İngiltere’den Türkiye’ye geri dönüşüm için ihraç edilen plastik atıklar, Adana’da yol kenarlarına atılıyor ya da yakılıyor.

İngiltere’nin çöpleri, Adana’da yol kenarlarına atılıyor ya da yakılıyor

BBC’nin yaptığı bir araştırmaya göre, İngiltere’den Türkiye’ye geri dönüşüm amaçlı ihraç edilen plastik atıklar, geri dönüşüm yerine yol kenarlarına atılıyor ya da yakılıyor.

İngiltere, Türkiye’ye diğer ülkelerden daha fazla plastik atık gönderiyor ancak yetkililere göre, yurtdışından onlarca ton atık ithal eden Türkiye’nin kendi atıkları için bile yeterli geri dönüşüm kapasitesi bulunmuyor.

Adana’da çekilen görüntülerde, İngiltere’den geri dönüşüm için ithal edilip yol kenarlarına atılan plastik atıklarda kağıt yığınları, naylon torbalar, şişeler ve ambalajlar görünüyor.

Angus Crawford’un bölgede yaptığı araştırmada, İngilterelilerin günlük hayatta kullandığı ve geri dönüşüm için topladıkları eşyaların sonunun ne olduğuna ışık tutuluyor.

İngiltere’den ihraç edilen plastik atıklar, normal koşullarda bir geri dönüşüm tesisi tarafından toplanıp eritilip yeniden kullanılması için birleştiriliyor. Bu süreç de İngiltere yetkilileri tarafından takip ediliyor. Ancak her zaman bu böyle işlemiyor.

Bazı atıklar İngiltere’den ayrıldığında düzgün bir şekilde ayırılmıyor ve Türkiye’nin küçük ve arka sokak geri dönüşüm tesisleri, kalitesiz ya da kötü tasnif edilen bu atıkları geri dönüştürmüyor. Bu atıklar ise bazen yol kenarlarına atılıyor bazen de yakılıyor.

İngilizlerin geri dönüşüm için ayırdıkları atıklar bazen doğru yere giderken, çevreciler İngiliz kamuoyunu hepsine aynı şeyin olmadığına dair bilgilendirmek istiyor.

Çukurova Üniversitesi’nden Doç. Dr. Sedat Gündoğdu, “İnsanlar çevre için bir şeyler yaptıklarını hissediyorlar çünkü kartları, plastikleri, metalleri ve diğer şeyleri ayırıyorlar. Bunların geri dönüştürülmeyeceğini bilmeliler. Bunlar bizim şehrimizdeki boşaltma alanına geliyor” yorumunda bulundu.

Geçtiğimiz yıl, İngiltere geri dönüştürülmek üzere Türkiye’ye 160 bin tondan fazla plastik atık ihraç etti.

İngiltere Çevre, Gıda ve Köy İşleri Bakanlığı, “Zorunlu elektronik atık takibi de dahil olmak üzere, atık ihracatınasert kontroller uygulama sözü verdik” açıklamasında bulundu.

ÇÖP YAKMANIN EN SON TERCİH EDİLEN YÖNTEM OLDUĞUNU BİLEN AVRUPA, ÇÖPLERİNİ BİZİM GİBİ ÜLKELERE GÖNDERİYOR

BBC’nin yaptığı haberle ilgili Gazete Duvar’a konuşan Doç. Dr. Sedat Gündoğdu,

Bize geri dönüşüm gibi bir aldatmaca üzerinden bu çöplerin aslında bir ham madde olduğu bilgisi pompalanmaktadır. Bu doğru değil. Çünkü öyle olsaydı bugüne kadar üretilen çöplerin sadece yüzde 9’u geri dönüştürülmüş olmazdı. İşte geri dönüştürülemeyen ve çoğunluğu ambalaj olan bu çöplerin yakılması aslında en son istenen bertaraf yöntemlerinden biridir. Bunu bilen gelişmiş Avrupa ülkeleri bu çöpleri gemilere yükleyerek bizim gibi, ülkelere göndermektedir. Bizim gibi ülkelerde de yeteri denetim olmadığı için sorumsuz firmalar bunları sağa sola terk edip çoğu zaman da yakmaktadırlar” dedi.

Gündoğdu, terk edilen ve yakılan çöplerin tüm canlılar için ciddi bir tehdit oluşturduğunu ifade ederek, “Plastik, içerisinde çok çeşitli zehirli kanser yapıcı kimyasal barındırmaktadır. İthal çöp kalıntıları da zamanla sağa sola yayılmakta ve tüm doğayı zehirlemektedirler. Kuşlar balıklar ve hatta bölgede otlatılan hayvanlar bu plastikleri yemek zorunda kalıyor. Bu nedenle plastik atık ithalatının derhal yasaklanması ve geri dönüşüm firmalarının iç piyasadaki çöpleri almaya zorlanmaları gerekmektedir” şeklinde konuştu.

“KAR İÇİN BAŞKA ÜLKELERİN ÇÖPLERİNİ İTHAL ETMEK, TÜRKİYE’YE YAPILACAK EN BÜYÜK KÖTÜLÜK”

Farklı ülkelerin çöpünün, daha fazla kâr elde etmek için Türkiye’ye sokulmasının bu topraklara yapılacak en büyük kötülük olduğunu belirten Gündoğdu, 2019 yılında tonuna ortalama 160 dolar verilerek yılda sadece İngiltere’den 160 bin ton plastik alındığını ve kaba bir hesapla yaklaşık 26 milyon dolar para ödendiğini belirterek, “Bu 26 milyon dolar iç piyasadaki plastik çöplerin toplanmasına yatırılsa uzun vadede 26 milyon dolar dışarı ödenmek zorunda kalınmadan yine plastik geri dönüştürülebilir çöpler geri dönüşüme dahil edilebilecekken, bunun yerine kâr hırsıyla yabancı ülkeden her yıl yüzbinlerce ton çöp getiriliyor. Bu da içerideki çöpün de toplanmamasına neden oluyor. Çünkü firmalar yerli çöp almak istemiyor. Yönetmelikte ithal çöp toplam kapasitelerinin yüzde 80’i ile sınırlı. Firmalar da bu kotayı sonuna kadar kullanıyor çünkü daha kârlı. Ülkenin alt yapısına yatırım yapmalarına gerek yok. Sorunun çözümü için ellerini taşın altına koymalarına gerek yok. Kotaları toplam kapasitelerinin yüzde 80’i civarında ithal çöp getirmeye onay veriyor” açıklamasında bulundu.

ARTIK TABAKLARIMIZA MİKROPLASTİK VE KİMYASAL GELME RİSKİ VAR

Adana Kent Konseyi Çevre ve Sağlık Çalışma Grubu Üyesi, biyolog ve aktivist Çiğdem Güvecin Dağdelen ise, “Adana’nın bereketli toprakları ile doğru yöntemlerle zenginlik verecek tarım gibi bir kaynağı var ancak kolay para odaklı ticari yöntemler, doğayı ve tarımsal ürünleri, hem özellik hem miktar olarak giderek fakirleştiriyor” dedi.

Dağdelen, çöp dağları nedeniyle Çukurova’da hasatı yapılabilen tarım ürünlerinin artık tabaklarımıza mikroplastik ve kimyasal atıkları getirme riski olduğunu kaydederek, “Haliyle tabağımıza giderek daha az ürün gelmesini de bekleyelim. Bu atıkları yığmaktan para kazananlar da biliyor ki geri dönüşüm kazançlı bir iş olsaydı, dünyada atık ticareti olmaz, kaynağında geri dönüşüm olurdu” diye konuştu.