Attila Aşut

yazievi@yahoo.com

Bilişim teknolojisindeki gelişmeler Türkçeyi de yakından ilgilendiriyor. Çünkü bilimsel atılımları gerçekleştirenler, buluşlarının adlarını da kendileri koyuyor. Bilişim alanındaki yabancı sözcükler dilimize daha çok İngilizceden giriyor. Bu sözcüklere sonradan Türkçe karşılıklar bulsak da İngilizceleri yaygınlaştığı için yenilerini geniş kesimlere benimsetmek kolay olmuyor. Dilimiz doğal olarak bu süreçten olumsuz etkileniyor.

Başta Prof. Aydın Köksal ve arkadaşları olmak üzere dil duyarlığı yüksek kimi bilişimciler, bu alandaki yabancı terim ve sözcükleri Türkçeleştirmek için çok çaba harcadılar. Bugün “, bağlantı, çevrim, çevrimiçi, çıktı, donanım, erişim, geribildirim, girdi, imleç, kullanıcı, sığa, sürüm, tarayıcı, veri, yazıcı, yazılım, yonga” gibi öz Türkçe bilişim terimleri türetilmiş ve yaygın biçimde kullanılıyorsa bunu Türkçe sevdalısı değerli bilim insanlarımızın emeğine borçluyuz.

“İNTERNET”E TÜRKÇE KARŞILIK ARAYIŞI

Günümüzde en çok kullandığımız bilişim terimlerinin başında “internet” yer alıyor.

Türk Dil Kurumu’nun Güncel Türkçe Sözlük’üne göre, İngilizce “international”ın “inter”i ile “network”un “net”i alınarak türetilen bu terim, Türkçede “genel ağ” anlamına geliyor. İngilizce kaynaklarda ise sözcüğün “inter” (arası) ve “net” (ağ) sözcüklerinden oluştuğu belirtiliyor. Yani ağlar arası sınırsız ve yöneticisiz bir iletişim dizgesinden söz ediyoruz. Daha açık bir anlatımla söylersek, bilgisayar ağlarının birbirine bağlanmasıyla sağlanan uçsuz bucaksız uluslararası bir bilgi iletişim düzeneğinin adıdır “internet”.

“İnternet” için henüz genel kabul görmüş bir Türkçe karşılık bulamadık. Prof. Dr. Oktay Sinanoğlu’nun önerdiği “örütbağ” sözcüğü tutmadı. Kimi bilişim uzmanları ise artık herkesin benimseyip kullandığı “bilgisayar” sözcüğüne benzeterek “bilgisunar”ı dolaşıma soktular ama bu sözcük de beklenen yaygınlığa kavuşamadı. “Bilgisunar”ın TDK Sözlüğü’ne alınmamış olmasının bunda büyük payı olduğunu düşünüyorum. Elektronik düzenekle dizgi yapan aygıta, yani “yazıcı”ya “bilgiyazar” diyebilen TDK’nin, “bilgisunar”ı neden dışarıda bıraktığını anlamak olanaksız.

İNTERNET SÖZCÜĞÜNÜN YAZIMI

Bir başka tartışma konusu da “internet” sözcüğünün yazım biçimi…

Sözcüğün kimi bilgisayar dergilerinde “ınternet” diye noktasız yazılması, yeni bir yazım kargaşasına yol açmış bulunuyor. Hatta “enternet” biçimindeki yazımlarla bile karşılaşıyoruz.

Peki, bu yazım biçimlerinin hangisi doğru?

Türkçede /ı/ ve /i/ harfleri ayrı seslerdir. Batı dillerinde ise /ı/ ve /i/ ayrımı yoktur. Örneğin İngilizcede bu sözcük tümce başında büyük harfle “Internet” biçiminde yazılır ama “internet” diye okunur. Çünkü ikisi de aynı sestir. Oysa Türkçede hem tümce başında hem tümce içinde “İnternet/internet” biçiminde noktalı yazılır.

Eski TDK Başkanı Prof. Dr. Şükrü Halûk Akalın, bir makalesinde “Harfin büyük yazılışında noktanın kullanılmaması geleneği çok eskidir” diyor bu konuda şu açıklamayı yapıyor:

“Bu tür sözlerin yazılışında Türkçedeki ı /i ayrımını daima göz önünde bulundurmamız gerekir. Bu konu, daha önce de İbsen adının ansiklopedilerde yazılışı ve alfabetik sıralamada yer alışı bakımından da gündeme gelmişti. Şiar Yalçın, İbsen adının Ibsen olarak yazılıp I maddesinde verilişini haklı olarak eleştirmişti. Şimdi benzer durum internet sözü için de geçerlidir. Bu söze bir karşılık yaygınlaştırılamadığına göre, yediden yetmişe herkesin internet dediği ve bu şekilde yazdığı sözü, cümle başında veya özel ad olarak kullanırken İnternet biçiminde yazmamız gerekir.” (http://turkoloji.cu.edu.tr/YENI%20TURK%20DILI/7.php)

* * *

Sonuç olarak uzmanların da belirttiği gibi, Türkçenin yazım kuralına göre, “internet” sözcüğünün hem tümce başında hem tümce içinde “İnternet/internet” biçiminde noktalı yazılması gerekiyor.