Tıkanan ekonomi politikalarına reçete yazmak giderek zorlaşırken Erdoğan, düşük faiz inadını yeniden dile getirdi. Merkez Bankası ise Erdoğan’ın talebini yerine getiremezken yüksek enflasyon ve faiz arasında sıkıştı.

İnat uğruna ekonomi çöktü

Havva GÜMÜŞKAYA

İktidarın yönetememe krizi her geçen gün büyüyor. Tıkanan ekonomi politikaları için ise reçete yazmak giderek zorlaşıyor. Ülke gerçeklerinden kopan Erdoğan’ın düşük faiz talebi de böylece son 4 Para Politikası Kurulu (PPK), toplantında pas geçilmek zorunda kalınıyor.

Temmuzda üretici fiyatlarındaki yıllık artışın yüzde 45’e dayanması enflasyonda zirvenin henüz görülmediğine işaret ediyor. Ağustosta enflasyonun yüzde 19 olan politika faizini aşma ihtimali politika faizinde bir artış beklentisini artıyor. Ancak faizler yükseldikçe öfkelenen AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan, son dört toplantıda sabit tutulan faiz oranlarının düşürülmesi için talimat verdiğini açıkladı. Çıktığı canlı yayında yine Merkez Bankası Başkanlığı’na soyunan Erdoğan, iktisatçılar tarafından kabul görmeyen “Faiz sebep, enflasyon sonuç” tezini bir kez daha dillendirdi. Erdoğan, faizlerle ilgili şu açıklamalarda bulundu: “Bundan böyle enflasyonun daha yukarı çıkması mümkün değil. Faiz oranlarında da düşüşe geçiyoruz, yüksek faiz yok. Çünkü yüksek faiz, bize yüksek enflasyonu getirecektir. Bunu da özellikle buradan bir yerde ben de sinyalimi belli yerlere herhalde vermiş oluyorum, çünkü bundan böyle enflasyonun daha yukarı çıkması mümkün değil, zira faiz oranlarında da bir defa düşüşe geçiyoruz." Genel kabul gören ekonomi görüşüne göre, enflasyonun yüksek seyrettiği dönemlerde tüketimi azaltmak ve tasarrufu teşvik etmek için faizlerin artırılması gerekiyor. Bu yöntemle enflasyonun aşağı çekilmesi hedefleniyor.

Dolar/ TL, Erdoğan’ın faizlerin düşüşü ile birlikte enflasyonun ağustosta düşüşe başlayacağı yönündeki iddiası sonrasında yüzde 1'i aşan yükseliş kaydederek 8,57'nin üzerine çıktı. Öte yandan Türk Lirası, yılbaşından bu yana en çok değer kaybeden gelişmekte olan ülke para birimlerin biri.

Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu, enflasyon raporu bilgilendirme toplantısında yaptığı konuşmada, emtia fiyatları, kur ve artan talebin enflasyonu yukarı yönlü etkilediğini ifade etmiş, politika faizinin enflasyon üzerinde belirlenmeye devam edeceğini söylemişti. 12 Ağustos’taki PPK’da bir faiz değişikliği beklenmezken, piyasa verilecek mesajlar önemli olacak. Ancak ağustos enflasyonunun belli olmasının ardından 23 Eylül'deki faiz toplantısı daha çok merak ediliyor. Merkez Bankası Başkanı Kavcıoğlu’nun “enflasyonun üzerinde faiz” söylemi ile ağustosta enflasyonun yüzde 19 politika faizini aşabileceği ihtimali yeni bir tartışmayı gündeme getirdi.

KIRILGANLIĞI ERDOĞAN ARTIRIYOR

Erdoğan, haziranda TRT'de yaptığı açıklamada da "Bugün de Merkez Bankası Başkanımızla görüştüm. Bizim bir defa faizleri düşürmemiz şart" ifadesini kullanmış ve bu ifadelerin ardından dolar yükselişe geçmişti. Dolardaki yükselişin önüne geçmek isteyen Kavcıoğlu, "Enflasyon hedefi yakalanana kadar politika faizinin, gerçekleşmiş ve beklenen enflasyonunun üzerinde oluşacağını" dile getirmişti. Hazirandaki faiz çıkışının ardından kredi derecelendirme kuruluşu Capital Intelligence Ratings, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın faizleri düşürme çağrısı ülkenin zaten var olan dışa dönük kırılganlıklarını artırırken daha fazla yatırımcının politikaya dair risklerden dolayı ülkeden çıkmasına da neden olabileceğini belirtti.

Şirketinde ülke analisti Yesenn El-Radhi yaptığı açıklamada, “Para politikasında son yıllarda yaşanan bazı tersine dönüşler ve merkez bankasının sahip olduğu özerkliğin azalması nedeniyle para politikası risklerinin yüksek olduğunu düşünüyorum” dedi. El-Radhi, “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın faiz oranlarının düşürülmesindeki ısrarı Türkiye’nin zaten var olan dışa dönük kırılganlıklarını artırıyor. Para politikasında hızlı bir gevşemeye gidilmesi uluslararası yatırımcının hissiyatını iyice bozabilir” ifadelerini kullandı.

7 YILDIR DEVAM EDEN İNAT

2 yılda 3 Merkez Bankası Başkanı eskiten Erdoğan, ‘sözünü dinlemeyen’ başkanları görevden aldı. Ekonomi yönetiminde dikiş tutturamayan Saray iktidarı, son olarak mart ayında bir gece yarısı kararnamesi ile Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal’ı görevden aldı. Yerine yüksek faizle ilgili görüşleri bilinen Yeni Şafak yazarı Şahap Kavcıoğlu atandı. Ancak Kavcıoğlu, göreve başladığı andan bu yana faizleri Erdoğan’ın talep ettiği yönde değiştiremedi.

“Faiz sebep, enflasyon sonuç” tezi Erdoğan tarafından 7 yıldır dillendiriliyor. Ülkeye giren sıcak para akışının durması Erdoğan’ı faizleri düşürün demeye yöneltti. 2015 yılından itibaren Erdoğan, faiz oranları ile enflasyon arasında doğru orantılı bir ilişki olduğunu, enflasyonu düşürmek için faizlerin aşağı çekilmesi gerektiğini savunuyor.