Bu orta atardamar, tüm insanların oldukça erken bir gelişim evresinde oluşuyor ve büyüyen elleri beslemek için kanı kollarımızın merkezine doğru aktarıyor.

İnsan evriminde bir değişim: Önkollarda üçüncü bir atardamar yaygınlaşıyor

DIŞ HABERLER SERVİSİ

Türümüzün uzak gelecekte nasıl görüneceğini resmetme çabası, bizleri genelde boy, beyin büyüklüğü ve ten rengi gibi belli başlı konularda spekülasyon yapmaya itiyor. Ancak bugün anatomimizde gözlemlenen ince değişiklikler, evrimin ne denli öngörülemez olduğunu ortaya koyuyor.

Sciencealert’ten Mike McRae’nin haberine göre, bazılarımızın kollarında bulunan ekstra (üçüncü) atardamarlar birkaç kuşak sonra sıradan bir bulgu haline gelecek.

Avustralya’da Flinders Üniversitesi ve Adelaide Üniversitesinden araştırmacılar, bizler ana rahmindeyken geçici olarak önkolların merkezine doğru akan bir atardamarın, yaşamın ilerleyen aşamalarında eskisi kadar sık kaybolmadığını fark ettiler.

Bu da, artık eskisine göre daha çok sayıda yetişkinin bileklerinin altında ekstra bir vaskular dokunun kaldığı anlamına geliyor.

Flinders Üniversitesinden anatomi uzmanı Teghan Lucas, “18. Yüzyıldan bu yana anatomi uzmanları, yetişkinlerde bu atardamarın yaygınlığını çalışıyorlar ve bizim araştırmamız bunun açık bir şekilde arttığını gösteriyor” diye belirtiyor.

“OLDUKÇA KISA SÜREDE YAŞANAN BİR ARTIŞ”

Lucas, “Bu atardamarın yaygınlığı 1880’lerin ortasında doğan insanlarda yüzde 10 civarındayken, 20. Yüzyılın sonlarında doğanlarda bu oran yüzde 30 civarında; bu da evrim söz konusu olduğunda, oldukça kısa sürede yaşanan ciddi bir artış” diye konuşuyor.

Bu orta atardamar, tüm insanların oldukça erken bir gelişim evresinde oluşuyor ve büyüyen elleri beslemek için kanı kollarımızın merkezine doğru aktarıyor.

8 hafta civarında ise genellikle gerileyerek bu görevi diğer iki damara bırakıyor: Radyal ve unlar atardamarlara…

2100 YILINA KADAR İNSANLARIN ÇOĞUNDA BU ATARDAMAR OLACAK

“Bu trend bu şekilde devam ederse, 2100 yılına kadar insanların çoğunun önkolunda (üçüncü bir) orta atardamarı olacağını” belirten Lucas, “Bu artış, medyan atardamar gelişimine dahil olan genlerin mutasyonundan veya doğum esnasında annelerdeki bir sağlık probleminden, ya da her ikisinden kaynaklanmış olabilir” diye açıklıyor.