İş güvenliğini taşeron ettiler
Fotoğraf: AA

Havva GÜMÜŞAYA

İktidar meydana gelen her facianın ardından ‘kader’ söylemleriyle sorumluluktan kurtulmaya çalışsa da kurumların özelleştirilmesi, taşeronlaşma ve kâr hırsı ile iş güvenliği geri plana atıldı. Maden Mühendisi ve İş Güvenliği Uzmanı Kemal Bulut’a göre neoliberal politikalarla birlikte güvencesiz çalışma koşulları oluşturuldu ve kurumlar işlevsiz hale getirildi.

Bulut, kömür madenciliğinin zor, zahmetli ve riskli bir iş olduğunu belirterek, “Soma, Dursunbey, Amasya gibi bir sürü taşeron ocakta kârla beraber iş güvenliği geri plana itildi, insan hayatı zaten önemsiz bu ülkede. Bu ülkede zaten kimse yargılanıp ceza alıp hapis yatmıyor. Kamuda bu zamana kadar olmamasının sebebi büyük ölçüde tesadüf. Kurumlarda eleman azaldı, 50 binden 30 bine, 30 binden 15-20 bine derken 6-7 binlere düştü” ifadelerini kullandı.

İş barışının bozulduğu bir ortamda önlemlerin de yitirildiğini belirten Bulut, “Kurumsal refleks ortadan kalkınca bu tarz kazaların önünü açılır” dedi.

Kaderci anlayışın değişmek zorunda olduğunu dile getiren Bulut, denetimlerin yetersiz olduğunu söyleyerek “Radikal denetleme yapılarak bu kurumlarda kazayı sıfıra indirmek mümkündür. Ancak bu kafa yapısı ile kaza oranlarını düşürmek maalesef mümkün değil” değerlendirmesinde bulundu.

Denetim mekanizmasının handikapları olduğunu vurgu yapan Bulut, şöyle konuştu:

“6331 sayılı İş Güvenliği Yasası’nı çıkardılar. Bu yasa iş sağlığı ve güvenliğini de taşeron etti. Özelde biz gidiyoruz denetliyoruz, ondan para alıyoruz. Kamuda birçok mühendis iş güvenliği uzmanı. Onlara ‘Sizi sistem üzerinden atama gösteriyoruz, şu kadar da para veriyoruz’ diyorlar. Peki, bir denetleme yapılıyor mu? Oradaki mühendis müdürünü denetleyip rapor mu yazacak? O mühendis hem ocak mühendisi hem iş güvenliği uzmanı. Eskiden iş güvenliğinde çalışan bir kişi başka iş yapamazdı. Kuraldı bu, çünkü denetleme yapan kişi bağımsız olmalıydı. Kurumun iç denetlemesi de bağımsız değil.”

İhmaller zinciri ve yönetsel sorun olduğunu vurgulayan Bulut, “Bu aynı zamanda siyasal da bir sorundur. Kazım Eroğlu, 2013 yılında Kozlu'da meydana gelen maden faciasının faillerindendi ceza aldı. Ama TTK Genel Müdür’ü oldu” ifadelerini kullandı.

METAN KOKUSUZDUR

Basında yer alan bazı haberlere dikkat çeken Bulut metan gazının kokusu bulunmadığını ve tavanda biriktiğini belirtti. Metan gazının oksijenden hafif olduğuna dikkat çeken Bulut, “Metan kokusuz bir gazdır. Metan gazı boğucu bir gazdır ve bulunan ortamda nefes almakta güçlük çekilir” şeklinde konuştu.