İnşaat değil tabut!
İstanbul Bahçelievler’de kentsel dönüşüm kapsamında yıkılan ve yeniden yapılan binanın depreme dayanıksız olduğu ortaya çıktı. İstanbul’un yapı stokuna dikkat çeken mühendisler “Her aşamada denetim şart.” dedi.
İlayda KAYA
Olası Marmara depremi kapıdayken İstanbul Bahçelievler’deki bir sitedeki binaların depreme dayanıklı olmadığı gerekçesiyle kentsel dönüşüm kapsamında yıkıldı. Binanın yıkılmasının ardından inşaat firmasının malzemeden çalarak depreme dayanıksız bina yapması İstanbul’un yapı stokunu bir kez daha gündeme getirdi. Mühendisler “Deprem bekleyen Mega kentin yapı stokunu afete güvenlikli hale getirmemiz gerekir. Deprem güvenliksiz binalar inşaa edilmemeli. Denetim şart.” dedi
İstanbul Bahçelievler’deki Merkez Mahallesi’nde bulunan bir sitenin sakinleri, binalarının eski ve depreme dayanıksız olması nedeniyle 2019 yılında kentsel dönüşüm için bir inşaat firmasına başvurdu. Kentsel dönüşüm kapsamında yıkılan binaların yerine yapılan yeni yapı, inşaat halindeyken hak sahiplerinin şikâyeti üzerine yapılan incelemelerde depreme dayanıksız olduğu ve malzemeden çalındığı tespit edildi. Hukuksal süreci başlatan hak sahipleri “Burası şu an inşaat değil tabut. Bizim eski binamız çürüktü ve yıkıldı. Yeni yapılan bina ondan daha çürük. Ucuza inşaat yapabilmek için firma kalitesiz beton ve eksik demir kullanmış.” dedi.
TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Yönetim Kurulu 2. Başkanı Nusret Suna, yapı denetimindeki eksikliklere dikkat çekti. Suna, BirGün’e yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: “İnşaata başlarken ruhsat alınması gerekir. Ruhsat alınması için de o binanın izinleri çerçevesinde projeleri hazırlanır. Projeleri hazırlandıktan sonra yapı denetim şirketlerine müracaat ederler. Yapı denetim şirketleri hem projeleri hem idari mevzuatı denetleyerek bunu belediyeye sunarlar. Belediye de bu projeye izin verir ya da vermez. Bu başlangıç aşamasıdır. İnşaat başladıktan sonra da yapı denetim şirketleri ile birlikte şantiyenin birlikte hareket etmesi gerekir. İnşaatın ve şantiyenin kontrol edilmesi lazım. Sıkıntı burada başlıyor. Bizler tam zamanlı şantiye şefliğini savunuyoruz. Mevzuatımız şu an bin 500 metrekareye kadar 4 inşaatın şantiye şefliğini yapmasına imkân tanıyor. Bir inşaatta tam zamanlı durmak farklıdır bir de yönetmelik gereği 4 inşaatı ‘Kontrol et’ demek farklıdır ve bu doğru değildir.” 2001 yılında devreye giren Yapı Denetim Yasası’na dikkat çeken Nusret Suna, kamusal denetimlerin yapılması gerektiğini söyledi. Suna, “Elimizdeki deprem güvenliksiz yapı stokunu azaltmak gerekirken yeni yapılan yapılarla deprem güvenliksiz yapı stokunu artırıyoruz. 1999 depreminden sonra da bunu yaşadık. ‘2000 öncesi yapı stokumuzu mümkün olduğu kadar deprem güvenlikli hale getirelim ama yeni yapılan binaları da deprem güvenlikli yapalım, iyi bir kontrol mekanizması koyarak yapalım’ dedik." ifadelerini kullandı.
KAMU ODAKLI OLMALI
Suna şöyle devam etti: "2001 senesinde Yapı Denetim Yasası çıktı. Yönetmelik yayımlandı ama görüyoruz ki hiçbir işe yaramıyor. Böyle binalar var mı yok mu bakılmalı. Kentsel dönüşümden dolayı binalarımızı yıkıp tekrar yapmayı düşünüyorsak bu binaların üzerine artık hiç konuşmamız gerekiyor. İstanbul’daki yapı stokunu düşündüğümüzde bu yapı stokunun içine yeni yapıları da eklediğimizde işin içinden çıkılmaz bir hal alıyor. Projeleri hazırlayan mühendislerden, kontrolleri yapılırken yapı denetim şirketleri ve belediyelerin kontrolleri yapmalı. Yönetmeliklerimiz var ama uyulmuyor. Yapı denetim sistemi iflas etmiş. Kamusal denetim devreye girmeli.” Öte yandan İstanbul’un yapı stokunun neredeyse yüzde 50’sinin riskli olduğu belirlendi.
∗∗∗
KABUL EDİLEMEZ SÜREÇ
Bahçelievler’deki projeye ilişkin de konuşan Suna, şunları söyledi: “Müracaat sonunda binada eksiklikler tespit edilmiş. Sonuçta da bilirkişi güçlendirilerek binanın düzelttirilmesi gerektiğini iletmiş. Mal sahipleri de haklı olarak binayı deprem güvenlikli olarak yeni yapıldığına dikkat çekerek ‘binamızı niçin güçlendirelim’ diyorlar. Hukuki bir süreç başladı. Bir binayı kentsel dönüşüme sokup deprem güvenliği hiçe sayılıyorsa, denetimsizlikten ve vurdumduymazlıktan dolayı böyle bir bina inşaa edilmemeli. Müteahhitlerin bu işi önemsememesi ve gerekli kontrolü yapan yapı denetim firmalarını ve belediye yetkililerinin de bu işi çok önemsemediğini gösteriyor."
∗∗∗
DEMİRLER EKSİK
Hak sahiplerinden emekli öğretmen Burhan Gümüş, DHA’ya yaptığı açıklamada “Çatlaklıklar gördük. Bakanlığa dilekçeler verdik. Bakanlıktan mühendis geldi. Bu çatlaklıkların normal olmadığını söylediler. Beton kırılınca, binanın normal projesinde 54 tane demir olması gerekirken, bunların yarı yarıya olmadığı görüldü. Farklı bölgelerde kırıldığında yine eksik demirlerin olduğu görüldü. Alelacele, ucuz bir şey yapacağım diye hem beton kalitesinden hem de demirlerinden çalınan bir bina ortaya çıktı." dedi.