IMF’nin Dünya Ekonomik Görünüm raporunda 2019’da Türkiye ekonomisinin yüzde 2,5 daralması öngörülüyor. Böylelikle Venezüela’nın ve İran’ın arkasından Türkiye dünyanın en kötü performans gösteren üç ülkesinden biri olacağı tahmin ediliyor. Dünya ekonomik büyümesi de Ocak 2019’a göre yüzde 0,2 aşağı çekilerek yüzde 3,3 tahmin ediliyor. Metinde Almanya büyüme projeksiyonunun yüzde 0,5, ABD’nin yüzde 0,2 ve avro […]

IMF’nin Dünya Ekonomik Görünüm raporunda 2019’da Türkiye ekonomisinin yüzde 2,5 daralması öngörülüyor. Böylelikle Venezüela’nın ve İran’ın arkasından Türkiye dünyanın en kötü performans gösteren üç ülkesinden biri olacağı tahmin ediliyor.

Dünya ekonomik büyümesi de Ocak 2019’a göre yüzde 0,2 aşağı çekilerek yüzde 3,3 tahmin ediliyor. Metinde Almanya büyüme projeksiyonunun yüzde 0,5, ABD’nin yüzde 0,2 ve avro bölgesinin yüzde 0,2 aşağı doğru revize edildiği de dikkat çekiyor. Bu rakamlar Türkiye ekonomisinin ihracat yoluyla ekonomik krizi hafifletme umutlarına da sekte vuruyor.

Raporda Türkiye’nin 2020’de yüzde 2,5 büyüme kaydedeceği beklentisi de yer alıyor. Bu da ekonominin 2019-2020 arasında yerinde sayması anlamına geliyor. Tüketici enflasyonunun 2019’da yüzde 17,5, 2020’de ise yüzde 14,1 olarak gerçekleşmesi bekleniyor. 2019’da yüzde 0,7 cari fazla, 2020’de ise yüzde 0,4 cari açık tahmin edilirken; işsizliğin 2019’da yüzde 12,7’ye yükseleceği 2020’de ise 11,4 ile hala çift hanelerde kalacağı varsayılıyor.

2019’daki yüzde 2,5’lik daralmanın dış finansman elde edilmesindeki güçlüklere ve kaçınılmaz bir kemer sıkma programının uygulanmasına bağlandığı görülüyor. Buradan Berat Albayrak’ın yarın (bugün) açıklayacağı programdan IMF’nin beklentisinin faturanın sade yurttaşın sırtına bineceği sıkılaştırma önlemleri olacağı kestirilebiliyor.

IMF Türkiye’nin potansiyel büyüme hızını da yüzde 3,5 olarak saptıyor. Ancak makroekonomik ve finansal dengesizlikler ortadan kalkıp da talep toparlanınca bu temponun yakalanabileceğinin altı çiziliyor.

Özetle IMF’nin Türkiye ekonomisine ilişkin değerlendirmeleri hiç de olumlu değil. Ciddi bir kemer sıkma döneminden geçmeden düzlüğe çıkmanın beklenemeyeceği anlaşılıyor. Berat Albayrak’ın yarın (bugün) çizmesi muhtemel pembe tablonun daha bugünden IMF tarafından boşa düşürüldüğünü kolaylıkla söyleyebiliriz.