Ruhani ile Putin telefonda görüştü. İki isim de “Suriye’de toprak bütünlüğüne saygı duyulması” gerektiğini belirtti

İran’ın ve Rusya’nın ortak görüşü: Suriye’nin toprak bütünlüğüne saygı

Afrin’e yönelik Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) ile cihatçı ÖSO’nun yürüttüğü Zeytin Dalı Operasyonu devam ederken, İdlib’de ise Rusya’nın hava harekâtı hız kazandı. Yaşamını yitirenlerin olduğu operasyonun siyasi yansımaları da gündemi belirliyor. İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin söz konusu hareketliliğe dair bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’le telefon görüşmesinin ardından basın toplantısı düzenleyen İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, ‘’Putin, üç ülkenin devlet başkanları olarak Suriye ve diğer bölgesel konularda yakın gelecekte bir zirve düzenlenmesi ihtiyacı hissettiğini söyledi’’ dedi.

Canlı yayımlandı
Tahran’da İran devlet televizyonu tarafından canlı yayımlanan bir basın toplantısı düzenleyen Ruhani, gün içinde Putin’le yaptığı telefon görüşmesiyle ilgili şunları aktardı: ‘’Rusya Devlet Başkanı ile konuştuğumuz konulardan biri de kendisinin üç ülkenin devlet başkanları olarak Suriye ve diğer bölgesel konularda yakın gelecekte bir zirve düzenlenmesi ihtiyacı hisettiğini söylemesi oldu.’’

Ruhani’nin Putin’le telefon görüşmesinin ardından Tahran’dan yapılan ilk açıklamada, Suriye’de hükümetin ve halkın onayı alınmadan yabancı güçlerin bulunmasına iki liderin muhalefetlerini dile getirdikleri belirtildi. Açıklamaya göre Suriye’nin kuzeyindeki gerginliğin kimsenin yararına olmadığını ifade eden Ruhani, tüm bölge ülkelerinin Suriye toprak bütünlüğüne saygı duymasını temenni etti.

3 ülkenin ortaklığı
Diğer yandan Tahran, Moskova ve Ankara’nın Suriye’ye istikrarın gelmesi ve terörizmle mücadele için ortak işbirliğinin önemine değinen Ruhani, ‘’Bu işbirliği geçmişte olduğu gibi ve Suriye halkının teröristlere karşı nihai zaferine kadar güçlenerek devam etmeli’’ dedi. Üç ülkenin devlet başkanları düzeyinde bölgedeki istikrar ve barışın sağlanması ve terörizmle mücadele için bir toplantı düzenlemesinin mümkün olduğunu da ifade etti.

Türkiye’den yardım istendi
Bu gelişmelerle birlikte Rusya Savunma Bakanlığı’nın, Suriye’nin İdlib bölgesinde cihatçılar tarafından düşürülen Su-25 tipi Rus savaş uçağının motoru dahil tüm parçalarının bulunması için Türkiye’den yardım istediği belirtildi. Rusya’nın bu şekilde uçağın vurulduğu taşınabilir uçaksavar füzelerinin tipini belirleyebileceği kaydedildi. Rusya Savunma Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, “İdlib’in hava sahasında 3 Şubat’ta taşınabilir bir uçaksavar füzesi ile teröristler tarafından düşürülen Su-25 uçağının tüm parçalarının bulunup ele geçirilmesi konusunda yardım etmesi için Türk tarafına bir talep iletti” denildi.

Türkiye üstlenmişti
Açıklamaya göre ayrıca, Rus askeri uzmanlar, cihatçıların uçağı düşürmek için kullandığı taşınabilir uçaksavar füzesinin tipinin, üretim yerinin ve Suriye’ye nasıl gittiğinin belirlenmesi için uçağın motorlarının parçalarının ele geçirilmesiyle özellikle ilgileniyor. Rusya, Türkiye ve İran tarafından İdlib’de oluşturulmasına karar verilen gerilimi azaltma bölgesinde güvenliğin sağlanmasını Türkiye üstlenmişti. İdlib’de düşürülen Su-25 uçağının pilotu Roman Filipov uçağın vurulmasının ardından kendini paraşütle fırlatarak yere inmişti. Karada cihatçılarla çatışmaya giren Filipov, çevresi tamamen militanlar tarafında sarılıncaysa bir el bombası ile kendini havaya uçurmuştu.

Düşürülen ilk savaş uçağı
Bu arada uçağın düşürülmesini El Nusra bağlantılı cihatçı bir grup olan Heyet Tahrir el Şam üstlenirken, Suriye istihbarat servislerinin Filipov’un cesedinin cihatçıların elinden kurtarılması için çalışmaları sürüyor. Öte yandan Filipov’un pilotu olduğu Su-25 uçağı, Rusya’nın Suriye’de cihatçı gruplara hava operasyonları düzenlediği Eylül 2015’ten bu yana bu ülkede cihatçılar tarafından düşürülen ilk savaş uçağı olarak kayıtlara geçti.

İdlib’e ve Halep’e uçaksavar
Öte yandan Suriye Ordusu, Halep ve İdlib’e hava savunma unsurları ve uçaksavar füzeleri konuşlandırdı. Ordudan yapılan açıklamada, hava savunma füzelerinin ülkenin kuzeyini kapsadığı belirtildi. Reuters’a açıklama yapan askeri kaynak, konuşlandırmayı “herkese verilen bir mesaj” olarak niteledi. Evrensel’in aktardığına göre Suriye, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) Afrin operasyonunu “saldırganca” ve “işgal” ifadeleriyle nitelendirmişti. Şam’dan yapılan açıklamada TSK uçaklarının da “düşürüleceği” tehdidinde bulunulmuştu.

***

BM’den Suriye çağrısı

Birleşmiş Milletler (BM) Suriye’nin birçok bölgesinde yaşanan insani krizin “vahim” boyutlarda olduğunu açıklayarak derhal ateşkes çağrısı yaptı. BM sözcüleri insani yardım ulaştırılabilmesi, yaralıların ve hastaların tahliyesi için çatışmalara derhal ve en az bir ay için ara verilmesi gerektiğini söyledi. Örgütün insani yardım koordinatörü ve Suriye’deki BM temsilcilerinin açıklamasında, “Suriye’deki Birleşmiş Milletler insani yardım ekibi, ülkenin birçok kesiminde yaşanan insani krizin ağır sonuçları konusunda uyarıda bulunmaktadır” ifadesi yer aldı.

İdlib’e hava harekâtı
BM bu çağrıyı yaparken, çatışmaların alevlendiği İdlib vilayetinde devam eden hava operasyonlarında, bir köyde en az 5 kişinin öldüğü bildirildi.

Londra merkezli, cihatçıların ağırlıkta olduğu Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, İdlib kentinin 40 kilometre kadar güneyindeki Tarmala köyüne bombaların isabet ettiğini ve ölü sayısının artabileceğini açıkladı. Gözlemevi, pazar günü İdlib kentine yönelik hava bombardımanında ölenlerin sayısının da, enkaz altında kalanların çıkarılmasıyla 11’e yükseldiğini bildirdi. Can kayıpları konusundaki açıklamaların halen başka kaynaklardan teyit edilemediği belirtildi. Rusya’nın hava desteğini alan Suriye Ordusu İdlib’in güneyinde muhaliflerin elindeki bölgelerde kontrolü yeniden ele geçirmek amacıyla başlattığı operasyonları sürdürüyor.