Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, 2 yıl önceki döviz yükselişi sonrası yaptığı sunum ile Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı’nın yüreğine su serpmişti. Bu kez de ‘Penguen Medyası’nın, ‘Tarafsız Bölge Programı’nda Ahmet Hakan’ı tatmin etti.

Albayrak, döviz kurlarındaki dalgalanmanın, ‘yerli ve milli’ reçeteler ile bertaraf edilebileceğini vurguladı: “Kur 2 sene önce de bu seviyelerdeydi. Eskiden kur sistemi daha çok etkiliyordu. Zaten daha az etkilesin diye Türkiye’de ekonomik bir değişiklik var. Türk ekonomisi 2 sene öncesine göre çok daha güçlü.”

Bakan Albayrak, döviz kurunun yükselmesiyle Türk lirasının daha cazip hale geldiğini savundu, yükselişteki ‘endişeleri’, “Dolarla mı maaş alıyorsunuz?” sorusu ile gülerek cevapladı. 2019 Aralık ayı itibarıyla dış borcu, 473 milyar dolar olan ülkenin ekonomideki en yetkili ağızı!

MİLLET KIRAATHANESİ BU MU?

AKP iktidarı, 20. yaş gününü kutladı. 19 yıldır iktidarda. Damat Albayrak’ın açıklamaları, bu sürede ülkenin geldiği yeri anlatan örneklerden sadece biri! 20 yıl önce, vasat bir köy kahvesinde bile geçerliliği olmayan tartışmalar, bugün toplumun gözü önünde pişkince yapılabiliyor. ‘Millet kıraathanesi’ dedikleri bu olsa gerek.

Albayrak, daha önceki yükselişlerde, “Ekmeği dolarla mı alıyoruz?” diyen yandaşlardan ilham alıp, benzer ağızla konuştu. Ekmek yerine, benzinden, ‘yakıcı’ örnekler verilebilir. Türkiye’de kur artışı, petrol fiyatlarını tetikliyor. Dolardaki artış, akaryakıt sektörüne de yansıyor, peş peşe ‘güncellemeler’ geliyor.

ŞAHLANIŞ DEĞİL ÇAKILIŞ

Gelir seviyesine göre bakıldığında Türkiye’nin, benzinde en pahalı olduğu ülke olduğu görülüyor. Benzinin litresi 7 liraya yaklaştı. Dünyanın hiçbir yerinde, ekonomi politikaları, ‘Şahlandık’, ‘uçuşa geçtik’ gibi kavramlarla açıklanmıyor, yönetim krizleri, ‘ekonomimize saldırıyorlar’ gibi sanal düşmanlar yaratarak aşılmıyor.

Çöküşün; işsizlik, iflas, alım gücünün dibe çakılması, açlık ve yoksulluk gibi reel göstergeleri var. Kamuoyu hesabını, ‘şahlanış’ masalı ile değil, tenceresine yıllardır ancak bayramda giren et, gittikçe azalan nohut tanesi ile tutuyor. Bunun bir şahlanış değil, dibe batış olduğunu görmek için açlık intiharlarına bakmak mümkün.

KENDİNİ YAKAN YAKANA

Son bir yılda, 4 kişi ekonomik nedenlerden dolayı kendini yaktı. Hatay Valiliği önünde üzerine benzin döken, Adem Yarıcı’nın son sözleri, “Çocuklarım aç, iş istiyorum anlamıyor musunuz?” oldu.

2 gün boyunca aranan 25 yaşındaki Nail Yılmaz, Aksaray’da boş bir arazide yanmış halde bulundu. İl Emniyet Müdürlüğü’nce yapılan araştırma sonucu olayın intihar olduğu anlaşıldı. Yılmaz yoksulluk nedeni ile bu yolu seçmiş, 10 TL’lik benzin alabilmek için cep telefonunu rehin bırakmıştı.

Antep’te uzun süredir işsiz olan ve başvurduğu belediyeden olumsuz yanıt alan Eyüp Dal, Şahinbey Belediyesi önünde kendini yaktı. 4 gün yoğun bakımda kaldı ancak yaşamını yitirdi. 32 yaşındaki gencin taziyesine bile gitmeyen belediye, “Sabıkalıydı” açıklaması yaptı, ailenin henüz borcu ödenmemiş evinin tapu kaydını ifşa etti.

Önceki gün Bursa’da yaşanan benzer bir olay ise ucuz atlatıldı. Uludağ’da büfe ruhsatının belediye tarafından iptal edilmesine tepki gösteren Fikret Güven isimli esnaf, Bursa Valiliği önünde benzinle kendini yaktı. Giderlerini ödeyemediği için ruhsatı iptal edilen büfeci: “Çocuklarım aç” dedi. Vücudunda yanıklar oluşan Güven kurtarıldı.

Sadece benzinle 3 ayda 1 intihar! Dolarda zirve, her şeye zam. Kur artışı akaryakıta yansıyor, peş peşe ‘güncellemeler’ sonrası benzin 7 TL sınırında. Benzin alabilmek için telefonunu akaryakıt istasyonuna rehin bırakan var. Şahlanış! İntiharın en maliyetli olduğu ülke: Türkiye.