İstanbul Hasköy Mezarlığı’nda Yahudilere ait 36 mezar taşı kırıldı. Olayla ilgili 2 kişi gözaltına alındı. HDP Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan, yaşananların nefret siyasetinin bir sonucu olduğunu söyledi.

Irkçı söylemler şiddete dönüştü

Kayhan AYHAN

Son dönemde artan ırkçı söylemler Türkiye'de yaşayan azınlık gruplara saldırıları da birlikte getiriyor. İstanbul Beyoğlu’nda bulunan Hasköy Mezarlığı’nda Yahudilere ait mezar taşlarının kırıldığı ortaya çıktı.

Türkiye Hahambaşılığı Vakfı’nın resmi Twitter hesabından yapılan açıklamaya göre, Türk Yahudi toplumunun mezarlığına kimliği belirsiz kişilerce saldırı gerçekleştiği kaydedildi. Saldırıda 36 mezar taşı kırıldı. Saldırının ardından çok sayıda kişi mezarlığa gelerek yakınlarına ait mezar taşlarının kırılıp kırılmadığını kontrol etti. Yurttaşlar saldırının barbarlık olduğunu söyledi. Öte yandan mezar taşlarının balyoz veya benzeri bir aletle kırılmış olabileceği belirtildi.

İKİ ZANLI GÖZALTINA ALINDI

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, saldırıyla ilgili iki zanlının gözaltına alındığını açıkladı. Soylu, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “İstanbul Hasköy Mezarlığı’ndaki menfur saldırıyı kınıyorum. İstanbul Emniyetimizin titiz çalışmasıyla faillerin ikisi gözaltına alındı, olayla ilgili soruşturma devam ediyor. Bu tür provokatif saldırılarla birlik ve beraberliğimizi bozmaya çalışanlara asla müsaade edilmeyecektir” dedi. Öte yandan saldırıyı gerçekleştirenlerin 18 yaşından küçük oldukları iddia edildi.

'SÖYLEMLER SALDIRILARA YOL AÇIYOR'

Artan ırkçı söylemler ve saldırılarla ilgili görüştüğümüz HDP Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan, " Son dönemdeki ırkçı söylemler ve nefret iklimi, nefret siyaseti aslında azınlık toplumlarını Hrant Dink'in söylemiyle bir güvercin tedirginliğinde yaşamasına sebebiyet veriyor ve maalesef bu nefret iklimi ve nefret söylemleri nefret suçlarına da yol açıyor. Biz bu konuyu kuşaklardır yaşıyoruz ve hafızamızda çok canlı. Ne zaman nefret siyaseti büyümüşse azınlık toplumlarına karşı nefret suçları işlenmiştir. Maalesef özellikle son dönemde Ümit Özdağ'ın söylemleri, iktidara yakın kişilerin, iktidar sözcülerinin söylemleriyle yeni bir nefret iklimi devrede ve bu da nefret suçlarına yol açıyor" dedi.

'BU BATAKLIĞIN KURUTULMASI LAZIM'

Ermenilere yönelik de son dönemde şiddet olaylarında artış olduğunu söyleyen Paylan, "Bizim de son dönemde benzer şekilde mezarlıklarımıza, kiliselerimize karşı yazılamalar söz konusu oldu. Nefret söylemleriyle yazılar yazıldı, saldırılar söz konusu oldu. Bunları münferit bir olay olarak göremeyiz. Bunlar nefret siyasetinin bir sonucu. Derhal burada başta iktidar olmak üzere tüm siyaset kurumuna sorumluluk düşüyor. Sonuçta 'saldırıyı yapanları biz yakaladık, efendim işte yargı önüne çıkardık' demek yetmiyor. Önemli olan bu saldırıya yaratan iklimi sorgulamak ve bu iklime son vermek. Aksi takdirde bu nefret bataklığı saldırganları ortaya çıkarır. Bu bataklığın kurutulması lazım. Önemli olan bu. Aksi takdirde geçmişte yaşanan nefret suçlarına bakıyorsunuz; Hrant dink cinayeti olsun, Sevag Balıkçı cinayeti olsun bu tip saldırılarda belli insanlar yakalanıyor. Yargı da pek üzerine gitmiyor, küçük cezalarla kurtuluyorlar. Küçük bebeklerden katil yaratanları sorgulamadıkça biz bu işin sonuçlarıyla uğraşırız" ifadelerini kullandı.

Paylan, ayrıca saldırıyla ilgili Cumhurbaşkanı Yardımcısı Sayın Fuat Oktay'ın cevaplaması istemiyle Meclis'e soru önergesi verdi.