak, yeşil ceket giymeyle ‘yeşil alancı’ olunmaz” dedi.

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Anadolu Yakası İnşaat Müteahhitleri Derneği (AYİDER) tarafından düzenlenen “İnşaat Zirvesi”nin kapanışına katıldı.

İstanbul’da mimari açıdan sorunlar olduğuna dikkati çeken İmamoğlu, "Bizim ciddi anlamda şehircilik sorunumuz var. Bırakalım yeşil binaya gelmeyi, daha oraya gelene kadar ne yazık ki çirkin binalar, çirkin şehirler ürettik. Bu kadim ülkeye, bu güzel ülkenin bazen çok güzel coğrafyalarına, tarihine hiç de uygun olmayan şehirler ürettik" ifadelerini kullandı.

İmamoğlu’nun konuşmasının satış başları şöyle:

"İmarla ilgili olsun, bazı bölgelere dönük uygulamaları daha hızlandırmaya yol çizen, pratik yöntemlerin oluşturulması sürecinde olsun ne yazık ki ülkemizin siyasi endişeleri yüzünden bir araya gelmekte, bir arada olmakta, bir arada düşünmekte dahi imtina eden bir kısım sivil toplum kuruluşları ve onların yöneticileri olmadı değil. Bunun açıkça altını çizelim. Yani bir araya gelirsek, fotoğraf verirsek acaba ne olur? Ekrem İmamoğlu'yla fotoğraf vermenin bir bedeli var diye düşünüyorum İstanbul'da ve Türkiye'de ne yazık ki. Ama halkı kazandıran bir bedeli var. Aslında çok sağlıklı meslek yaşamına bakan müteahhit dostlarımıza da buradan ifade edeyim: Aslında onlara da kazandıran bir insan burada var.

'CİDDİ ANLAMDA ŞEHİRCİLİK SORUNUMUZ VAR'

İstanbul’da mimari açıdan sorunlarımız var. Günün başka konuları ve sorunları var. Ama bizim ciddi anlamda şehircilik sorunumuz var. Bırakalım yeşil binaya gelmeyi, daha oraya gelene kadar ne yazık ki çirkin binalar, çirkin şehirler ürettik. Bu kadim ülkeye, bu güzel ülkenin bazen çok güzel coğrafyalarına, tarihine hiç de uygun olmayan şehirler ürettik. Bunu itiraf edelim. Hepimiz bir parçası olduk. Ama siyasi iradeler, ama teknik insanlar, ama bizler, sizler gibi üretici kişiler… Bazen müteahhitler bu konuda suçlanır ama bana göre müteahhit son halkası. Oraya gelene kadar, bu halkalar dizilirken çok büyük hatalar, çok büyük yanlışlar yapıldı.

Benim kendi meslek hayatında 1999 depremi milattır. İstanbul, şu anda yaklaşık 19 milyonun üzerinde insana su veriyor. İçme suyundan yola çıkarak bunu söylüyorum. Çünkü ne yazık ki ülkemizde sağlıklı, inandırıcı, mülteci sayısını bize verebilen devlet kurumumuz yok. Kimi geliyor, ‘550 bin mültecimiz var diyor. Herkes buna kah kah gülüyor. Söyleyenin arkadaşları da inanmıyor. Ben gerçekçi sayıyı vereyim size. Bu şehir, 19 milyonun üzerinde insana ev sahipliği yapıyor. Böylesi bir nüfusu şu anda iskan edebiliyor bu şehir. İstanbul çok konut yaparak mutlu olacak bir şehir değil. İstanbul’un kaliteli işler yaparak, kaliteli binalar yaparak ve de dünyanın şu an konuştuğu yeşil binalar, çevre dostu binalar yaparak dünyada adını konuşturan bir kent olma mecburiyeti var.

Günün sonunda bugün İstanbul, rezerv alanlarıyla gerçekten ne yazık ki ve milyonlarca nüfusa hala ev sahipliği yapacak bir durumda. Onun için, ‘Kanal yapalım, kanalın çevresine 2 milyonluk bir şehir kuralım’ Saçmalamanın daniskası. Çevre dostu olmak binadan başlamaz, planlamadan başlar. Binaları nereye yapacaksınız? Nasıl bir çevreyle kurgulayacaksınız? Ne yapacaksınız? Buradan başlar. Yani Atatürk Havalimanı'nı takır tukur yıkarak, ‘Atatürk Havalimanı'na park yapıyorum’ diye ortaya çıkarak, yeşil ceket giymeyle ‘yeşil alancı’ olunmaz.

Atatürk Havalimanı yakınındaki Ayamama Vadisi'ni 1 milyon metrekarelik yeşil alana dönüştürme çalışmaları sürüyor. Florya Atatürk Kent Ormanı’nın kullanılabilir alanını da 200 bin metrekareden 640 bin metrekareye çıkardık. Örnek verdiği alanların, millet bahçesine dönüştürüleceği iddia edilen Atatürk Havalimanı’nın iki yanına denk düşüyor. 25 senedir oraya bakıyordunuz. Bakın ben, teklifte de bulundum. ‘Bize verin’ diye yazı yazdırttım, cevap bile alamadım. Atatürk Havalimanı'nın hemen kuzeyinde, şu an beton bloklar vardır orada. Geçerken görürsünüz. Bir metro inşaatının deposu. Orası, tam 650 bin metrekare bir alandır. Bir milyon metreye de uzayabilir yukarıya doğru. Ki onun hemen kıyısından Ayamama Vadisi'nden İkitelli Organize’ye kadar yeşil alan yapacağız."