Yani ben biraz farklı seviyorum ne bileyim Yasemin, mesela suç ortağı olmak istiyorum seninle

İmkânsızlıklar arasında bir Yasemin

> CAN BİNALİ AYDIN canbinaliay@gmail.com

Cevap verilecek mesaj değildi ne demek Yasemin? Sen a yazsan, ben b yazardım. Bana hiç şansın yok dersen, onda bir ihtimal bulurum. Önümde salın, mendilini düşür, iftira at bir şey olsun.

Yasemin ben seni parti kararına rağmen seviyorum. Gelmezsen burada boşlukla kalırım; yaptıklarıyla yaprağından düşmüş dal gibi. Gelirsen 19 liradan başlayan fiyatlarla havalara uçarım.

Sonra, kendisizliğe de alışır; birbirinsiz olan. Mesela çok sarhoş olduğumda eve giderken direğe tutunuyorum; sen olsan, sana tutunurum.

Yani ben biraz farklı seviyorum ne bileyim Yasemin, mesela suç ortağı olmak istiyorum seninle.

Eylem birliği yapalım; cinayetlerden yanlış cesetleri kaçıralım, kimsenin uzanamayacağı yerden bir elma yakalayalım. Koşup gideyim sana ellerimle cinnet getireyim beş cinayet. Fare dağa küsünce yalnız hisseder dağ; kocaman olsa da, kendinden ibaret. Çünkü dalındaysa mandalin, yasaklanmış işsizliğin, yasallaşmasını kurumsallaştırır. Karamsar ciğer, kurumumuzu kamusallaştırır.

Bir seri katil çok yavaş hareket edebilir, bir papaz derdini kime anlatır? Bir sahilde bomba yüklü tren elektrik versen konuşmaz.

Evet aramızda çatışsal bir bağ oluştu fakat, öpünce dudağın yanağıma değiyor. Cumartesi akşam 20’de benimle sıvı alır mısın? Sana bir tutam fesleğen getiririm, iki elimle tutarım onları. Sen fesleğen çiçeğini çok seversin, ben bir çiçek olmadığını düşünürüm. Annem seni sevdiğimi bilse, annen karşısında utanırdı; babam, karşısında babanın. Bizler suyun bu tarafındanız, yaşadığımız asra ve eşit iki kasra ait değiliz. Yorganın üzerine ört beni, nefes varsa alayım; bahçeye çıkar beni, güneş varsa göreyim. Sırtım biraz serin Yasemin, bahçeye çıkar beni.

Bir insanın yalnız kalmak istemesi bir haktır, yalnız bırakılmasıysa haksızlık. Eğer yalnız kalarak gerçekten de yakalanmış olunabilseydi mutluluk, bunu daha önce çok kez başarmış olurduk Yasemin. Yalnızlık; benlikten taşan bir yüce uğruna görünse de, daima ve mutlaka kişisel bir sorundur. İnsan yalnızlığını kutsar, yalnız kalınca; ki yalnızlık, kendisinden önce de vardı. Madem yalnız kalabilirdik; bu evleri niye yan yana yaptık Yasemin? Ya aynalar? Aynaları kimse yoksa, kendimizi görelim diye yaptık. Aynaları kırdık, kırıldıkça rahatladık. Ayaklarımıza batacağız diye de salonda gergin gezindik. Peki, bir insanın yalnızlığına, başka bir insanın varlığı nasıl neden olabiliyor? Gidiyorsan hemen git, gitmiyorsan hemen kal Yasemin. Bir de insan temel yaşam prensibi gereği kendi kendine duygu besleyemiyor; hem ‘’ölümdür yaşanan tek başına’’ öldürmek, iki kişilik. Yoksa ben kadrolu yalnızım Yasemin, ne olur en fazla, en fazla ne olur?

En fazla yalnızsız kalırım.

Hüzünlü değilim hayır, üzüntülüyüm. Üzüntülü, en az bir kez mutluluk görmüş, görüşmüştür.

Hüzün; başkasına duyulan üzüntü, üzüntü duyulsa hüzün yaratan bulunandır.

Bir de insan çoğu zaman samimi bir üzüntüyü, hormonlu bir mutluluğa değişmiyor.

Yani Yasemin neticede insan dayak yiye yiye, iyi dayak yemesini de öğreniyor...

-Seni seviyorum!
- ...
-Sorun değil Yasemin, yoksa sonra verirsin.