Google Play Store
App Store

İzmir Sağlık Platformu, iş bırakma eylemlerinin son gününde basın açıklaması gerçekleştirildi. İzmir İl Sağlık Müdürlüğü önünde bir araya gelen emekçiler, açıklamanın ardından siyah çelenk bıraktı.

İş bırakan sağlık çalışanları: Can güvenliğimiz sağlanmalı

Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği'nin geri çekilmesi için 5-7 Kasım 2024 tarihlerinde iş bırakan aile hekimleri ve aile hekimliğinde çalışan hekim, ebe ve hemşireler uyarılarını tekrarlamak üzere dün 5 günlük iş bırakma eylemi başlattı.

İzmir’de ise eylemin son gününde İl Sağlık Müdürlüğü önünde bir araya gelen emekçiler basın açıklaması düzenledi. Açıklama sonrası siyah çelenk bırakıldı.

İzmir Sağlık Platformu yaptığı açıklamada, Sağlık Bakanlığı'nın son yıllarda hayata geçirdiği politikaların sağlık hizmetlerinde kriz yarattığı ifade edildi. Açıklamada, “Sağlık emekçilerinin güvenli ortamlarda, uygun iş yükü ile insanca yaşayabilme talebi her gün daha da hayati önem arz etmeye başlamıştır. Sağlık Bakanlığının 20 yılda yarattığı bu kriz artık reformlar ve revizyonlar ile çözülemez bir noktaya taşınmıştır. 20 yıl içinde halkı özel sektöre taşımak için canla başla mücadele eden bakanlık bürokratları hastalarımızı müşteri olarak görmüş kar odaklı bir sağlık sistemi için, hastaları özel hastanelere 2’nci Basamak hastanelere başvurması için kışkırtmış, bilimsel olmayan uygulamalara göz yummuş, SGK’nın her gün daha da zarar etmesine sebep olmuştur” denildi.

Yönetmeliğin yeni krizlere Aile Sağlığı Merkezlerinde çalışan birçok ebe ve hemşirenin istifalarına, halkın sağlık hizmetlerine ulaşımının daha da güçleşmesine sebep olacağı belirtilen açıklamada, “Bakanlık yetkilileri Aile Sağlığı Merkezlerini (ASM) yeniden cazibe merkezi haline getireceğiz demişler. Mesele cazibe merkezi olması değil, bilim merkezi ve koruyucu hekimlik merkezi olmasıdır. Sağlıkla oyun oynanmaz sağlıkla deneme olmaz. Gerçekten hasta memnuniyeti istiyorsanız, ASM’leri apartman altından kurtarın. Bu halka ve hekimlerinize, sağlık emekçilerinize layık kamu ASM’leri yapın. Kişi başı nüfuslarımızı düşürün, ücretlerimizi değil. Yeterli aşı gönderin. Aile planlaması için yeterli ilaç ve malzeme gönderin. 20 yılda yarattığınız kışkırtılmış sağlık talebini ve ilaç tüketimini Aile Hekimleri üzerinden kısıtlayamazsınız. Hekimin reçetesine müdahale edemezsiniz. Hekim ile hasta arasını açamazsınız. Esas olan hasta yararıdır, bilimsel olarak gerekli olandır. Yazdığımız reçetelere müdahale ederek ilaç tasarrufu sağlamaya çalışmak bilim dışıdır. Sağlık için bir tehdittir. Hekim onurunu zedelemek, hekimi baskı altına almaktır. Buna asla izin vermeyeceğiz” ifadeleri kullanıldı.

"ETKİLİ ŞİDDET YASASI ÇIKARILMALI"

Sağlık çalışanları taleplerini ise şu şekilde ifade etti:

“Kamusal bir hizmet olan birinci basamak sağlık hizmetlerinin fiziki ve tıbbı donanımı ve aile sağlığı merkezleri kamu tarafından sağlanmalıdır. Halkımıza nitelikli bir sağlık hizmeti sunabilmemiz için yeterli zaman ve olanak sağlanmalıdır. Koruyucu sağlık hizmetlerinin öncelendiği ve ekip anlayışını gözeten bir sistem inşa edilinceye kadar Aile Sağlığı Merkezi sayısı hekim başına 2 bin nüfusu aşmayacak şekilde artırılmalıdır. Aile Hekimliğinde güvencesiz ve kadrosuz istihdamı kabul etmiyoruz. Aile sağlığı merkezlerinde nüfus yapısına göre yeterli hemşire, ebe, teknisyen görevlendirilmeli, aşılama ve diğer koruyucu hekimlik uygulamaları desteklenmeli, geliştirilmelidir. Aile Sağlığı Merkezlerinde çalışan hekim, ebe, hemşire ve   sağlık emekçilerine   emekliliğe yansıyacak tek kalemden oluşan, insanca yaşamaya yetecek düzeyde, izin kullandıklarında, hastalandıklarında, çocuğu olduğunda veya ailesinden biri öldüğünde kesilmeyecek maaş ödenmelidir. Sağlıkta şiddeti artıracak düzenlemeler değil şiddetin önlenmesini sağlayacak etkin ve caydırıcı tedbirler alınmalı, etkili şiddet yasası çıkarılmalı ve sağlık çalışanlarının can güvenliği sağlanmalıdır.”