Google Play Store
App Store

TMMOB, İstanbul’da İSİG Çalıştayı düzenledi. Çalıştaya katılan İş Başmüfettişi Mehmet Tekelioğlu, iş müfettişlerinin yetkilerinin Teftiş Kurulu tarafından kısıtlandırıldığını belirterek ‘‘Müfettiş de zor durumda bırakılıyor’’ dedi.

İş müfettişleri bile artık ‘yetkisiz’
Fotoğraf: AA

Bilge Su YILDIRIM 

TMMOB, dün İstanbul Beyoğlu’nda bulunan Makina Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi’nde İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Çalıştayı düzenledi. Çalıştayda iş güvenliği uzmanlarının mesleki sorunlardan iş cinayetlerinin nasıl önlenebileceğine dek pek çok konu tartışıldı. İş güvenliği uzmanlarının yaşadığı sorunlar İş Güvenliği Yasaları bakımından ele alındı.

Çalıştaya Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığında İş Başmüfettişi olan Mehmet Tekelioğlu da katıldı. Tekelioğlu, gelen sorular üzerine Bakanlığın yeni düzenlemelerle iş müfettişlerinin de yetkisini kısıtladığını ifade etti. Tekelioğlu şu ifadeleri kullandı: “Yangın, patlama ve iş etiği konularına bak, onun dışında hiçbir şeye bakma diyorlar. Burada benim görev tanımım bitiyor. Bu politikayı da Teftiş Kurulu belirliyor. Bunu istediğiniz kadar eleştirebilirsiniz, ben de eleştiriyorum. Geçmişte biz tüm mevzuattan sorumluyduk, sahada denetim yapıyorduk. Ama şu anda değiliz. Çalışmalarımız son derece sınırlandırılmış durumda. Onun için diyorum iş müfettişleri sahada kendisiyle tanımlanmış olan görevi tamamıyla yapıyorlar, tıpkı siz iş güvenliği uzmanları gibi. Ama sonuçta konu dönüp dolaşıp şuraya geliyor, Teftiş Kurulu diyor ki bana benim görev tanımım dışında yaptığın her şey için sana idari işlem uygularım. Ayrıca da şunu sorguluyor ikinci aşamada, sen o işyerine gittiğinde fazladan bir konuya yaptığında ekonomik bir çıkar gözettin mi? Bu sorunun cevabını hiçbir müfettiş vermek istemez, keza hiçbiriniz de karşılamak istemezsiniz özel hayatınızda. Teftiş Kurulu, her yıl ILO’ya rapor vermek zorunda. Ben de gittim Teftiş Kurulu Başkanına dedim ki ‘Bana son sene ILO’ya verdiğiniz raporu verir misiniz?’ 'Vermem' dedi. Neden diye sorduğumda 'ben ondan 3 tane bastım, biri bende, biri ILO’da, biri Bakanda. Ben kendi görev yerimde kendi hazırladığım verilerle neden kendimi eleştirteyim, onun için sana vermem.' Ben de gittim ILO’dan aldım. Benim kurumum da böyle işliyor çünkü dediğim gibi biz de mozaiğin bir parçasıyız. Bakın Teftiş Kurulu’nda yaklaşık 10 yıldır hayatında iş güvenliği bakımından teftiş yetkisi olmayan, bakın teftiş yapmamış demiyorum yetkisi olmayan diyorum, onlar benim başkanım. Ve ben iş kazalarını o insanın bilinciyle engellemeye çalışıyorum.”

İş Güvenliği Uzmanları Derneği Başkanı Osman Sayar da çalıştayda söz aldı. Sayar, işçi sağlığını ve iş güvenliğini kapsayan yasa ve yönergelerde ciddi değişiklikler yapılması gerektiğini belirtti. Çoğu iş güvenliği uzmanına işverenler tarafından denetlemesi mümkün olmayacak kadar çok işyeri teslim edildiğini belirten Sayar, şunları söyledi: “Çalışma yaşamının tamamını kapsayan bir meslekte çalışan uzmanların aynı anda 50’şer 100’er işyeri kontrol edebilmesi mümkün değil. Üstelik yasaya göre tek bir iş güvenliği uzmanının 1170 işyerine kadar işyeri denetleme hakkı var. Bu olanaklı olmadığı gibi, insan hayatını da hiçe sayan bir uygulama.”

İŞ Baş Müfettişi Mehmet Tekelioğlu'ndan açıklama:

"Toplantının katılımcısı ve konuşmacısı değildim. İstanbul’da bulunduğum haberini alan, toplantı yöneticisinin, görüşmek için çağırması üzerine orada bulundum. Toplantının iş sağlığı güvenliği üzerine olması nedeni ile bana sorulan bir teknik bilgiyi açıkladım. Benden istenen açıklama, müfettişlerin denetimde neden iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili tüm mevzuatı uygulamadıkları ve bakanlığın neden sistem üzerinden iş güvenliği uzmanı ve işyeri hekimi ataması yapmayan işyerlerine sistem üzerinden ceza uygulamadıkları üzerine idi.

Bakanlıktaki müfettişler teknik ve sosyal iş müfettişi olmak üzere iki farklı grupta tanımlanmıştır ve 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununa göre iş sağlığı güvenliği ile ilgili denetim yapma yetkisi teknik müfettişlerdedir. 6331 sayılı Kanundan sonra kaza olasılığı yüksek olan sektörlerde, öncelikli riskler belirlenerek çizilen çerçevede, mevzuatın bir kısmı gözetilerek denetim yapıldığını,  ayrıntılı şekilde açıkladım. İşyerleri denetlenmeden İSG KATİP sistemi üzerinden ceza verilemeyeceğini söyledim."