Tam altı yıl önceydi. Pekin’de 200 metre kelebekte dünya rekoru kıran Michael Phelps, tarihin en fazla Olimpiyat altın madalyasını kazanan sporcusu oluyordu

Tam altı yıl önceydi. Pekin’de 200 metre kelebekte dünya rekoru kıran Michael Phelps, tarihin en fazla Olimpiyat altın madalyasını kazanan sporcusu oluyordu. Amerikalı yüzücü adını altın harflerle kitaplara kazıyor, birkaç gün sonra da imkânsızı başarıyordu...

Aslında her şey 1985’te Baltimore’da başlamıştı. Sorunlu bir çocuktu. Bir türlü sessiz kalamıyor, eli kolu devamlı oynuyor, düzgün oturamıyordu. Okula adım attıktan sonra sıkıntılar artıyordu. Okumayı çok sevmiyor, öğretmenleri tarafından da çok tutulmuyordu. Yedi yaşında havuzlara merhaba diyen çocuğa kısa süre sonra Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) tanısı konuyordu. Belki de tek yüzerken rahatlıyabiliyordu.

Bugün yüzme milli takımımızın da başdanışmanı olan Bob Bowman tarafından çalıştırılmaya başlandığında henüz 10 yaşındaydı. Çok büyük bir potansiyelle karşı karşıya olduğunu hemen fark eden antrenör ailesine çocuklarının bir gün Olimpiyat yüzebileceğini de söylemişti. Sadece beş yıl sonra Sydney’de bu gerçekleşmiş, fakat 15 yaşındaki delikanlı madalya kazanamamıştı.

Ertesi sene yapılan Dünya Yüzme Şampiyonası’nda 200 metre dünya rekorunu kırdığında, Phelps’in 16. yaşgününe daha üç ay vardı. Tarihin en genç dünya rekortmeninin kulaçları gümbür gümbür geliyordu.

İki yıl sonra aynı organizasyonda altın sayısını dörde çıkarmış, iki de gümüşte kalmıştı. Artık tüm gözler oyunların beşiği Atina’ya çevrilmişti.

2004 Yaz Oyunları öncesinde Speedo Amerikalı sporcuya çılgın bir teklif yapıyordu. Mayo üreticisi Mark Spitz’in 1972 Olimpiyat Oyunları’nda kazandığı yedi altını tekrarlaması halinde, Phelps’e 1 milyon dolar vereceğini açıklamıştı. Geçenlerde gey olduğunu açıklayan Avustralyalıların harika yüzücüsü Ian Thorpe bunun imkânsız olduğunu söyülüyordu.

Kimilerine göre asrın yarışı olan n200 metre serbestte altına yüzen Kanguru diyarının gözbebeği, Amerikalı rakibini üzmüştü. Gümüş Hollandalı Pieter van Hoogenband’a gitmiş, Baltimorelu bronzda kalmıştı. Yine de Phelps Atina’yı akıllara durgunluk veren bir bilançoyla; altı altın, iki bronzla tamamlamıştı.

Acaba sudaki balıklardan her gün daha çok yüzen bu adam, bir gün Spitz’i geçebilecek miydi? İşte Çin’de düzenlenen bir sonraki Olimpiyat’ta tarih yazılacaktı...

400 metre ferdi karışıkta birde bir yapıyordu “yunus”. Hem altın, hem dünya rekoru hanesine bir çizik atıyordu. İkinci çentik 4x100 metre serbest bayrak yarışındaydı. 200 metre serbestteki zafer, toplamda dokuz altını olan Paavo Nurmi, Spitz, Larisa Latynina ve Carl Lewis’in yakalandığını göstermiş, 200 metre kelebek ise tarihin en başarılı sporcusunu müjdelemişti.

10. altının gazıyla bir saat geçmeden yine havuza dönen tarihin en başarılı sporcusu, 4x200 metre serbest bayrak yarışında beşte beş yapıyordu. Takım arkadaşlarıyla birlikte adeta motor takmış, bir önceki dünya rekoruna 4.5 saniye fark atmıştı. 200 metre karışıkta çentik sayısı altı olmuştu. Altı altını, altı dünya rekoru kovalamıştı.

100 metre kelebekte masalseverler adeta taş düşürüyordu. 16 Ağustos’ta Milorad Çaviç’le suda ölümüne tango yapan “uçan balık”, saniyenin yüzde biri farkla rakibini alt ederek Mark Spitz’in bir Olimpiyat’ta en fazla altın kazanan sporcu rekoruna ortak olmuştu. Pekin’de yedinci kez kürsünün en üst basamağına çıkan Yeni Dünyalı yunus, bu sefer rekora kulaç atamamıştı. Kim bilir bundan ecel teri döktürmüştü.

Destan sürüyordu. Ertesi gün 4x100 karışık bayrakta dünya rekoruna yüzen Amerika yarışı bitirdiğinde Phelps’in mutluluğuna diyecek yoktu. Rüyalar gerçek olmuştu. 13 Ağustos’ta tarihin en fazla Olimpiyat altını kazanan sporcusu unvanını eline geçiren Phelps, 17 Ağustos’ta da bir Olimpiyat’ta en fazla altın madalyaya ulaşan insan olmuştu. Speedo’nun ödülünü kendi kurduğu vakfa aktarmış, gençleri yüzmeye teşvik etmenin peşine düşmüştü.

Ertesi yıl esrar içerken görüntülenen sporcu, uzun bir aradan sonra bize insan olduğunu anımsatmıştı.

Londra’daki son Yaz Oyunları’nda biraz vites düşürse de dört altın, iki gümüş kazanmış; Olimpiyat’taki toplam madalya sayısını 22’ye çıkararak, Latynina’yı da geride bırakmıştı. Kendi deyişiyle son kez Olimpiyat’ta sahne almıştı.

Bu yıl tekrar havuzlara dönen efsane geçen hafta Amerika seçmelerinde ezeli rakiplerinden Ryan Lochte’ye 200 ferdi karışıkta geçildi; 100 metre kelebekte ikinci, 100 metre sırtüstünde altıncı, 100 metre serbestte yedinci oldu.

Rio’da beşinci kez Olimpiyat heyecanı yaşayacak mı merak ediledursun, onun 2008’de yaptığı, birçokları tarafından tarihin en büyük başarısı olarak kabul ediliyor. Dile kolay, tüm yeryüzünün en iyilerine karşı elde edilmiş beş ferdi, üçü bayrak yarışlarında kazanılan sekiz zafer; hem de yedi dünya rekoru.

O sadece tüm zamanların en büyük yüzücüsü değil, tarihin gelmiş geçmiş en büyük sporcusu. Peki birisi onu gölgede bırakır mı... Zor; çok zor!