Ziraat, bin 271 şirkete verilen toplam 12 milyar TL’lik kredi alacağını, tahsil etme olanağı kalmadığı için tasfiye olunacak alacaklar hesabına aktardı. Batık krediler şirketlerin borçlarını geri ödeme probleminden kaynaklıyor.

İnşaat şirketleri Ziraat’ı batırdı

Nurcan Gökdemir

İktidarın belli çevrelere kredi adı altında kamu kaynaklarını aktardığı suçlamalarının yöneltildiği Ziraat Bankası’nın 2020 yılı başı itibarıyla geri alma umudunun kalmadığı bin 271 şirkete verilen batık kredilerinin toplamı 12 milyar TL’yi aştı.

Sayıştay’ın TBMM’ye sunulan Ziraat Bankası’nı denetim raporunda batık kredilerle ilgili tespitlere de yer verildi. Tahsil etme imkanı kalmadığı için tasfiye olunacak alacaklar (TOA) hesabına alınan kredilerle ilgili, “Donuk alacak olarak sınıflandırılan alacaklar TOA hesabına aktarılmakta, sonrasında da gerekli idari/kanuni takibat işlemleri başlatılmaktadır” dendi. Rapora göre, bankanın Türkiye Varlık Fonu’na devredildiği 2017 yılı ve öncesindeki dönemlerden bu yana TOA hesabında izlediği ve haklarında yasal takip işlemleri başlatılan kredi işlemlerinden, bakiye riski 1-5 milyon TL arasında olan 336 firmadan 1 milyar 83TL, bakiye riski 5-10 milyon TL arasında olan 100 firmadan 458 milyon TL, bakiye riski 10 milyon TL’nin üzerinde olan 34 firma ve gruptan ise temerrüt faizi dahil 4 milyar 99 milyon TL alacağı bulunuyor.


2018 YILI SONRASI BATIK KREDİLER

2018 yılı ve sonrasındaki dönemlerde TOA hesabına alınan ve 31 Aralık 2019 tarihine kadar tasfiyesi yapılamayan batık krediler ise şöyle:

“Kayıtlı bakiye riski 1-5 milyon TL arasında olan 593 firmadan 1 milyar 20 milyon TL, riski 5-10 milyon TL arasında olan 164 firmadan 435 milyon TL, riski 10 milyon TL’nin üzerinde olan 44 firma ve gruptan ise 5 milyar 98 milyon TL.”

TOA hesabında yaşanan artışın sebebinin özellikle yap-sat tarzı konut, işyeri, rezidans, AVM üretimi yapan inşaat şirketlerine kullandırılan büyük montanlı kredilerin geri ödeme problemlerinden kaynaklı olduğu bildirildi.

Denetim raporunda, kredi takip oranlarının artması ile takibe alınan kredi alacaklarının tasfiyesinin uzun zaman almasının bilanço yapısının yanında kârlılığı da olumsuz yönde etkileyeceği uyarısında bulunuldu.

HIZLI VE ETKİN İZLEME ÖNERİLDİ

Denetçiler özellikle 2018 yılı sonrasında oluşan alacaklarla ilgili şu önerilerde bulundu:

“Konkordato sürecinde olan firmaların, konkordato süreçlerinin titizlikle takip edilmesi,

Yeniden yapılandırma ya da vade uzatımı sonucunda da kredi geri ödeme ihtimali düşük olan firmalar hakkında yasal takip işlemlerinin hızla başlatılması,

Yasal takip işlemi başlatılan firmalar hakkında takiplerin sonuç alıcı ve etkin şekilde yürütülmesi.”

***

En büyük batak ORA isimli alışveriş merkezi

Bankanın 2017 yılı öncesinden kalan en yüksek tutarlı batık kredisini 2012’de TOA hesaplarına aktarılan toplam 1 milyar 813 milyon liraya ulaşan “54428736” numaralı müşteriye ait kredi oluşturuyor. ORA isimli alışveriş merkezinin inşası için şirkete kredi verilmesinde siyasilerin etkili olduğu iddiaları da kamuoyuna yansıdı. Arsa geliştirme alanında faaliyet gösteren İstanbul Kurumsal Şubesi müşterilerinden 54428736 numaralı şirkete, ilk olarak 2010 yılında 270 milyon avro tutarında projeli yatırım kredisi limiti tahsis edildi. Buna karşılık 675 milyon avro tutarında ipotek alındı. Ödemelerin aksaması üzerine 2012 tarihinde 622 milyon TL olarak tasfiye olunacak alacaklar hesabına aktarılan alacak, yıllar itibarıyla 2 milyar TL’ye yaklaştı. Sayıştay, bu büyüklükteki bir alacağın banka portföyünde önemli bir yer tuttuğu, risk/teminat dengesinin banka aleyhine olduğu uyarısında bulunarak, “Takip işlemlerini bir an önce sonuçlandırılma konusunda gerekli gayretin gösterilmesi önerilir” dedi.

***

Henüz yasal takip bile başlatılmadı

2018 sonrası TOA hesabına aktarılan en yüksek tutarın “64196701” numaralı müşteriye ait toplam 822 milyon 120 bin TL’lik krediden oluştuğu belirlendi. Rapora göre, İstanbul merkezli olarak, yap-sat tarzı konut ve iş yeri inşaatı konusunda faaliyet göstermek üzere 2010 yılında kurulan şirketin 2019 sonu itibarıyla süren iki projesi bulunuyor. Şirkete ilk olarak 2013 tarihinde 60 milyon ABD Doları tutarında nakdi kredi limiti tahsis edildi, karşılığında da 94,5 milyon TL’lik arsa ve binalara ipotek konuldu. Aralarda yapılan güncellemelerle şirketin kredi limiti sürekli arttırıldı, son olarak 2018’de nakdi kredi limiti 99 milyon avroya, gayri nakdi kredi limiti de 11 milyon avroya yükseltildi, grubun genel limiti de 113 milyon avro olarak güncellendi. Projenin durma noktasına gelmesi, projeden nakit akışı sağlanamaması, vadesi uzatılan ve ödemesi 6 ayda bir olan kredilere ilişkin uzun süredir ödeme yapılmaması üzerine 92 milyon TL birikmiş faizi, 654 milyon TL anapara riski bulunan firmadan olan alacaklar 31.12.2019 tarihinde TOA hesabına aktarıldı, ancak Nisan 2020 tarihine kadar yasal takibe başlanmadı.

Bu şirketten olan alacaklar TOA hesabına aktarıldı ancak bağlı olduğu ana şirket konumundaki şirketten alacaklar donuk alacak olarak sınıflandırılmadı.

***

Marka değerinde düşüş rekoru kırılıyor

Uluslararası marka değerleme ve strateji danışmanlığı kuruluşlarından olan Brand Finance’in yayımladığı “Brand Finance Turkey 100 – 2021” raporunda marka değeri en çok düşen şirket Ziraat Bankası oldu. Demirören Grubu’na Doğan Medya’yı satın alırken verdiği 750 milyon dolarlık kredinin geri ödenmediğine ilişkin iddialar ile gündemde yer alan Ziraat Bankası’nın marka değeri yüzde 41 düştü. 2020’de marka değeri 1 milyar 616 milyon dolar olan Ziraat’in marka değeri 952 milyon dolara geldi. Bankanın yüzde 100 hissesi Türkiye Varlık Fonu (TVF) portföyünde yer alıyor.