28 Nisan, 30'dan fazla ülkede iş cinayetlerinde can veren işçileri anma ve yas günü olarak kabul ediliyor. Her gün ortalama 5 işçinin öldüğü Türkiye'de ise işçi yakınları ve emek örgütlerinin tüm taleplerine kulak tıkayan hükümet, bu konuda hiçbir adım atmıyor

İş cinayetlerine değil anma gününe engel

28 Nisan, 30’dan fazla ülkede iş cinayetlerinde hayatını kaybeden işçileri anma ve yas günü olarak kabul ediliyor. Çalışırken hayatını kaybeden insanların anısının yaşatıldığı bu günde, işçi sağlığı ve iş güvenliğine dikkat çeken açıklamalar yapılıyor, farkındalığı artırmaya yönelik etkinlikler düzenleniyor. Her gün ortalama 5 işçinin öldüğü Türkiye’de ise işçi yakınları ve emek örgütleri yıllardır 28 Nisan’ın anma ve yas günü ilan edilmesini istiyor, ancak bu konuda bugüne dek hiçbir adım atılmış değil.

Her 15 saniyede 1 işçi ölüyor

Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) verilerine göre, her yıl yaklaşık 2 milyon 300 bin kadın ve erkek, çalışırken hayatını kaybediyor. Her 15 saniyede 1 işçi, günde yaklaşık 6 bin 300 işçi, iş cinayetleri sonucu yaşamını yitiriyor.

Türkiye’de de patronların kâr hırsı, alınmayan işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemleri, denetimsizlik, esnek ve kuralsız çalışma biçimleri ve sorumluların cezasız bırakılması gibi nedenlerle her gün ortalama 5 işçi can veriyor. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi’nin verilerine göre, 2016 yılında en az 1970 işçi hayatını kaybetti. Bu yılın yalnızca ilk üç ayında yaşamını yitiren işçi sayısı ise 441’i buldu. AKP’nin iktidarda olduğu 2002-2016 yılları arasında en az 20 bin işçi yaşamını yitirdi.

İşçi ailelerinden çağrı

İş cinayetlerinde yakınlarını yitiren ve yıllardır iş cinayetlerinin son bulması için mücadele veren Adalet Arayan İşçi Aileleri, 2012 yılından bu yana 28 Nisan’ın ‘İş Cinayetlerinde Hayatını Kaybedenleri Anma ve Yas Günü’ ilan edilmesi için kampanya yürütüyor. Change.org sitesi üzerinden imza kampanyasını sürdüren ve her yıl 28 Nisan’da bu taleple yürüyüş düzenleyen işçi yakınları, her ayın ilk pazar günü İstanbul Galatasaray Meydanı’nda gerçekleştirdikleri Vicdan ve Adalet Nöbeti’nde de bu talebi ısrarla dile getiriyor.

Aileler, bugün de saat 19.30’da İstiklal Caddesi girişindeki Fransız Kültür Merkezi önünde toplanarak yürüyüş gerçekleştirecek. Ailelerden yapılan çağrıda, şöyle deniyor: “1 Mayıs’ı emekçinin birlik, dayanışma ve mücadele günü olarak sahiplenenlerin, iş cinayetleriyle ihlal edilen yaşam hakkını ve adalet arayışımızı da layığıyla sahiplenmesini istiyoruz.”

‘Duyarlılık için önemli bir adım’

DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş Sendikası da 28 Nisan’ın ‘İş Cinayetlerinde Hayatını Kaybeden İşçileri Anma ve Yas Günü’ olarak kabul edilmesi için Meclis’e ve Çalışma Bakanlığı’na bir kez daha çağrıda bulundu. Sendikadan dün yapılan yazılı açıklamada, her gün 5 işçinin öldüğü Türkiye’de 28 Nisan’ın “devlet kademelerinden başlayarak işverenlerden kamuoyuna iş cinayetlerinin durdurulmasına yönelik bir duyarlılığın oluşturulması için atılacak önemli bir adım olduğu” vurgulanıyor. Açıklamada ayrıca, iş cinayetlerinin ve meslek hastalıklarının önlenmesi için İSG alanının işçi sınıfının temel mücadele alanlarından biri olarak ele alınması gerektiği belirtiliyor.

CHP’den yasa teklifi

CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu da 28 Nisan’ın “İş Cinayetlerinde Hayatını Kaybedenleri Anma ve Yas Günü” ilan edilmesi için yasa teklifi verdi. Tanrıkulu, şöyle konuştu: “Her yıl, 28 Nisan gününü içine alan hafta boyunca işçilerin karşılaştıkları ihlaller, iş cinayetleri, patron ve hükümetin sorumlulukları üzerinde etraflıca tartışılabilecek ve en önemlisi de gerek hayatlarını kaybetmiş işçilerin yasını tutmak, gerekse yeni cinayetlere karşı önlemleri tartışmak son derece anlamlı olacaktır. Böylece bu konuda duyarlılığı artırma fırsatı da doğacağına inanıyoruz.”

*****

MMO: Bağımsız bir enstitü kurulmalı

TMMOB Makina Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ekber Çakar, 28 Nisan dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye’de işçi sağlığı ve iş güvenliği konusuna gereken önemin verilmediğine dikkat çekti. Çalışma yaşamına ilişki esasların bütünüyle yeniden düzenlenmesi gerektiğini ifade eden Çakar, “Esnek ve taşeron çalışma yasaklanmalı, örgütlenme, toplu sözleşme ve grev hakkının önündeki engeller kaldırılmalıdır. İSG alanında yapılacak düzenlemeler, ancak bu şekilde anlamlı olabilir” dedi. 2012 yılında çıkarılan İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası’nın iş kazalarını ve meslek hastalıklarını önlemek için yetersiz kaldığını ifade eden Çakar, idari ve mali yönden bağımsız, üyelerinin çoğunluğu emek ve meslek örgütü temsilcilerinden oluşan İşçi Sağlığı Güvenliği Enstitüsü kurulması gerektiğini de belirtti.

*****

28 Nisan’ın tarihçesi

»28 Nisan 1914’te ilk defa ‘iş kazaları’ndaki işveren sorumluluğu hukuken Kanada’da tescil edildi.

»1984’te Kanada Kamu Çalışanları Sendikası’nın inisiyatifiyle 28 Nisan, önce sendika bazında yas günü olarak hayata geçirildi.

»1985’te Kanada Sendikalar Konfederasyonu 28 Nisan’ı tek taraflı olarak “Ulusal Yas Günü” ilan etti, 1985-91 yılları arasında anma ve yas günü etkinlikleri düzenledi.

»1991’de Kanada devleti 28 Nisan’ı resmi yas günü ilan etti.

»2001’de Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) 28 Nisan’ı “Dünya Çalışma Güvenliği ve Sağlığı Günü” ilan etti.

»2001’den beri pek çok ülkede 28 Nisan resmi anma ve yas günü olarak anılıyor.